ATALAY: Buradan Türkiye'ye ve Ankara'ya sesleniyorum. Bu ocaklarda 15 bin kişinin çalışması gerekiyor. Maalesef 9 bin işçi çalışıyor. En az 5 bin işçiye bu vilayetin ihtiyacı var. Ülkede 13 milyon sigortalı var. 3 milyon civarında işsiz var, yaklaşık 4 milyon kayıt dışı var. Biz bu ülkenin çoluğumuzla çocuğumuzla 50 milyonuyuz. Bu 50 milyonun taleplerine ülkeyi idare edenler kulak vermeli. Can kulağıyla dinlemeli, yoksa 7 Haziran'da işçinin, çiftinin, memurunun dediğini yerine getirmeyenleri alaşağı ederiz.

 

DEMİRCİ: Ne yazık ki biz bugün buradan yine ülkemizi yönetenleri uyarıyoruz. Bu kadar bedel ödedik hala aynı yanlışlarda ısrar etmeyiniz. Biz, iş cinayetlerinde ölmek istemiyoruz. Zonguldak Taşkömürü Havzası Türkiye Sanayisi için bir güvencedir.

 

DEMİRCİ: Biz üretelim, ülkemiz kalkınsın, insanlarımız iş bulsun, Zonguldak göç etmesin. Türkiye Taşkömürü Kurumu, madencilik sektörünün okuludur. Bunu yaşayarak gördük. Türkiye’nin TTK’ya ihtiyacı var. Türkiye’nin Zonguldak’a ihtiyacı var. Türkiye’nin 50 milyar dolar civarında cari açığı var. Sadece taşkömürü ithalatı için yılda 4-5 milyar dolar ödüyoruz.

 

Kutlama programı kapsamında Zonguldak Şehir Terminali mevkisinde toplanan işçiler, Türk-İş yöneticileri, sendika genel başkanları, bazı milletvekilleri ve milletvekili adaylarının yanı sıra belediye başkanlarının da yer aldığı kortej, Madenci Anıtı önüne kadar slogan atarak yürüdü.

 

“EN AZ 5 BİN İŞÇİYE İHTİYAÇ VAR”

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, burada düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Soma ve Ermenek'te 330 madencinin iş cinayetine kurban gittiğini, Zonguldak kömür havzasının da bugüne kadar 5 bin maden şehidi verdiğini söyledi. Bölgenin madenle anıldığı için bugün kentte olduklarını anlatan Atalay, 'Buradan Türkiye'ye ve Ankara'ya sesleniyorum. Bu ocaklarda 15 bin kişinin çalışması gerekiyor. Maalesef 9 bin işçi çalışıyor. En az 5 bin işçiye bu vilayetin ihtiyacı var" dedi.

 

“7 HAZİRAN’DA ALAŞAĞI EDERİZ”

Atalay, kentte herkesin madenle bağının olduğunu, ülkeyi yönetenlerin Zonguldak'a kulak vermesi gerektiğini belirtti. 7 Haziran'da genel seçimlerin yapılacağını hatırlatan Atalay, "Ülkede 13 milyon sigortalı var. 3 milyon civarında işsiz var, yaklaşık 4 milyon kayıt dışı var. Biz bu ülkenin çoluğumuzla çocuğumuzla 50 milyonuyuz. Bu 50 milyonun taleplerine ülkeyi idare edenler kulak vermeli. Can kulağıyla dinlemeli, yoksa 7 Haziran'da işçinin, çiftinin, memurunun dediğini yerine getirmeyenleri alaşağı ederiz" ifadesini kullandı.

 

800 BİN TAŞERON İŞÇİSİ VAR

Atalay, geçmiş yıllardaki büyük maden kazalarına değinerek, ülkede her gün 3 işçinin iş cinayetine kurban gittiğini, bunları önlemek için bu alanlarda olduklarını dile getirdi. Asgari ücretle ve yokluk sınırında çalışmak istemediklerini vurgulayan Atalay, şöyle konuştu: "Bu ülkede 800 bin taşeron işçi var. Bunların 100 bini asıl işte çalışanlar. Bunları derhal kadroya geçirmek gerekiyor. Şekerde, ormanda, karayollarında ve madende 20 yıldır çalışan geçici işçiler var. Onların kadroya geçmesi için de bugün alanlardayız. Bu ülkede bedeli hep emekçiler mi ödeyecek? Bedel ödemekten yorulduk. Bunun için buradayız.

 

“ZONGULDAK BÖYLE BİR KALABALIK GÖRMEDİ”

Zonguldak böyle bir kalabalık görmedi, burada her görüşten kardeşimiz var. Türk-İş 64 yıldır bu ülkede işçiden, mazlumdan ve mağdurdan yana oldu. Olmaya da devam edeceğiz. Bu alandan Türkiye'ye sesleniyorum, Türk-İş bugün İzmir Gündoğdu, Ankara Sıhhiye, Adana Cumhuriyet Meydanı'nda, Afyon'da, Antalya'da, Türkiye'nin her yerinde 1 Mayıs'ı kutluyor. Kimsenin burnu kanamadan bugün 1 Mayıs'ın bitmesi gerekiyor. Türk-İş birlikten, beraberlikten, işçinin, çiftçinin ve emekçinin sıkıntısını ülkenin gündemine taşımaktan yanadır."

 

“İŞÇİLER KAPININ ÖNÜNE KONULDU”

Ergün Atalay, 10 Şubat 2011'de Afşin'de maden işçilerinin iş kazası geçirdiğini anımsatarak 1540 gündür işçilerin toprağın altında cenazelerinin bulunamadığını, bu sıkıntıların giderilmesi için burada olduklarına işaret etti. Türkiye'de örgütlenme sıkıntısı olduğunu savunan Atalay, örgütlendikleri için çok sayıda kentte işçilerin kapının önüne konulduğunu anlattı. Atalay, ülkede 5 ay 29 gün çalışan geçici işçilerin durumuna değinerek, "Bu bakış açısı değişmeli. Eğer değişmiyorsa doğruyu yapanları ülkenin başına getirmek durumundayız. 6 milyona yakın emekli de zor şartlarda yaşıyorlar. Halen sağlıkta katkı payı devam ediyor. Ülkeyi yönetenler bu uygulamadan vazgeçmeli" şeklinde konuştu.  Kadın cinayetlerinin devam ettiğine değinen Türk-İş Başkanı Atalay, "Çocuğa iğrenç şekilde muamele uygulayacaksın, sonra öldüreceksin, ondan sonra diyorlar ki Türk-İş Başkanı idamı konuşur mu, bal gibi konuşurum" dedi.

 

“KAMUDA SÖZLEŞME SENESİ”

Ergün Atalay, bu yıl kamuda sözleşme senesi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "200 bin kamu işçisinin bu yıl sözleşmesi var. Bu sözleşmeleri seçimden önce bitirmek mecburiyetindeyiz. Bu alandan bir kez daha ifade ediyorum 7 Haziran'dan evvel, sözleşmeyi bağıtlamak istiyoruz. 'Vergi' diye bir bela var başımızda. Madenci bir kardeşimiz ocak ayında 2 bin lira maaş alıyorsa, yıl sonuna kadar bu maaş 1640 liraya düşüyor. Bu çarpık düzeni düzeltmek durumundayız. Vergi sistemini bu sözleşmede yüzde 15'e çekmek zorundayız. Bu Türkiye'deki çalışanların talebidir."

 

ZONGULDAKSPOR 2. LİGE ÇIKARTIN ÇAĞRISI

Zonguldak'ta sivil toplum kuruluşlarına seslenen Atalay, madene en kısa zamanda yeterli işçi alınmaması durumunda "anahtarı ülkeyi yöneten başbakana teslim etmek durumundasınız" ifadesini kullandı.  Atalay, sendika parasının eğitime, işçinin sosyal yaşamına harcamak durumunda olduklarını, Türk-İş'in de bu talimatına sendikaların uyma mecburiyeti bulunduğunu dile getirdi. Zonguldak Kömürspor'un 3. Lig'de mücadele ettiğini anlatan Atalay, bu takımın 2. Lig'e yükselmesi için kentteki yöneticilere destek çağrısı yaptı.

 

KAYMAKÇININ KONUŞMASI

Kentteki sivil toplum kuruluşları adına konuşan Maden Mühendisleri Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı da Zonguldak'ın göç verdiğini, taşkömürü kurumunun kapatılmaya ya da özelleştirmeye doğru sürüklendiğini iddia etti.

 

GENEL BAŞKANDAN AÇIK ÇAĞRI

Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci ise taş kömürü ithalatı için yılda 4-5 milyar dolar ödendiğini belirterek "Türkiye Taşkömürü Kurumunda (TTK) çalışan sayısı 9 bine indi. Tarihimizin en az sayıda işçisiyle en düşük üretimi yapıyoruz. İşçi alınsın, üretim artsın ve kurumun zararı ortadan kalksın" diye konuştu.

 

“AĞIR BEDELLER ÖDEDİK”

Biz Zonguldak bölge insanı olarak tam 167 yıldır çok ağır bedeller ödeyerek madenciliği öğrendik.  Biz, sadece madenciliği değil, ülkemize, milletimize, doğal zenginliklerimize, işimize, aşımıza sahip çıkmayı da öğrendik.  Yeri geldi uluslararası şirketlere, yeri geldi yabancı devletlere, yeri geldi kendi hükümetlerimize karşı mücadele ettik.  Her seferinde, yeraltı maden işletmeciliğinin ciddi bir iş olduğunu ve tecrübe gerektirdiğini ve daha da önemlisi, devlet ciddiyetinin şart olduğunu söyledik.  Ve tarih, hep bizi haklı çıkardı. Ne yazık ki biz bugün buradan yine ülkemizi yönetenleri uyarıyoruz. Bu kadar bedel ödedik hala aynı yanlışlarda ısrar etmeyiniz. Biz, iş cinayetlerinde ölmek istemiyoruz. Zonguldak Taşkömürü Havzası Türkiye Sanayisi için bir güvencedir.  Koklaşabilir özelliği olan taşkömürü Türkiye’de başka bir bölgede yok. Onun için Erdemir ve Kardemir burada. Ya üreteceksiniz, ya ithal edeceksiniz.

 

“İNSANLAR İŞSİZ KALMASIN”

Biz diyoruz ki burada en az 100 yıllık kömürümüz var. Paramız dışarıya gitmesin, insanlarımız işsiz kalmasın.  Biz üretelim, ülkemiz kalkınsın, insanlarımız iş bulsun, Zonguldak göç etmesin. Türkiye Taşkömürü Kurumu, madencilik sektörünün okuludur. Bunu yaşayarak gördük. Türkiye’nin TTK’ya ihtiyacı var. Türkiye’nin Zonguldak’a ihtiyacı var. Türkiye’nin 50 milyar dolar civarında cari açığı var. Sadece taşkömürü ithalatı için yılda 4-5 milyar dolar ödüyoruz. Bölgemizde bulunan Kardemir, Erdemir ve enerji santralleri bile ithal kömür kullanıyor.  Yazıktır, günahtır. Tıpkı 1920’lerdeki gibi Zonguldak’a sahip çıkmak ve ülkemiz sanayisini canlandırmak mecburiyetindeyiz.

 

“TTK’DA EMEKLİLİK HIZLA DEVAM EDİYOR”

TTK’ya en son 2009 yılında toplu olarak 3 bin işçi alındı. Emeklilikler hızla devam etti, ediyor. Çalışan sayısı 9 bine indi. Tarihimizin en az sayıda işçisiyle en düşük üretimini yapıyoruz.  Zonguldak yıllardır çok göç veriyor ve yine tarihimizde ilk kez Zonguldak’ta emekli sayısı, çalışan sayısını geçti. TTK Genel Müdürlüğü 2010 yılından bu yana işçi açıklarının giderilmesini istiyor.  2013 yılında 3 bin 200 işçi alınmasını istedi. Ama hala alınmadı.  Kurum göz göre göre zarar ettiriliyor. Bu zararın sorumlusu çalışanlar değildir.  Zarardan sorumlu olan siyasi iradedir. Çünkü işçi almak, yatırım yapmak onların elindedir. İşçi alınsın, üretim artsın ve TTK’nın zararı ortadan kalksın.  Ve Zonguldak göç etmekten kurtulsun. Buradan Hükümeti uyarıyoruz, TTK’ya işçi almak yerine küçültmek, kapatmak, özelleştirmek gibi yan yollara sapmak geçmişte olduğu gibi hem can kaybına, hem de zararın daha da artmasına sebep olacaktır.

 

“SİYASETÇİLERİ DİKKATLE TAKİP EDECEĞİZ”

Biz Genel Maden İşçileri Sendikası, maden işçileri ve bölge insanı olarak bu dayatmalara izin vermeyecek ve her türlü demokratik hakkımızı kullanarak mücadele edeceğiz. Genel seçim sürecinde madenciler ve bölge insanı olarak tüm siyasetçileri dikkatle takip edeceğiz.  Biz, kendi doğal kaynaklarımızı tespit etmek üzere Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulan Maden Tetkik Arama Kurumu’nun, personel ve teknoloji açısından güçlendirilmesini istiyoruz. Biz, TTK ve MTA çalışanlarının ücret farklılıklarının giderilmesini, eşit işe eşit ücret verilmesini istiyoruz. Gruplu çalışan arkadaşlarımızın daimiye geçirilmesini istiyoruz. Biz, Ülkemiz doğal kaynaklarına sahip çıkanlara, TTK’ya ve MTA’ya sahip çıkanlara, işçi alıp üretimi artıracak olanlara, Zonguldak’ta ve bölgemizde göçü durduracak olanlara sahip çıkacağız. Yeraltında çalışan maden işçilerinin haftada 2 gün tatil yapması için büyük destek veren değerli Genel Başkanımız Ergün Atalay başta olmak üzere, katkı veren herkese teşekkür ediyoruz. 2 asgari ücret uygulamasını mahkemelik yapan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığını ve ilgili bürokratlarını da, Çalışma Bakanlığının görüşleri doğrultusunda yasayı uygulamaya davet ediyoruz.

 

45 BİN İMZA TESLİM EDİLDİ

Konuşmaların ardından Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, maden işçilerinin ocakta yemek yerlerken çekilmiş bir fotoğrafını Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’a hediye etti. Maden işçilerinin TTK’ya işçi alınması, ücret farklılıklarının giderilmesi, gruplu işçilerin daimiye geçirilmesi, kıdem tazminatına dokunulmaması talepleriyle topladıkları 45 bin imza da Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’a teslim edildi. Yürüyüş ve miting boyunca, “Maden işçisi onurumuzdur”, “İşçi alınsın üretim artsın”, “Madenler halkındır kapatılamaz”, “Emeğni Başkenti şanlı Zonguldak”, “Geliyor, geliyor madenciler geliyor”, “Madenci feneri sönmeyecek”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Yaşasın emek dayanışması”, “Yaşasın 1 Mayıs” sloganları atıldı.

 

POLİS HELİKOPTERİ TUR ATTI

Kentteki kutlamalar kapsamında Ankara başta olmak üzere çevre illerden de gelen binin üzerinde polis görev yaptı. Miting alanında bir polis helikopterinin sürekli tur atmasının yanında özel harekat ekipleri de binaların çatılarında güvenlik önlemleri aldı. Yürüyüşe katılan yüzleri siyaha boyalı madenciler, baretleri, taşıdıkları Türk bayrağıyla kaplı temsili tabut ve pankartlarla ilgi odağı oldu. Başındaki madenci baretiyle konuşan Atalay ile diğer sendika yöneticileri mitinge katılanlara karanfiller dağıttı.

 

(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)