Kdz.Ereğli'de, kömürün bulunuşunun 192. yılı kapsamında, "8 Kasım Uzun Mehmet'i Anma ve Kömür Günü" kutlandı.

Kestaneci Mahallesi'ndeki Uzun Mehmet Anıtı önünde düzenlenen törende, anıta çelenk konuldu, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, yaptığı konuşmada, 1829 yılında Uzun Mehmet'in kömürü bulmasıyla dikkatleri üzerine çeken Zonguldak'ta 1848'de resmi üretimin başladığını, Kurtuluş Savaşı ile birlikte Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, 1920'den itibaren madencilere ve maden havzasına sahip çıktığını, demir çelik fabrikaları ve enerji santrallerinin kurulmasıyla da kentin "emeğin başkenti" ismini aldığını söyledi.

5 BİN ŞEHİT VERİLDİ

Tarihsel süreçte 5 bin maden şehidi verildiğini, 1980 ve 1990 sonrası uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle işçi sayısı ve üretimin gerilemeye başladığını vurgulayan Mutlu, "Türkiye bugün enerji ihtiyacını karşılayabilmek için yılda 38 milyon ton taşkömürü ithal eder ve her yıl taşkömürü ithalatına milyarlarca dolar öder hale gelmiştir. Ülkeler ekonomik kriz ile boğuşurken, taşkömürünün uluslararası piyasalardaki fiyatları yüzde yüze yakın oranlarda arttı. Bölgemize kurulu Erdemir ve Kardemir başta olmak üzere, demir çelik sanayimizin ana hammaddelerinden olan koklaşabilir taşkömürü ithalatında zorluklar yaşanıyor. Termik santrallerde de aynı sorunlar gündemde. İthal kömür tedarik etmek zorlaşıyor. İthalatına milyarlarca dolar ödediğimiz kömürün maliyetlerin daha da artacağı, tedarik sorunun daha da büyüyeceği öngörülüyor. Gelişmiş ülkeler bile sanayilerinin taşkömürü ihtiyacını karşılayabilmek için hızlı bir şekilde kendi kaynaklarını harekete geçirmenin planlamasını yapıyor. Bu şartlar bir kez daha göstermiştir ki Türkiye’nin, stratejik bir ürün olan taşkömürünü ithal etme lüksü yoktur." dedi.

İŞÇİ AÇIKLARI GİDERİLMELİ

Mutlu, yeraltında bekleyen 1,5 milyar ton taşkömürü rezervi bulunduğuna da dikkati çekerek, şunları söyledi: "Demir ve çelik fabrikalarımızın yüksek fırınlarını çalıştırmak, sanayimizin çarklarını döndürebilmek için havzamızdaki öz kaynağımız taşkömürüne ihtiyaç olduğu açıktır. Bu rezervi yerüstüne çıkarıp ülkemiz sanayisine kazandırma zorunluluğumuz var. TTK’nın kuruluş kapasitesi yılda 5 milyon ton satılabilir taşkömürü üretmektir. Ancak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda emeklilikler sürüyor, işçi açıklarımız büyüyor. En kısa zamanda taşkömürü üretimini artırmanın planlamasını yapmak, işçi açıklarımızı gidermek zorundayız."

"VATANA HİZMET SADECE ASKER OCAĞINDA OLMAZ"

Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, 8 Kasım 1829'da Ereğli'de kömürü bulan Uzun Mehmet'i, saygıyla, rahmetle, minnetle andıklarını belirterek, "Uzun Mehmet'in vatan görevi olarak gördüğü bir dava için verdiği mücadele bizlere örnek olmalıdır. 'Vatana hizmet sadece asker ocağında olmaz' Şehrimizin, bölgemizin, ülkemizin kaderini değiştiren kömürün ateşi, Uzun Mehmet’in komutanının bu sözüyle yakılmıştır. 1848 yılından bu yana üretimi yapılan taş kömürü, yalnızca Ereğli'nin, Zonguldak'ın ve bölgenin kaderini değiştirmekle kalmamış, ülke ekonomisine çok büyük fayda sağlamıştır. Bu milli serveti ortaya çıkarmayı başaran Uzun Mehmet bu konuda öncü rol oynamıştır. Kara elmas için nice kayıplar vermiş bir memleketin evlatları olarak, bu zorlu serüvenin büyük acılarına da tanıklık ettik. Yaşanan faciaların acılarını yüreğimizde hissediyoruz. Bu uğurda hayatını kaybeden  madencilerimizi saygıyla, minnetle anıyoruz. Bütün zorlu koşullarla mücadele eden madenci kardeşlerimi ve ailelerini sevgi ve dostlukla selamlıyorum. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için verdikleri mücadelede her zaman yanlarında olmaya devam edeceğim." dedi.

"ÜRETİLEN ELEKTRİĞİN YÜZDE 11,8'İ..."

TTK Armutçuk Müessese Müdürü Faik Ak da konuşmasında, Uzunmehmet'in Zonguldak'ın ve taşkömürünün bulunuşunun simgesi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Ülkelerin kalkınma ve gelişmesinin en önemli parametrelerinden bir tanesi sanayinin temel girdilerinden olan tüketimi durmadan artan ve gelecekte de artmaya devam edecek olan enerjidir. Enerjinin yeterli miktarda sürekli düşük maliyetli ve güvenli bir şekilde elde edilmesi, diğer yandan çevre ile uyumlu bir şekilde sunulması tüm ülkelerin gündemini işgal eden önemli bir konudur. Türkiye'de üretilen elektriğin yüzde 27'si doğalgaz+LNG, yüzde 23,9'u hidrolik barajlı, yüzde 11,8'i ise taşkömürü linyit ve asfaltitten karşılanmaktadır. Kömür elektrik üretiminde üçüncü sırada yer almaktadır."

Konuşmalarının ardından, okullar arası şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

- KÖMÜRÜ BULUŞUN ÖYKÜSÜ

Kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yıllarında geçiyor. Hikaye şöyle anlatılıyor:

"Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Askerliğini bahriye eri olarak yapan Uzun Mehmet'e, terhis olurken subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir.

Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür.

Padişah 2. Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek, Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu, 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.

Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a fen heyetine gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür."