Zonguldak'ta10 yaşında iken iki ayağını da kaybeden ve bir TV programı aracılığıyla evlendiği eşinin kendisini terk etmesiyle oğlunu tek başına büyüten Sevim Sürücü, oğluna daha iyi bir gelecek sağlayabilmek için hayatını kitap haline getirdi. Tüm zorluklara rağmen hayata tutunan Sürücü, kitabını bastırmak için sponsor arıyor.  10 yaşındayken geçirdiği tren kazasında iki ayağını kaybeden 46 yaşındaki Sevim Sürücü, yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen yaşama tutundu. İki ayağını kaybettikten sonra annesini de kaybeden Sürücü, öz babası da öldüğü için uzun süre üvey babası ile yaşadı. Gençlik yılları çok zor geçen Sürücü, çıktığı bir TV programında kendisine talip olan eşiyle evlendi. Eşi tarafından terk edilince ölümle yaşam arasında kaldığını anlatan Sevim Sürücü, oğlu için yaşamaya karar verdiğini söyledi. Hayatını kitap haline getirmek isteyen Sürücü, kitabı bastırmak için sponsor arıyor.
Sevim Sürücü, "10 yaşında tren kazası geçirdim. Hayallerim o zaman yıkıldı. Çocukluğum, gençliğim her şeyim bir odaya hapis oldu. Yıllar sonra annemi kaybettim. Babam üveydi, öz babam ölmüştü. Daha büyük bunalımlar yaşadım, yalnızlıklar yaşadım. Çalışmak istedim fakat olmadı. Yüzde 100 özürlü raporum vardı. Özürlü raporumun iptal olup çalışabilmem için TV programlarına başvurdum. Fakat o da olmadı. Daha sonra TV programında beni arayan bir kişi evlenmek istediğini söyledi. Bir iki yıl sonra evlendik.
Evlendikten sonra çok büyük hayallerim vardı. Ne yazık ki, evliliğimizde başarılı olamadık. Dünyalar tatlısı bir oğlum oldu. Daha sonra anladım ki, oğlum için yaşamalıyım. Ölüm ile yaşam arası bir çizgi vardı önümde. Oğlum için hayata tutunmaya mecburdum, o benim için bir daldı. Bunun için de mücadele etmem gerekiyordu. Eşimden ayrılmıştım, maddi gelirim yoktu, sıkıntılarla boğuşurken çalışmam gerektiğini anladım. Bunun için de en büyük sorunum ulaşımdı" dedi.
Kitabında kendisinin ve özürlülerin yaşadıkları zorlukları anlattığını belirten Sürücü, şöyle konuştu:
"Engelleri, yokluğu, sıkıntıları, yaşanan tüm acıları anlatmaya çalıştım. Ben edebiyatçı değilim. Kendi halimde bir odanın içinde yaşayan vatandaşım. İki bacağım yok, yaşadıklarımı, duygularımı, her şeyimi bir deftere yazdım. Fakat bu deftere yazdığım hayat hikayemi kitaplaştırma imkanım da yok. Kitabımı bastırmak için bir sponsor arıyorum. Kitabım basılırsa herkes beni daha iyi anlayacak. Yaşadığım şartları, koşulları öğrenecek, bir çocukla kimsesi olmadan yaşamak çok zor. Kitabım basılırsa geliriyle oğluma iyi bir gelecek hazırlamak istiyorum."
Çaldığı bütün kapıların yüzüne kapandığını belirten Sürücü, bu nedenle hayatını yazmaya karar verdiğini söyledi. Sürücü, "Araba istiyordum. Bazı insanlar arabayı benim için lüks görüyordu. Şu an araba bana lüks değil. Çünkü merkeze uzağım, ellerimle gidiyorum, ellerimin üstünde işimi yapıyorum. Kapımın önünden dolmuş geçmiyor, sadece özel araçlar geçiyor.
Dolmuş geçse belki çarşıya iner, simit satabilirim. Fakat ellerimin üzerinde gittiğim zaman akşama kadar orada durmam lazım, akşam da eve dönmem lazım. Ne zaman simit satacağım, ne zaman oğlumun ihtiyaçlarını karşılayacağım. Benim ellerim ayaklarım oldu, ellerimin üzerinde yürüyorum. Oğlumu kimselere muhtaç edemem" dedi.