İstanbul Sanayi Odası  (İSO) Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu - 2013 Yılı araştırma  sonuçlarını  açıklandı.  İlk 10’da Erdemir 8. Sırada, İsdemir ise 9 sırada yer aldı.

 

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açıkladığı verilere göre, sanayinin zirvesinde 39 milyar 729 milyon TL’lik üretimden satışı ile yine Tüpraş yer aldı. Türkiye’nin 500 büyük kuruluşu, 2012 yılına göre net satışlarını yüzde 7,4 artırarak 454 milyar 990 milyon TL’ye çıkardı.

En büyük şirketlerin ağırlıklı olarak petrokimya, otomotiv ve demir-çelik sektörlerinden olduğu araştırmada, ikinci sırayı 9 milyar 714 milyon TL’lik üretimden satışı ile Ford Otomotiv alırken, bir önceki araştırmada beşinci olan Elektrik Üretim A.Ş. 9 milyar 263 milyon TL’lik üretimden satışı ile listede üçüncü sıraya yerleşti.

Türkiye’nin 500 Büyük Kuruluşu araştırması, sanayinin ekonomi içindeki ağırlığının giderek azaldığına yönelik çarpıcı veriler ortaya koydu. Buna göre 2012 yılında yüzde 2,1, 2013 yılında yüzde 4 olan ekonomik büyümeye karşılık imalat sanayindeki büyüme sırasıyla 1,7 ve 3,8 düzeyinde kaldı. Araştırmanın Türkiye’de son yıllarda büyümenin kaynağının üretime değil tüketime, hizmetler ve inşaat sektörüne dayalı olduğunu gözler önüne serdiğini vurgulayan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, şunları söyledi:

 

“Sanayi sektörü tüm ülkeler için ekonomik büyümenin ve bütünsel kalkınmanın temelini oluşturuyor. Türkiye de ancak üretime odaklı bir üretim anlayışıyla kaliteli ve sürdürülebilir bir büyümeyi ve refahı yakalayabilir. 2001 yılından itibaren sanayinin ve özellikle de imalat sanayinin milli gelir içindeki payının cari fiyatlar ile hesaplandığında bir gerileme eğilimi içine girdiği ve önemli ölçüde düştüğü görülmektedir. İmalat sanayinin milli gelir içindeki payı 1998 yılında yüzde 23,6 iken, bu 16 yıl içinde sürekli bir düşüşle 2012 yılında yüzde 15,5’e gerilemiş, 2013 yılında ise yüzde 15,3 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye henüz sanayileşmiş bir ülke olmadan bu oranın gerilemeye başlaması sanayi, ekonomi ve Türkiye için sağlıklı bir gelişme değildir.”

 

Araştırma, şirketlerin borç ve öz kaynak oranının 2013 yılında son 10 yılın zirvesine çıktığını ortaya koydu. Buna göre borç ve öz kaynak oranı 2013 yılında 20,4 puan artarak yüzde 132,4 oranına yükseldi. Gelişmiş ülkelerde yüzde 70’ler seviyesinde olan bu orandaki artışta, karlılık ve öz kaynak yaratma olanaklarında yavaşlama, uzun vadeli borçlanma olanakları ve TL’deki değer kaybı etkili oldu.

 

Şirketler, öz kaynak yetersizliği nedeniyle daha çok banka kredilerini tercih ederek finansman giderlerini plansız bir şekilde artırdı. Karlılığı düşen şirketlerin, öz kaynaklarının büyümesi de olumsuz etkilendi. Başkan Bahçıvan, dünyada, öz kaynakların toplam aktifler içindeki payında yüzde 50 oranının kritik bir eşik olduğuna dikkat çekti.

 

Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şirketlerimiz ne yazık ki bono, tahvil, halka arz, uzun vadeli finansman, hedging gibi borçlanma araçlarından yararlanmamaktadır. Kendi faaliyet alanlarında başarılı bir performans sergileyen sanayi şirketlerimizin, finansman sağlama ve kullanmada aynı başarıyı sergileyememesi üzüntü vericidir. Bu noktada Türkiye Kalkınma Bankası’nın daha işlevsel hale getirilerek sanayicinin yatırımlarında uygun finansman çözümleri oluşturmasına ihtiyaç olduğunu vurgulamak istiyorum.”

 

2013 araştırmasının çarpıcı verilerinden biri, şirketlerin esas faaliyetlerinden elde ettikleri karlarının yarısından fazlasını finansman giderlerine harcaması oldu. 2013 yılında faaliyet karları olan 36,5 milyar TL’nin 19 milyar TL’sini finansman gideri olarak harcayan şirketlerin, 2013 yılı dönem karları ise bir önceki yıla göre yarı yarıya düşerek yüzde 4,9’a geriledi.

 

Türkiye’nin 500 Büyük Kuruluşu içinde en yüksek katma değeri yüzde 43,6 ile orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler grubu yaratırken, onları yüzde 36,1 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler grubu izledi. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payının yüzde 17,8, yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payının yüzde 2,6 olduğunu hatırlatan Bahçıvan, “Bu noktada yüksek teknolojili sektörlerin dünya imalat sanayi içindeki payının ortalama yüzde 16,7 olduğunu hatırlatmak isterim. Güney Kore’de bu oran yüzde 21,6, Singapur’da yüzde 49,9, ABD’de yüzde 20,6. Türkiye bu oranları teknoloji lehine çevirmek zorunda. Aksi takdirde bu tablonun sanayideki karlılık yansımasını da değiştiremeyiz”.

 

Bahçıvan, ileri sanayi ülkelerinde şirketlerin Ar-Ge harcamalarının satışlara oranının yüzde 6 ila 8 oranlarına kadar yükseldiğini vurgulayarak, “Türkiye’de ise bu oran binde 8. 500 Büyük şirketlerimizin bu konudaki karnesi Türkiye ortalamasının altında. Şirketlerimiz Ar-Ge’ye üretimden satışlarının ancak binde 47’sini ayırıyorlar” dedi.

 

 

İlk 10 şirketle başladığımızda, Türkiye’nin en büyük sanayi şirketi, tahmin edilebileceği gibi Tüpraş. Tüpraş’ın faaliyet gösterdiği sektördeki avantajını iyi kullanıyor. Tüpraş, 39 milyar 729 milyon liralık üretimden satışlarıyla rakiplerinin epeyce önünde, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun en büyüğü olarak ilk sırada yer alıyor.

 

Türkiye’nin en büyük şirketini izleyen ikinci şirket: Ford Otomotiv. Ford Otomotiv, bu sırayı 9 milyar 714 milyon liralık üretimden satışlarıyla alıyor.

 

Bu yıl üçüncü sırada yer alan firma değişti. Geçen yıl beşinci sırada bulunan Elektrik Üretim A.Ş. bu yıl üçüncülük kürsüsünde yer aldı. 500 Büyük’ün en büyük 10 kuruluşu arasına girebilen tek kamu kuruluşu olan Elektrik Üretim A.Ş.’nin üretimden satışları 9 milyar 263 milyon lira olarak gerçekleşti.

 

Dördüncü sırada yine bir otomotiv şirketi olan Oyak-Renault var. Geçtiğimiz yıla göre bir sıra gerileyen Oyak-Renault’nun üretimden satışları 8 milyar 646 milyon lira.

 

Son yıllarda beyaz eşya alanında gösterdiği başarıyla ilk 10’da yer almayı başaran Arçelik, 7 milyar 791 milyon liralık üretimden satışlarıyla 2013’ün en büyük beşincisi konumunda.

 

Altıncı sırada ilk 10’un en ağırlıklı sektörü olan otomotiv sektöründen bir firmayı görüyoruz. Tofaş 5 milyar 819 milyon lira ile sıralamada bir önceki yılda elde ettiği yeri korumuş oldu.

 

Şimdi peş peşe gelecek olan üç sanayi şirketi, demir çelik sektörünü temsil ediyor. İlk 10 sıralamasında geçen yıla göre iki basamak birden yukarıya çıkan İçdaş Çelik, 5 milyar 641 milyon liralık üretimden satışlarıyla yedinciliğe yükseldi.

 

Sonrasında, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında 5 milyar 265 milyon liralık üretimden satışıyla geçen yılki yerini koruyan Ereğli Demir Çelik’i sekizincilikte görüyoruz.

 

Bir başka demir çelik şirketi, İskenderun Demir Çelik de 5 milyar 171 milyon liralık üretimden satışıyla dokuzuncu sırada.

 

Ve bu grubun 10’uncu sırasında da yine Tüpraş gibi bir petrokimya şirketi olan Aygaz’ı görüyoruz. Aygaz’ın üretimden satışları 5 milyar 26 milyon lira.

 

Görüldüğü üzere, 2013’te ilk 10 firmanın kendi içerisinde kimi yer değişiklikleri olmakla birlikte ilk 10’da yer alan firmalarda bir değişiklik olmadı. Sanayinin en büyükleri sıralamasında yine petrokimya, otomotiv ve demir-çelik firmalarının yarışmaya devam ettiğini görüyoruz. Burada en büyük yenilik, az önce de belirttiğimiz gibi, sıralamada iki sıra birden yükselerek ilk 3 firma arasına giren Elektrik Üretim A.Ş.’den gelmiş oldu.