EREĞLİ’NİN OMURGASI BOZULDU:

İşçi ücretlerindeki yüzde 35 indirim, işçi çıkarmalar ile gerilen Ereğli ile Erdemir ilişkileri, şimdi de ilçenin topraklarından çıkan suyun ilçe halkına satışından kaynaklanan borç nedeniyle iyice ayarından kaçtı.

 

KURULUŞ YILDÖNÜMÜNDE TEPKİ:

Kdz. Ereğli Belediyesi’ni 29 Mart Yerel Genel Seçimleri öncesinde icraya veren Erdemir’in bu tutumu ile ilçe halkını hiçe sayan bir tavrı, Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve meclis üyelerinin Erdemir kapısına koyduğu siyah çelenk ile kınandı.

 

ERDEMİR ÇEVREYİ KİRLETİYOR:

Erdemir kapısında açıklama yapan Posbıyık “Ereğli ile Erdemir ve Erdemir çalışanları arasında barış vardı. Sinter bacasının filtresi bozulduğunda, Erdemir yetkilileri bakım gününü beklemez, Ereğli yaşayanı zehirlenmesin diye anında müdahale eder filtreyi değiştirirdi” sözleriyle konuştu.

 

DEDELERİMİZİN TOPRAĞI: 

Posbıyık . “Bu toprakları dedelerimiz ninelerimiz burada keyif yaparsanız diye, yeni çimento fabrikaları alın yeni kok fabrikaları yapın diye size vermediler. Bugünden itibaren uzlaşmaya geldikleri takdirde gelip bizimle uzlaşacaklar. Ereğlili olarak Ereğli’nin varlığını onlara ispat ettireceğimize söz veriyorum.”

 

Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları 44. kuruluş yıldönümünü kutlarken Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, CHP ve AKP’li belediye meclis üyeleri fabrikanın ana giriş kapısı önünde siyah çelenk bırakarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Ereğli Belediyesi’nin Erdemir’e olan su borcunu almak için mahkemeye başvurması ve icra takibini başlatmasına tepki gösteren Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve meclis üyeleri siyah çelenk bırakmak istediği sırada Erdemir güvenlik görevlilerinin müdahalesi ile karşılaştı.

 

ERDEMİR GÜVENLİK

MÜDAHALE ETMEK İSTEDİ

 

Kısa süreli itiş kakışın ardından siyah çelengi bırakarak basın açıklamasını okuyan Posbıyık şöyle dedi: “Bugün 44. kuruluş yıldönümünü kutladığımız Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının kuruluş çalışmaları 1960’lı yıllarda başladı. O günlerde dedelerimizin, ninelerimizin, çocuklarımız, torunlarımız çalışacak, iş bulacak diye yok pahasına verdiği bu topraklar üzerinde kurulmaya başladı Erdemir. 1965’li yıllardın itibaren de üretime geçti. Sekiz bin kişilik şirin bir kasaba olan Ereğli, yoğun göçler alması nedeniyle hızlı ve sancılı bir kentleşme sürecine girdi. Buna rağmen Ereğli’de yaşayanlar da göçle Ereğli’ye gelenler de mutluydu.

 

 

ERDEMİR’Lİ OLMAK BİR AYRICALIKTI

 

Erdemir, Ereğli yaşayanlarının baştacıydı. Erdemir’de çalışmak, Erdemir’li olmak bir ayrıcalıktı. Milli ve dini bayramlarımızda törenlerimizde, yemeklerde ve tüm sosyal faaliyetlerde Ereğli’nin gelişmesi için üretilen her projede, Erdemir en öndeydi. Erdemir genel müdürleri, genel müdür yardımcıları her türlü sosyal olayda, halkla iç içeydi. Erdemir ile Ereğli halkı bir bütündü. Ereğli halkı yerel yöneticilerle Erdemir yöneticilerinin sürekli, işbirliği içerisinde birlikte olmasından gurur duyardı. Ereğli ile Erdemir ve Erdemir çalışanları arasında barış vardı. Sinter bacasının filtresi bozulduğunda, Erdemir yetkilileri bakım gününü beklemez, Ereğli yaşayanı zehirlenmesin diye anında müdahale eder filtreyi değiştirirdi. Hele arıtma tesislerinde arıza olduğunda, denizdeki canlılar ölmesin diye anında müdahale ederdi. Ağır yağları gecikmeksizin İzmit’deki katı atık yakma tesislerine, İZAYDAŞ’a gönderirdi. Erdemir yönetimi ile Ereğli halkı değil mahkemeye gitmek birbirlerine yan gözle bile bakmazlardı.

 

NE GÜZELDİ O GÜNLER

 

Ne güzel ne muhteşem günlerde o günler. Bu anlattıklarım masal değil gerçekti, Taa ki özelleştirme olana kadar. Bugün 15 Mayı 2009. Ereğli halkı için kara bir gün. Aslında aydınlık bir gün olmalıydı. Çünkü bugün 15 Mayıs 2009 Erdemir’in kuruluşunun 44. yıldönümü. Aynı zamanda Erdemir’in Ereğli Belediyesi (Ereğli halkının temsilcisini) tarihinde ilk kez mahkemeye verdiği gün ve birinci duruşmanın yapıldığı gün. Erdemir özelleştirildiğinde Belediye Başkanıydım. 8 Mayıs 2007 tarihine, yani belediyeden istifa edip ayrıldığım tarihe kadar, Erdemir’e aylık ortalama iki yüz milyarlık su borçlarını aksatmadan ödedim.

 

HİÇ SU PARASI ÖDEMEDİ

 

Belediyeden ayrıldığım tarihten itibaren yerime gelen AKP’li Belediye Başkanı, Erdemir yönetiminden aldığı tavizlerle 29 Mart 2009 yerel seçimlerine kadar hiç su parası ödemedi. Olayları izleyen sade bir vatandaş olarak, Genel Müdür Oğuz Özgen’i bizzat ziyaret ederek, yanlış yaptıklarını, belediyenin borçlarını ödemesi için ikaz etmelerini hatta Elektrik-Havagazı kesintisinden Belediyeye ödedikleri parayla mahsuba gitmeleri gerektiğini, aksi halde 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde seçilecek belediye başkanını zor durumda kalacağını defalarca ikaz etmeme rağmen o günlerde su borçları nedeniyle AKP’li belediye Başkanı ikaz edilmedi. Hatta Erdemir sahasına ve sosyal tesislere milyarlarca liralık asfalt döktürdükleri AKP’li belediye başkanını idare ettiler.

 

HATALARINI ANLAYACAKLAR

 

29 Mart 2009 tarihinde yeniden belediye başkanı seçildim. Erdemir’den davet ederler, 2 yıllık birikmiş su borçlarının ödenmesi için karşılıklı ödeme ve borçlanma protokolü yaparız diye beklerken, Ereğli Belediyesi, daha doğrusu Ereğli halkı Erdemir tarafında icraya verildi. İlk duruşmaya bugün çıktık. Bugün Ereğli-Erdemir dostluğu açısından karanlık bir gündür. Sevgi Barış Dostluk kentinde, Erdemir’le, Ereğli halkıyla, Erdemir işçisiyle barışı bozmaya çalışanlar hatalarını anlayacaklardır. Umarım geç kalmazlar.”

 

NE ZANNEDİYORSUNUZ

 

Erdemir’in Ereğli halkını görmezden geldiğini ve yok saydığını vurgulayan Posbıyık, “Bugüne kadar sesimiz çıkmadı, ne yaptılarsa başımızı önümüze eğdik. Erdemir Genel Müdürü yok, Genel Müdür Yardımcıları Ereğli’de yok, siz ne zannediyorsunuz. Bu toprakları dedelerimiz ninelerimiz burada keyif yaparsanız diye, yeni çimento fabrikaları alın yeni kok fabrikaları yapın diye size vermediler. Bugünden itibaren uzlaşmaya geldikleri takdirde gelip bizimle uzlaşacaklar. Ereğlili olarak Ereğli’nin varlığını onlara ispat ettireceğimize söz veriyorum” dedi.

 

Basın açıklamasının okunmasının ardından Erdemir Güvenlik Görevlileri bırakılan siyah çelengi alarak çöp konteynırına attılar.