Ford'un Kdz. Ereğli Bayisi Halil Yılmaz’ın daveti üzerine biraraya gelen dostlar “İstikamet Bartın” diyerek yola koyuldular bir pazar günü.

Ereğli’den Bartın’a ne için gidilir ki? Bartın demek Amasra demek çünkü. Turizm cenneti Amasra bir hafta sonu için çok iyi bir fırsat elbette.

 

Bartın ve Amasra heyecanıyla çıkılan ve yaklaşık 2.5 saat süren yolculukta ilk durak Bartın Kurtköy’ünün İlyaslar Mahallesi oldu. Etrafı tel örgülerle çevrilmiş çiftliğe; giriş yolundaki su birikintisinden ve neredeyse de minibüsün altı vurarak girebiliyoruz. “Kocaman çiftliğin girişi niye böyle çukur?” diye merakımız öne çıkarken Halil Yılmaz açıklama yapıyor “Bu su ilaçlıdır ve tüm araçlar dezenfekte edilir bu şekilde” diye. Yılmaz’ın bu sözleri ilgi uyandırıyor elbette çiftliğin hijyen koşullarıyla ilgili olarak.

Karadeniz Ereğli ile Bartın arasındaki yolculuğumuzu araçlarında “Azim Besicilik” yazan çiftliğin girişindeki hizmet binasının önünde hazırlanan çay ve kuru pasta ile ikramıyla sona erdiriyoruz. Tertemiz ve güneşli bir havanın tadı ve lezzeti mis gibi çay ile renklendirilirken, önümüzdeki ahırlardaki inek sayısı dikkatimizi çekiyor. Tümü de siyah beyaz renkte hoştayn cinsi olan bu büyükbaş sığırların ahırın dışına çıkarılanları öyle yayılmışlar ki, sanki güneşin o eşsiz ışınlarından güç alabilme seansında, bahar mevsiminin güzelliğini yaşıyorlardı.

 

Soruyoruz; “Bu çiftlik ne kadar alanda kurulu?” diye. 30 dönümmüş toplam alanı Azim Besiciliğin. Bu kadar alanda yapılan “Bitkisel Üretim, Damızlık Süt Sığırcılığı ve Besi İşletmeciliği” ile ilgili gözlemler edinmeye çalışıyoruz.

 

Neler öğreniyoruz neler! Saman, yem ve mısır koçanlarının bir makine aracılığı ile karıştırıldığını ve traktörle ahırlara taşınarak hayvanların beslendiğini anlatıyor bu işten görevli emekçi. Ahırlara geldiğimizde içeride en az dışarıdakiler kadar çok sayıda hayvan bulunduğunu görüyoruz. Hayvanların yatma yerleri ile dışkı alanları ayrı. Dışkıları kanallarla bina dışına atılıyor ve burada da kurulan sistem ile karıştırılıp ve ayrıştırılarak parça parça gübre sisteminde satışa hazır hale getiriliyor. Yani, organik gübre de bu tesislerde hazırlanıyor.

Ahırların etrafında dolanıp süt sığırlarının sağıldığı tesis bölümüne geçtiğinde “hijyen” denen kavrama ne kadar önem verildiğini görüyoruz. Tesis otomatik. Sağım işlemini cihazlar yapıyor ve sağılan sütler de hiç el değmeden sürekli bakım işlemi yapılan stoklama tesislerinde depolanıyor. Oradan da, şu an için günde yaklaşık 3.5 ton olmak üzere (dönem dönem bu rakam değişiyor) stoklanan süt, bir başka kuruma satılıyor. Satılan sütler alıcı firmanın taşıma araçlarına yine el değmeden pompalanıyor. Azim Besicilik çiftlikte üretilen süt ve eti  kendi tesislerinde işlemeyi planlıyor. Yeni yatırım alanı süt ve et ürünlerini işleyecek yeni tesisleri kurmak ve işletmek. 

 

2 veteriner, 2 ziraat olmak üzere toplam 18 çalışanı bulunan Azim Besiciliğin Bartın’ın Kurtköy’ündeki bu yatırımını kıskanmamak elde değil ki. Kıskanıyoruz bizler de. “Neden Karadeniz Ereğli değil?” sorusuna ise yanıt verirken boğazımızda düğümlenen çaresizliği ise, belki de kendi içimizde paylaşıyoruz.

 

 

 

BARTIN’IN CAZİBESİ

 

 

 

Azim Otomotiv’in sahibi Halil Yılmaz; ülke ve dünya koşullarına dikkate alarak yeni yatırım araştırmalarına girdiğinde ilgisini çeken “süt ve et sığırcılığı”na yatırım yapmayı planlayınca, kendini Karadeniz Ereğli’ye 160 kilometre uzaklıktaki Bartın’ın Kurtköy’ünde bulmuş.

Bartın’ın bir çok özelliğinin cazibesiyle de yatırımını bu şehirde yapmaya karar veren Halil Yılmaz’ın çiftliğinde 500’e yakın hoştayn cinsi büyük baş sığır bulunuyor. Et ve süt üretiminin dışında “damızlık” konusunda da üretim yapan Azim Besicilik’te  damızlık dişi buzağı ile damızlıklar da ekonominin içinde yer alıyor.

 

Çiftlikte üretilen süt ve etleri ne kendisi işleyerek nihai ürüne dönüştürme konusunda çalışmalarını yürüten Azim Besicilik, yatırımda sektörel çeşitliliğe önem verme ilkesiyle hareket ediyor.

 

Bartın’ı tercih etme sebeplerini alan ve arazi olarak daha çok fırsat kullanabilmeye bağlayan  Halil Yılmaz “Ereğli yerleşik olarak kalabalık ve boş arazi bulmak da çok zor oluyor. Bizim büyük bir teşvik ile ilişkimiz de olmadı zaten. Her şeyi yapıyorsun ve yaptıktan sonra da en fazla 500 bin TL sıfır nokta yedi faizli bir kredi veriliyor. Onun dışında bir şeyimiz yok. Desteğini kredi bazında veriyor ve tüm teşviki desteği bunun içinde oluyor” sözleriyle konuştu.