Kdz. Ereğli'de doğup büyümüş gençlerimizi tanıtmaya  devam ediyoruz. "Bizim Gençler" yazı dizimizin yeni konuğu 27 yaşındaki Mali Müşavir Serdar Uzun.

Şu anda yaşadığımız kriz ise; Türkiye'de etkisini hafifletmişken Ereğli bu krizi halen daha kötü bir şekilde yaşıyor. Tabi ki Erdemir'in şu anda yürüttüğü politikanın bunda etkisi de çok büyük.

Ereğli'miz çok büyük imkânlara sahip. İhtiyacım olan bir çok şeyi burada bulabiliyorum. Kültürel açıdan bazı faaliyetlerin daha fazla olmasını ve de Ereğli'ye yakışan bir kültür merkezi binası yapılmasını dilerim.

Bildiğiniz gibi Gazeteniz Önder yeni bir yazı dizisinde ilçede doğup büyüyen gençler sizlere tanıtılıyor.  Yarının büyüğü gençlerimizin her alanda sorumluluk almaya ne kadar hazır olduğunu gözlemlediğimiz bu bölümün konuğu Serdar Uzun 27 yaşında ve kendi işinin başındaki bir mali müşavir. Yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra yaşama atılan bu genç arkadaşımız da diğer konuklarımız gibi sorularımızı yanıtladı.

Şimdi söz Serdar Uzun?da?

 

Çocukluğunuzdaki hayalleriniz ile bugün arasında ne farklar var? Nasıl bir kıyaslama yaparsınız?

 

Çocukluğumda kurmuş olduğum hayallerimin çoğunu gerçekleştirdiğimi söyleyebilirim. Ben çocukluğumdan beri ekonomiyle yakından ilgili oldum; iş hayatımın Finans sektöründe olmasını isterdim. Bu nedenle de yüksek lisansımı bu alanda yapmayı tercih ettim.

 

 

SERDAR UZUN KİMDİR:  1983 yılında Kdz.Ereğli de doğdum. Ortaokulu TED Kdz.Ereğli Kolejinde liseyi ise Anadolu Lisesinde okudum. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Muhasebe ve Finasman yüksek lisansını bitirdim. Master yaptığım dönemde Ankara ?da Hitit İnşaat firmasında Muhasebe ve Finansman departmanında çalıştım. Bu dönemde mali müşavirlik ruhsatı aldım. Askerlik dönemime kadar iş hayatım bu firmada devam etti. 2009 yılının Temmuz ayından itibaren Kdz. Ereğli?de Serbest Muhasebeci Mali müşavirlik yapmaktayım. 

Babam Ereğli Demir Çelik Fabrikasından emeklidir; annem ev hanımı, kız kardeşim Ereğli?de özel bir dershanede Edebiyat öğretmenliği yapmaktadır.

 

 

 

Yaşadığın ilçeyi sosyal ekonomik kültürel açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Kdz. Ereğli de yaşayanların şanslı olduğunu düşünüyorum. Yaşadığımız bu bölge sosyal ekonomik ve kültürel açıdan çok zengin ama bu zenginliğin farkında olduğumuzu düşünmüyorum. Ben Ereğli den ayrılmadan önceki durumuyla şu anki durumu arasında çok büyük farklılıklar görüyorum. 2001 senesinde Üniversite birinci sınıfa başlamıştım o yıllarda da Türkiye ekonomik kriz yaşıyordu. Ama Ereğli Türkiye geneline göre krizden çok etkilenmemişti. Şu anda yaşadığımız kriz ise; Türkiye?de etkisini hafifletmişken Ereğli bu krizi halen daha kötü bir şekilde yaşıyor. Tabi ki Erdemir?in şu anda yürüttüğü politikanın bunda etkisi de çok büyük.

 

 

Ereğli de ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyor musunuz?

 

Yaşamak için Ereğli?yi tercih etmemin nedenlerinden ilki burada doğup büyümüş olmamdır. Diğer bir nedeni ise mesleğime uygun bir potansiyelin burada mevcut olmasıdır. Bir ilçeye göre Ereğli?miz çok büyük imkânlara sahip. İhtiyacım olan bir çok şeyi burada bulabiliyorum. Kültürel açıdan bazı faaliyetlerin daha fazla olmasını ve de Ereğli?ye yakışan bir kültür merkezi binası yapılmasını dilerim.

 

Gençlerin Bu ülkede ve Ereğli de söz sahibi olduğuna inanıyor musunuz?

 

Yalnızca Ereğli?miz de değil tüm Türkiye?de gençlerin birçok konuda söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda bazı eksikliklerin olmasına rağmen son birkaç yılda atılan adımlarla, gençlerin daha çok söz sahibi kişiler haline geldiğini görmekteyim. Ulu Önder Atatürk ?Bu ülkeyi Gençlere emanet ediyorum?, sözüyle gençlerin bir  ülke içerisinde söz sahibi kişiler haline gelmesi gerektiğini vurgulamıştır. Atatürk?ün bize emanet ettiği bu ülkeyi gençler olarak en güzel şekilde, Atatürk?ün ilkeleri ışığında, temsil etmeliyiz. Bir Türk genci olarak yaptığımız ve yapacağımız her işte atacağımız her adımda doğruluk ve dürüstlükten uzaklaşmamalıyız.

 

Beğendiğiniz ve örnek aldığınız bir kişi var mı?

 

Doğruluktan ayrılmamış manevi değerlerini maddi çıkarlarına satmamış insanı insan olduğu için seven ve değer bilen her büyüğümü kendime model almışımdır.

 

?Bizim Gençler?in bu haftaki konuğu Serdar Uzun, Mustafa Kemal Bektaş ile görüştü.

 

 

Size göre liderlik nasıl olmalı? Örnek lider tarifiniz var mı?

 

Lider kişi, hitabeti kuvvetli, kitleleri etkileyebilecek karizmaya sahip, olumsuz durumlar karşısında soğukkanlılığını koruyan hiçbir zorluktan yılmayan, erdemli, otorite sahibi bir kişilik olmalıdır.

 

Gelecekte nasıl bir Ereğli hayal ediyorsunuz?

 

Refah düzeyi yüksek, kültürel etkinliklerin daha fazla olduğu, şehir içi trafiğinin düzenli bir hale geldiği, iş sahasının genişlemiş, şehircilik olgusunun yerleşmiş olduğu bir Ereğli hayal ediyorum.

 

Sizden sonra yetişen ve yetişecek olan gençlere öneriler?

 

İstedikleri ve başarılı olacaklarına inandıkları işleri yapsınlar. Unutmasınlar ki işini severek ve önemseyerek yapan her kişi ülkesini bir adım daha ileriye taşıyacaktır.

 

Büyükler yeni gençlerin yetişmesine ve sorumluluk almasına öncülük yapıyor mu?

 

Aileler çocuklarının her istediklerini yaparak onlar için iyi bir şey yaptıklarını düşünseler de, bu durum çocuklar üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Bu durumun gençlerin sorumluluk duygusunu olumsuz yönde etkilediğini düşünüyorum.

 

Siyaset ile ilgileniyor musunuz?

 

Siyasetle ilgilenmiyorum fakat politikayı mümkün olduğunca takip etmeye çalışıyorum.

 

 

En son okuduğunuz kitabın adı nedir?

 

Daha çok mesleki yaşantıma katkısı olabilecek türden kitaplar okumaya çalışıyorum. En son Erdal Demirkıran?ın  ?Ben dünyanın En Akıllı İnsanıyım? adlı kitabını okudum.

 

 

Siyaset kaç yaşına kadar yapılmalı?

 

Siyaset yapmanın yaşı yoktur, akıl ehliyeti olan her insan, hak ve özgürlüklerin eşit olduğu demokratik bir ülkede siyaset yapma hakkına sahiptir.

 

Yerel Yönetimlerden beklentiler?

 

Öncelikle Ereğli halkının temel ihtiyaçlarının giderilebileceği bir potansiyel yaratılmalı, sıkıntılar el birliğiyle giderilmeli birlik ve beraberlik içinde huzur ortamı sağlanmalıdır.

 

Meslek odası ve sivil toplum örgütleri hakkındaki düşünceler?

 

Sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının Ereğli yönetimi üzerindeki etkiliğini arttırması gerektiğini görüyorum. Ülkemizdeki bazı sivil toplum örgütlerinin belirli bir kesime hitap ettiğini ve bazı kesimin çıkarlarını savunduğunu düşünüyorum.  Bu şekilde çalışma içerisinde bulunan örgütlerin topluma faydadan çok zarar vereceği kesindir.

 

Saydamlık ve katılımcılıktan ne anlıyorsunuz?

 

Saydamlık , ya olduğun gibi görünmek ya da göründüğün gibi olmaktır. Katılımcılık, ilmi ve fikri terbiye çerçevesinde savunulan her hangi bir düşüncenin gerekli platformlarda tartışılması ve gerekli mercilerde etkinleştirilmesidir.

 

Ereğli?nin yüzyıl sonrası tablosu?

 

Diğer soruların cevaplarında da yer yer değindiğim gibi, Ereğli halkının kardeşçe, yaşadığımız bu güzel yerin huzuru ve refahı için el ele verdikleri bir tablonun varlığını isterdim.

 

Mutluluk tarifi?

 

Mutluluk ne istediğini bilip ona göre davranmak, sevdiklerinle sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yaşamaktır. Mutluluk kendini gerçekleştirebilmektir.

 

Son sözünüz?

 

Biz gençlere bu fırsatı tanıyan Önder Gazetesi ailesine teşekkürlerimi sunar ve bunun gibi güzel projelerin devamını diler, herkese saygı ve sevgilerimi sunarım.