Zonguldak'ta beş kişilik Ermiş ailesi, yoksulluk içinde yaşıyor. Ailenin babası ağaçtan düşüp ayağını kırınca, çaresiz anne beş yıldan bu yana kömür eleyerek ailesine bakmaya çalışıyor.

Ailenin reisi 50 yaşındaki Mustafa Ermiş, özel bir maden ocağında şoför olarak çalışıyordu. Bir gün çıktığı kiraz ağacından düşüp ayağı kırılan Ermiş, koltuk değnekleriyle yaşama tutundu. Ailesini geçindirmeye çalışan Mustafa Ermiş'e, yaşının ilerlemesi ve ayağının kırık olması nedeniyle hiç kimse iş vermedi. Çalıştığı iş yerinden de ayrılan Ermiş eve mahkum oldu.
Dokuz yıldan bu yana 70 TL kira verdikleri üç oda bir evde yaşayan Ermiş ailesi, rutubet içinde kalıyor. Ailenin üç çocuğu rutubet nedeniyle birçok kez hasta olurken, 29 yaşındaki anne Hülya Ermiş de, yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Hayatının hep mücadele etmekle geçtiğini söyleyen Hülya Ermiş, gece gündüz kömür elediğini söyledi.

ÇOCUKLAR OKULA GİDEMEDİ
Sakat olan eşine ve üç çocuğuna bakmaya çalışan Hülya Ermiş, çevredeki vatandaşların getirdiği taş kömürleri eleyerek ailesine bakmaya çalıştığını anlattı. Kurduğu eleğe kürekle kömür atan anne Hülya Ermiş, elekten çıkan taşları sobada yaktığını söyledi. Elenen toz kömürlerini de satmaya çalışan Hülya Ermiş, tek isteğinin çocuklarını yoksulluktan kurtarmak olduğunu belirtti. Kadın başına kömür karası elleriyle ailesini geçindirmeye çalışan Hülya Ermiş, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Hayatım hep böyle mücadele etmekle gitti. Önceleri dileniyordum sonra da temizlik firmalarına gittim. Sonra eşim de başka bir iş yerine başladı ama olmadı. Eşim çalışırken ağaçtan düştü ayağı kırıldı. Eşim 50 yaşında aylık yok yıllık yok. Hem yaşından dolayı hem de bir el parmağı olmadığı için işe almadılar. Çok mücadele ettim. Kızımın biri 2004 yılında menenjit geçirdi. Oturduğum ev kira. Hem de çok rutubet oluyor. Önceden fare falan vardı. Çok perişan durumdayım. Çocuklarımı güzel okutamıyorum, istediklerini alamıyorum. Tek isteğim bir evimin olması, eşimin sigortalı bir işte çalışmasıdır. Başka bir şey istemiyorum. Burada kömür eliyorum. Elediğim kömürü doğru düzgün toplayamıyorum. Sürekli belim ağrıyor. Başka çalışacağım bir iş yok. Eşimin ayağı kırık işe de almıyorlar. Kömür oradan buradan geliyor. Çok ağır bir iş çok zor bir iş. Dayanacak gücüm kalmadı, tek istediğim çocuklarımı okutmak. Elediğim kömürlerden satabildiğimi satıyorum. Ama bazen de satamıyorum. Çocuklara elbise, yiyecek almaya çalışıyorum."

BAŞBAKAN'A MEKTUP YAZDI
Gözlerinde kayma olan 17 yaşındaki Ceylan Ermiş de, yaşadıklarını anlatırken duygulandı. Hayatta tanıştığı ilk şeyin yoksulluk olduğunu söyleyen Ceylan Ermiş, sıkıntılarını Kur'an-ı Kerim okuyarak giderdiğini Allah'a dua ettiğini ifade etti. Ermiş, din görevlisi olmak istediğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da bir mektup yazan Ceylan Ermiş, Başbakan'dan bir ev bir de babasının emekli olmasını istediğini belirterek şöyle konuştu: "Küçükken kendi ayağımdan büyük ayakkabı giyerdim. Hayatta tanıştığım ilk şey yoksulluk oldu. Annem kömür eliyor onunla geçiniyoruz. En çok istediğim hoca olmak. Bu yıl liseye gidecektim tek hayalim oydu. İmam Hatip Lisesi'ne gidemedim. Babam kaza geçirdi. Bu yıl Kur'an Kursu'na gidiyorum. Başbakan'a mektup yazdım. Mektupta yoksulluğumuzu yazdım. Ondan bir ev istedim. Babamın emekli olmasını istedim. Sadece bunlar."
Çürük dala basması nedeniyle sakat kaldığını söyleyen Mustafa Ermiş, ayağına takılan platin ile yaşadığını söyledi. Sigorta primlerinin ödenmesiyle emekli olabileceğini anlatan Ermiş, yardımseverlerin yolunu gözlediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Çürük dala bastığım gibi yere yığıldım. Ayağım ağacın dallarına sıkıştı. 50 yaşındayım, askerlik ödemem var onu yatırırsam biraz da sigorta primlerini yardımlaşma ile yapabilirsem emekli olabilirim. Fakat 4 bin TL'yi bulan askerlik ödememi yatıramıyorum. Etraftaki insanlar evin önüne taşlı kömür bırakıyor. Taşları eliyoruz."

HİÇ ÖNLÜK GİYMEDİ
Hayatı boyunca hiç okula gitmeyen, hiç önlük giymeyen 19 yaşındaki Satiye ise, annesi ile birlikte kömür eliyor. Evin yan tarafına kurulan barakada annesiyle birlikte kömür eleyen Satiye Ermiş, "Küçükken bir hastalık geçirmişim. Aynı zamanda maddi durumumuz yok. Okula da bu yüzden gidemedim. Günlerimi anneme yardım ederek geçiriyorum. Akşama kadar kömür eliyoruz. Kömür elerken bile kömür tozu yutuyoruz. Annemin ağır iş yapmaması lazım, akşamları beli ağrıyor. Çok zor durumdayız. Hayırseverlerin yardım etmelerini istiyorum" diye konuştu.
Ailenin en küçük ferdi olan 9 yaşındaki Yiğit Ermiş de büyüyünce polis olmak istediğini söyledi. Madenciler İlköğretim Okulu üçüncü sınıf öğrencisi Yiğit Ermiş, "Devleti korumak istiyorum. Annemin ve babamın üzülmemesini istiyorum" şeklinde sözlerini sürdürdü.
Aile, hayırseverler ve yetkililerden yardım beklediğini bildirdi.