Zonguldak Soğuksu Pazaryeri esnafı, marketçilerin sebze-meyve satışından rahatsız olduklarını ve satışlardan memnun olmadıklarını belirttiler. Zonguldak Pazarcılar Odası Denetleme Kurulu Başkanı Salih Özbay, marketlerde bulunan sebze ve meyvelerin sağlıklı bir şekilde satışa sunulmadığını iddia ederek şunları söyledi;
“15 günden beri yağmur yağıyor. Bu yağmurlarda vatandaş aşağı inemiyor, bu işte iklimin büyük faktörü var. Aslında pazar fiyatlarımız çok uygun, piyasada haddinden fazla market açılması, marketlerde sebze-meyve reyonlarının olması bizim işlerimizi sekteye vurdu. Marketlerdeki sebze-meyve fiyatları pazardan çok pahalı, markette rahatça karttan çekebildikleri için marketleri tercih ediyorlar. Market sebzesi taze olmuyor, uzmanlar meyve ve sebzenin taze kullanılmasını tavsiye ediyorlar. Orada bekliyor, yol kenarından da egzoz gazını yiyor. Bu da vatandaşın sağlığını bozabilir. Halbuki pazaryerimizde ücretsiz otoparkımız var, her mahalleye dolmuş da kalkıyor. Bizler vatandaşı pazaryerine davet ediyoruz. Pazarcılık kültürü ölmez, çünkü insanlar marketlerde istediği kalitede istediği sebze ve meyveyi bulamaz. Bizim burada köylü pazarımız da var. Her türlü A’dan Z’ye köy mamulü bulunuyor. Bunlar burada olduğu müddetçe herkesin buraya gelmesi gerekir. Pazaryerleri ölmez ama marketlerin hesapsız açılması bizi etkiliyor ve promosyonlarını daha çok sebze ve meyvede yapıyorlar. Promosyonu bunlarda yapacağına bir şekerde, bir yağda yapsalar vatandaş daha rahatlar.”
“HALKA SESLENİYORUM; PAZARYERLERİNE SAHİP ÇIKSINLAR”
“Türkiye’de bir standart dışı bir şey var. Kasap kasaplık, pazarcı pazarcılık, kuru kumanyacısı da kumanyacılık yapsın. Şimdi hepsi birden markete yığılmış. Karman-çorman olmuş. Vatandaş, ‘hepsini bir yerden alayım’ diyor, ama yeterince kaliteli değil. Eninde sonunda vatandaş pazara dönecek. Türkiye geneli için söylüyorum, halk pazaryerlerine sahip çıksın. Halk sahip çıkmazsa, marketlerin getirdiği ucuzluk belli bir süre sonra aşırı fiyatta satarlar. Gidin Carefour’a, Migros’un sebzelerine bakın, taze değil, bayatlamış ve kararmış sebzeler görürsünüz. Ayrıca organik sebze ve meyvelerin jelatinle ambalajla satılması gerekir. Vatandaşın sebzeyi eliyle seçmesini de sağlıklı bulmuyorum, bulaşıcı hastalığı olanlar var. Son olarak halka sesleniyorum; pazaryerlerine sahip çıksınlar. Amaçları tekelleşmek, sermayenin gücüyle buradaki yerel esnafı ezmeye çalışıyorlar, bu da yanlış bir sistemdir. Benim istediğim marketler sebze satmasın, bununla ilgili bir kanun çıkarılsın herkes kendi işini yapsın.”