Türkiye Komünist Partisi (TKP) İl Başkanı Sami Baykut, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan'ı eleştirdi.
TKP İl Başkanı Baykut'un AKP Milletvekili Erdoğan'ın ekonomik krizin faturasını Erdemir ve TTK işçilerine çıkarmasına karşı yaptığı açıklamada, şu görüşleri dile getirdi;
"ERDOĞAN, ERDOĞAN'I YALANLIYOR"
"İktidar partisinin başının, ülke ve dünya ekonomistlerini, kendince, cahil sınıfına sokup, 'dünyada kriz var, ama Türkiye'yi teğet geçti' diye açıklamalar yaptığını bu ülkede yaşayan herkes biliyor artık. AKP Zonguldak Milletvekili Fazlı Erdoğan da, Genel Başkanı'nın sözlerini tekzip ediyor. Nerede, Gülüç Belediyesi'ni ziyaretinde. Ne diyor; 'Erdemir'de çalışanların ücretlerinin düşürülmesi dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle alınmış bir karardır. Bu krizi devlet ve özel sektör birlikte yaşıyor.'
Sözlerinin devamında ise, TTK işçisinin toplu sözleşme talepleri var. Tabii, her zaman olduğu gibi, işçi haklarının gasp edilebilmesini savunup; kendisince uygun bir kılıf hazırlayarak... Ve de patronları savunmasının haklılığını (!) Zonguldak halkının vicdanına havale etmeyi de unutmuyor.
Özetlersek, 'Erdemir işçisini, üyesi oldukları sendika sırtından vurdu. İşverenle anlaşıp işçiyi mağdur etti' demiyor. Ama, Erdemir'i örnek gösterip, TTK işçisi de zam istemesin kardeşim, görmüyor musunuz, memlekette kriz var' demeye götürüyor. Fazlı Erdoğan'ın kendi başkanını tekzip etmesi bizi pek ilgilendirmiyor. O, kendilerinin iç sorunu. Ama, krizin faturasını emekçilere çıkarmayı sürdürürlerse, elbette söylenecek çok şey var."
"SEBEBİ PATRONLAR,
ÖDEYEN İŞÇİLER"
Tamam, ülkede ekonomik kriz var. Krizi çıkaran kim? Faturasını kim ödüyor? Faturayı ödeyen emekçiler. Ya, krizin müsebbibi patronlar? Onlar iktidar partisini arkalarına almış, İssizlik Fonu'nda biriken paralarını, ücretleri düşürmenin, krizi bahane edip, zarar etmedikleri halde işçi çıkartmanın peşindeler. Örnek mi; TOFAŞ. 2008'de 175 milyar TL kar elde eden, İtalyan Fiat ve Fransız Peugeot ile 2009 yılında 230 bin adet, 2010 yılında 255 bin adet üretim için anlaşması olan 'take or pay' (al ya da öde) anlaşmaları ile 2009 ve 2010 yıllarını zarar etmeden kapatacağı açık olan TOFAŞ, krizi bahane ederek işçi çıkarıyor ve de kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak üzere başvuruda bulunuyor. Örnek mi, krizin kendilerini sıkıntıya soktuğunu belirten Erdemir'in patronu OYAK, milyonlarca dolar karşılığı çimento fabrikaları satın alabiliyor, Erdemir çalışanlarının ücretlerini düşürürken, hem de örnekleri çoğaltmak kolay da, fazla detaya girmeden Fazlı Erdoğan'a ve onun gibi düşünen patron savunucularına soralım."
"DAHA ÖNCE
NEREDEYDİNİZ?"
"Öncelikle, unvansız 'Milletvekili' ise, siz bunun sözlük anlamını, 'Sermayeyi koruma görevlisi olarak mı tanımlıyor, algılıyorsunuz; patronlar için her türlü kolaylığı sağlayıp, arkalıyorken, her türlü fedakarlığı emekçilerden bekliyorsunuz da... Kriz nedeniyle sıkıntıya düştüğü için arkaladığınız patronlar, emekçilerin sırtından kârlarına kâr katarken bile, işçi ücretlerinin düşürülmesine çalışmalarını sorguladınız mı hiç? Milletvekili maaşlarını arttırırken, neden bu kadar titizlenmeyip, biz bu zammı hak etmiyoruz, istemiyoruz' diye ortaya çıkmadınız. Oy satın almak için kömür dağıttırırken ve de o kömürlerin parası ödenmeden bu dağıtımlar yapılırken TTK işçisinin emeği hiç aklınıza gelmedi mi yoksa? Zonguldak ve Ereğli Belediye başkanlıklarını CHP'ye kaptırmanın faturasını Erdemir ve TTK işçisine çıkarmaya mı çalışıyorsunuz? Siz, Zonguldak halkının vicdanıyla oynamayı bırakın da, önce kendi vicdanınız bakın. Ve şunu asla unutmayın; bu ülkenin bireyleri (özellikle de size oy verenler) size oy vererek emeğe-emekçiye verdiğiniz zarara ortak olmanın verdiği vicdan azabının hesabını eninde sonunda size soracaklar."