Düzce'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "mahrem askeri yapılanması"nda yer aldıkları iddiasıyla 5'i tutuklu 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne görülen davanın duruşmasına, ankesörlü telefonla ardışık arama yaptıkları tespit edilen, açığa alınan asker ve öğretmenlerden oluşan tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.

Duruşmaya tutuklu bulunduğu Mersin Tarsus Ceza İnfaz Kurumu'ndan Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan M.Ü, savunmasında, dosyada bulunan sanıkları tanımadığını öne sürdü. 2009'da öğretmen olarak Diyarbakır'da göreve başladığını aktaran M.Ü, hiçbir zaman kod adı kullanmadığını ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi. 

Örgütün gizli haberleşme sistemi ByLock'u kullanmadığını savunan M.Ü, "15 Temmuz darbe girişiminde evimde ders çalışıyordum. İlk başta hiçbir şey fark etmedim, yatarken darbe olduğunu öğrendim. Benim bu kişilerle hiç işim olmadı, hiç görüşmedim. Ankesörlü telefon da kullanmadım." diye konuştu. 

- Mahkeme başkanından sanığa "saygılı ol" uyarısı

Davanın sanığı değil mağduru olduğunu iddia eden tutuklu sanık M.Y. ise hakkındaki 5 farklı ID numarasına kayıtlı ByLock belgelerini kabul etmediğini söyleyerek, "Askerliğimi yaptım, ailemi bile göremeden gözaltına alındım. İddiaları kabul etmiyorum, hakkımda konuşan O.D'yi de tanımıyorum." şeklinde konuştu. 

M.Y, cezaevinde zor şartlarda yaşadığını ileri sürerek, "Evli ve çocuklu olmam gerekirken ben burada terör örgütü kurmak ve yönetmek ile suçlanıyorum, suçsuzum. Tahliyemi talep ediyorum." dedi. 

Bu arada mahkeme başkanı sanığa, "Oturmanı düzelt, sinema izlermiş gibi duruşmaya katılıyorsun. Mahkemeye saygın olsun." şeklinde uyarıda bulundu. Bunun üzerine sanık, mahkeme heyetinden özür diledi. 

Tutuklu sanık açığa alınan astsubay H.F.T, kollukta baskı altında ifade veren kişiler nedeniyle yargılandığını ileri sürerek, Diyarbakır'da görevdeyken geçirdiği kaza sonrası Eskişehir'de 2,5 yıl tedavi gördüğü sırada internetten tanıştığı kız arkadaşlarının bazen ankesörlü telefondan aradığını iddia etti. 

40 ardışık ankesörlü telefon görüşmesinin olduğu anımsatılan sanık, "2-3 dakika arasında yapılan görüşmeler. Bu da mahrem imamlarla değil kız arkadaşlarımla görüştüğümü kanıtlıyor. Ben bu kişilerle görüşmedim. Söz konusu kişiler beni tanımadığını söyledi, ben de onları tanımıyorum." ifadesini kullandı. 

Savunmaların ardından mütalaa veren cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını istedi. 

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 19 Nisan'a erteledi. 

- İddianameden 

Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, açığa alınan öğretmen ve asker 14 sanığın  "mahrem askeri yapılanma" içerisinde örgüt adına farklı birimler kurdukları bilgisi yer alıyor. İddianamede ayrıca sanıkların, ankesörlü telefon aracılığıyla ardışık aranma yöntemini kullandıkları belirtiliyor. 

Sanıklar hakkında, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" veya "terör örgütüne üye olmak" suçlamalarıyla 7,5 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.


(AA)