Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "Batı Karadeniz emniyet yapılanması" soruşturması kapsamında haklarında dava açılan, aralarında "emniyet imamları"nın yanı sıra eski emniyet müdürleri, amirler, komiserler ve polis memurlarının da bulunduğu 58'i tutuklu 70 sanığın yargılanmasına devam edildi. 

Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, 46 tutuklu sanıkla 9 tutuksuz sanık ve avukatları katılırken, 7 sanık bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile salona bağlandı. Tutuklu sanıklardan 5'i ise bulundukları cezaevlerinden SEGBİS arızası nedeniyle duruşmaya bağlanamadı.

Tanıklardan B.D, şüphelilerden Sadettin Tospatlıoğlu'nu, Ömer Dinçer'in koruması olduğu dönemden tanıdığını belirterek, "O dönem Zonguldak'ta 30 madencinin yaşamını yitirdiği bir facia meydana gelmişti. Biz de Kilimli'de misafirhanede kalıyorduk ve o zaman tanışmıştık. Ondan önce yine Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesinde grizu faciası olmuştu. Dönemin İl Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak'ı da o zaman protokolde olduğu için tanışmıştım. Benim Tospatlıoğlu'nun özel kalem müdürü olmasında herhangi bir girişimim veya telkinim olmadı. Çünkü özel kalem müdürlüğü benim bildiğim kadarıyla liyakat usulü yapılıyordu. Hamit Aslankılıç ile tanışıklığım ise çocukluğuma dayanır. Ben burada büyüdüm, onun için birbirimizi tanırız." diye konuştu. 

Çaycuma İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde komiser yardımcısı iken açığa alınan N.K. de 2011'de Sakarya'dan Zonguldak'a tayin olduğunu anlatarak, "Çaycuma'ya gittiğimde havaalanına tayin olduğumu öğrendim. Daha sonra İlçe Emniyet Müdürü Timur Özgen, beni çağırtarak, 'Havaalanına tayinin çıktı ancak emniyet müdürü ile görüştüm ve ilçede görevlendirildin.' dedi. Ben daha sonra burada göreve başladım. Bir süre sonra da tanıdığım kişiler vasıtasıyla sohbet toplantılarına katıldım." dedi. 

 

- Sohbet toplantılarına katılmayınca tehdit edilmiş 

Van depremi sonrası bazı yakınlarının yanında kalmaya başladığını belirten N.K, "O dönem tanıdığım ve sohbet toplantılarına gittiğimde kimse bana bir ihtiyacım olup olmadığın sormadı. Ben de bunun üzerine evimde kalanlar olduğu için toplantılara katılmadım. 17/25 Aralık operasyonlarının ardından sohbet toplantılara gelmeyeceğimi söyledim. Ben, 'sohbetlere dini amaçla geldiğimi, siyasete girmeyeceğimi ve devletimizin yanında olduğumu' söyledim. Bana daha sonra cemaatten ayrılanların ya başına ya da ailesinin başına bir şeyler gelebileceği' yönünde tehditler geldi. Devletimizin yanında olduğumu söylememe rağmen beni ikna etmeye çalıştılar." ifadelerini kullandı. 

Mahkeme heyeti, 7 tanığın dinlenildiği duruşmaya, sanık sayısı ve bu kişilerin tekrar cezaevine götürülecek olmasını dikkate alarak, yarına kadar ara verdi. 

 

- İddianameden 

Zonguldak Cumhuriyet Savcısı Çiğdem Erdoğdu tarafından hazırlanan 330 sayfalık iddianamede,70 sanık hakkında, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütüne üye olmak veya silahlı terör örgütü yönetmek" suçlamalarıyla, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl altı aydan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.


(AA)