Eski SHP Genel Başkanlarından  Murat Karayalçın’ın  Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Salonu’nda vereceği bir konferans öncesinde GMİS Yönetimi’ne bir nezaket ziyaretinde bulunarak Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ile görüştüğü sendikadan şöyle bildirildi:

 

Geçmişte SHP Genel Başkanlığı, Koalisyon Hükümetlerinde Başbakan Yardımcılığı ve Dış İşleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, SHP ve CHP’den Milletvekilliği, CHP PM Üyeliği görevlerinde bulunan Murat Karayalçın’ın GMİS ziyaretinde CHP Zonguldak Milletvekilleri Şerafettin Turpcu ve Ünal Demirtaş, CHP İl Başkanı Ahmet Altun ve partililer, GMİS Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Kahraman Kabasakal, GMİS’e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri hazır bulundu.

 

Bir siyasetçi olmanın ötesinde bir vatandaş olarak Zonguldak’ı yakından tanıdığını ve takip ettiğini belirten Karayalçın, “Filyos Projesi’yle ilgili basından takip etmiştim, Başbakan bir temel atma töreni yapmıştı. Bu temel atma töreninin niteliğine ilişkin bilgi aldığımda üzüntü duydum. Bana verilen bilgi aslında limanın temelinin atılması değil de servis yollarının, alt yapının temelinin atıldığı şeklindeydi.

2013 yılında burada Karadeniz Kalkınma Kurultayı’nı düzenlemiştik. Ondan önce de burada ziyaretlerde bulunmuştum. Filyos Projesi’ni Kurultayın ana teması olarak değerlendirmiştik. O nedenle Filyos Projesi’ni yakından biliyorum. 2013 yılında ön çalışma yaparken hem AKP Milletvekillerinin hem ilgili bakanların demeçlerini okumuştum. Bir dış kredi beklentisinden söz edilmişti. Ben de Filyos Projesi gibi yalnızca bu bölgeyi değil tüm Türkiye’yi etkileyecek bu proje için Türkiye’nin kaynaklarının yeterli olduğunu düşündüğümü söylemiştim. Avrupa Birliği kaynaklarına ya da onun gibi kaynaklara Türkiye muhtaç değil, bu dev projeyi Türkiye kendi olanaklarıyla yapabilir demiştim. Ama maalesef olmadı. Böylesi geçiştirilen bir temel atmayla koskoca Filyos Vadisi Projesi anlaşılan bir aldatmaca olarak kaldı.

Kömür ile ilgili durum bence çok büyük bir yanlışlık. Termik santrallere ithal kömür getirip santralleri işletmek ama buranın kendi değerli varlığını çıkartmamak düşünülebilecek bir şey değil.

Ayrıca istihdamın yükseltilmesi için odalar birliği mensuplarının her biriniz birer kişi işe alsanız gibi bir yaklaşım sergilemek de işleyecek, sürdürülebilecek bir şey değil. Hadi bir defa aldılar, ondan sonra çıkartmayacağını nereden biliyorsun? Eğer alacaktıysa şimdiye kadar neden almadı? diye düşünüyorsun. Yani zorlamayla istihdamın arttırılması dünyanın hiçbir ekonomisinde görülmüş bir şey değil. İstihdam üretimle artar. Üretimi artıracaksın ki istihdam artsın, bölgenin kaynakları bir şekilde değerlendirilebilsin.

Hem bunların yapılmamış olması, hem de bu konuda talepte bulunan işçilerimizin azarlanması, terslenmesi gerçekten üzücüdür” dedi.

GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu da ziyaretten duydukları memnuniyeti belirterek, “Genel Başkanımız, Uluslararası Madencilik Kongresi nedeniyle Antalya’da.

Bizim her fırsatta ve her platformda belirttiğimiz gibi burada kömür var diye burada termik santral kurup sonra da bu santrallerin kömür ithal edilerek çalıştırılması kabul edilemez.

Zonguldak ve bölge halkı, yeraltında bulunan kömürü yerüstüne çıkarmak için bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de ne gerekiyorsa yapmak istediğini her zaman ifade ediyor.

Bizler, ülkemizin önemli ve sadece Zonguldak’ta bulunan yeraltı zenginliği olan taşkömürünü yer üstüne çıkararak ülkemiz sanayisine kazandırmak istiyoruz. Bunun da devlet ciddiyetiyle yapılması gerektiğine inanıyoruz.

Sendika olarak geçmiş yıllarda taşeron eliyle yeraltı işletmeciliğinin sürdürülemeyeceğini, ağır bedelleri olacağını ifade etmiştik. Bunun için eylemler yapılmıştı. Ancak bu uyarılar dikkate alınmadı. Bazı şeyleri yaşayarak tecrübe etmek gerekiyormuş. Ülkemizi yönetenler ve bizler gördük ki taşeron eliyle, özel sektör eliyle özellikle derin yeraltı madenciliği, taşkömürü işletmeciliği yapmak, hatta yan işlerini yapmak ağır bedeller getirdi.

Hem Soma’da hem bölgemizdeki Karadon ve Kozlu ile ülkemizin diğer yerlerinde bunun devlet ciddiyeti gerektirdiğini yaşayarak gördük.

Aynı hataların yapılmaması, madenciliğin devlet ciddiyetiyle yapılması için devletin bu konuda gerekli adımları atması gerektiğini ve bölgemizde had safhada bulunan istihdam sorununun ortadan kaldırılması için istihdam yapılması gerektiğini dile getiriyoruz.

Umarız önümüzdeki günlerde bu temennimiz gerçekleşir.

Geçmişte olduğu gibi Zonguldak ve TTK, bundan böylede ülkemiz sanayisine can vermeye, ekonomisine katkı vermeye devam eder.

Bizler Türkiye Taşkörümü Kurumu’nun sorunlarını, Zonguldak’ın sorunlarını bütün yetkililere gerektiği şekilde anlatmaya çalışıyoruz ve anlatmaya devam edeceğiz” dedi.