Kemal Anadol tarihi zenginliklerle dolu fotoğraf arşivinin bir bölümünü Ereğli Önder Gazetesi’nin okurları için açtı. Anadol’un özellikle bölgemizde geçen ve yaşanan olaylarla ilgili gönderdiği fotoğrafları arşiv çalışması yapanlar içinde önemli bir kaynak. Anadol, gönderdiği ileti de “hemşehrilerime selam” dedi.

KEMAL ANADOL KİMDİR?

Kemal Anadol, 25 Kasım 1941 tarihinde Safranbolu’da doğdu. İlk ve orta öğreniminden sonra 1962-1963 ders yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. yıllarda yazın dalında Türkiye’nin tek kurumsallaşmış ödülü olan “Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Armağanı” birinciliğini, yazdığı bir makale ile kazandı. (1963)

Askerlikten sonra Karadeniz Ereğlisi’nde avukatlığa başladı. Arkadaşlarıyla birlikte 1965 yılında günlük “Ereğli Memleket” gazetesini çıkarmaya başladı. Anadol, gazetenin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yapıyor ve günlük köşe yazıları yazıyordu.

12 Mart 1971’de generaller, verdikleri muhtıra ile idareye el koydular ve parlamentoya sıkı yönetim ilan ettirdiler. Ulusal basın susturuldu. Türkiye’de devlet terörü estirildiği dönemde yerel basın içinde yükselen ses oldu “Ereğli Memleket” gazetesi. Kemal Anadol köşesinden cuntayı ve uygulamalarını eleştiriyordu.

O sırada Ereğli’de yüksek vasıflı çelik üreten dev sanayi tesisi ERDEMİR Demir-Çelik Fabrikası’nın “Ayşe” adlı yüksek fırını, bakımsızlık ve üretim zorlaması sonucu delindi.1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Faik Tüzün 28 işçi ve sendikacıyla birlikte Kemal Anadol’u “Ayşe”ye sabotaj savıyla İstanbul’da Harbiye zindanlarına kapattı. Sabotaj savı kanıtlanamayınca bir süredir gözetim altına alınan kişiler serbest bırakıldı.

Müdahale dönemi bitip serbest seçimlere geçilince Kemal Anadol 1973’te Cumhuriyet Halk Partisi’nden Zonguldak Milletvekili oldu. Kömür ve demir-çelik tesislerinin bulunduğu Zonguldak ilinin milletvekili olarak parlamentoda işçi sınıfının sorunlarını dile getirdi. Ülkenin en büyük sendikalarından biri olan Genel-İş’in çıkardığı EMEK Dergisi’nin sürekli yazarı olarak bunlara değindi.

1974 yılında CHP’nin en üst organı olan Parti Meclisi’ne ve Merkez Yönetim Kurulu’na seçlidi.1977’de yapılan seçimlerde ikinci kez Zonguldak Milletvekili oldu.12 Eylül 1980’de yapılan darbe, parlamentoyu kapattı. Kemal Anadol Türkiye Barış Derneği’nin Genel Başkan Vekiliydi. Başkanı Emekli Büyükelçi Mahmut Dikerdem’di. İstanbul Baro Başkanı Orhan Apaydın, Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Erdal Atabek ile birlikte, gazeteciler, üniversite profesörleri, ülkenin ünlü şair ve ressamları, kısaca herkesin tanıdığı seçkin aydınlar, Barış Derneği’nin yöneticileriydiler. Cunta hepsini Maltepe Askeri Cezaevi’ne gönderdi.

Kemal Anadol ve birkaç barışçı bir yıl hapis yattı ve askeri mahkeme tarafından aklandılar. Diğerleri ise iki yıl daha cezaevinde kaldılar ve sonuçta aklandılar. Kemal Anadol, 2 Eylül 1980 Ankara’sını ve geçen olayları anlatan anı-belge türündeki “12 Eylül Günleri” eserini 1987’de yayımladı. Dünyadaki tüm barışseverlerin izlediği Barış Davası’nı, anı-belge türündeki “Kartal Maltepe’den Sağmalcılar’a İnsan Manzaraları” aldı eserinde anlattı (1989).Daha sonra 12 Eylül’ün gerçek olaylarını ve yaşamları cehenneme çevrilen insanların acılarını öyküleştiren “Milattan Sonra” eserini yayımladı (1990).12 Eylül cuntası kapattığı parlamentonun üyelerini seçimlere sokmadı. Kasım 1983’te seçimler bu koşulla yapıldı. Yasaklar kalkınca 1987 seçimleri yapıldı. Cezaevinden sonra İzmir’e yerleşen Kemal Anadol 1987 seçimlerinde İzmir Milletvekili oldu.


 

Dönemin Başbakan’ı Turgut Özal ve iktidardaki Anavatan Partisi, İzmir’in Aliağa ilçesinde Japon şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma ithal kömürle çalışacak termik santral yapma izni verdi. Bir tarım ve turizm bölgesi olan yörenin halkı adeta isyan etti. Yerel yönetimler, köylüler, çiftçiler, balıkçılar, aydınlar, esnaf büyük tepki gösterdi. İzmir’den Aliağa’ya olan 50 kilometrelik mesafede insan zinciri oluştu.

Kemal Anadol, parlamentoda bu tepkileri dile getirdi. Büyük bir mücadele başlattı. Daha sonra Cumhurbaşkanı seçilen Özal’la polemiklere girişti. Mücadeleyi parlamento dışına taşıdı. Gazetelerde makaleler yazdı ve termik santral kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin iptali için Yüksek İdare Mahkemesi Danıştay’a dava açtı. Danıştay, tarihinde en fazla yürütmeyi durdurma kararını bu davaya verdi. Üç yıl süren dava sonucunda Danışta, santral kurulması kararını iptal etti. Karar tüm ülkedeki çevreciler tarafından sevinçle karşılandı.

Kemal Anadol 1991’de bu savaşımı anlatan “Termik Santralara Hayır” kitabını yazdı.
Daha sonra yayın yaşamına giren “Yeni Yüzyıl” gazetesinde “hukuk-demokrasi-çevre” konulu sürekli yazılar yazdı.1991’de parlamenterliği sona eren Anadol, İzmir’e döndü. Avukatlığı bıraktı ve özellikle 20. yüzyıl üzerine inceleme ve araştırmalara başladı. Önemli olayları yaşayan tanıklarla sözlü tarih çalışmaları yaptı. Belge, bilgi topladı.1949 yılında soğuk savaşın en şiddetli döneminde, Türkiye’den Bulgaristan’a kaçan üç Türk aydınının yaşamını belgesel roman biçiminde yazdı: Karşı Yaka Memleket. Kitap, 1998 yılında yayımlandı. İçinde büyük Türk şairi Nazım Hikmet’in yaşamından ilk kez anlatılan kesitler de bulunan eser, sol entellijensiada büyük ilgi gördü. 1950’lerde çok partili yaşama geçiş sancıları çeken Türkiye ile sosyalizmi kurma sorunlarıyla boğuşan Bulgaristan’ı anlatıyordu aynı zamanda. Anadol, iki yıl Osmanlı’nın çöküş dönemi üzerine çalıştı. Dağlına İmparatorluğun çok uluslu yapısını inceledi. Özellikle Anadolu ve Ege’de yaşayan Türklerle Rumların günlük yaşamlarını araştırdı. Ege’nin iki yakasında Türkiye ve Yunanistan’da sözlü tarih çalışmaları yaptı. Siyasal olayları ve kronolojiyi resmi tarihler dışında objektif saptamaya çalıştı.

İki yıl sonra Osmanlı’nın çöküş dönemi olan 1900-1920 yılları arasında cereyan eden olayların yaşamlarını alt üst ettiği Rum, Türk ve Ermenilerin Ege’de başlarına gelenleri anlattı. “Büyük Ayrılık” böylece ortaya çıktı.
3 Kasım 2002 seçimlerinde tekrar İzmir Milletvekili olarak Meclis’e giren Kemal Anadol’un “Büyük Ayrılık” eseri de 2003 yılında yayımlandı. Büyük ilgi gördü. İlk 15 günde ikinci baskısını yapan kitap, kısa sürede yedinci baskısını gerçekleştirdi ve Mayıs 2007’de Atina’da Temelio Yayınevi tarafından Yunanca olarak yayınlandı.

Anadol 2013’de “Kasırga”, 2015’de “Filmi Geriye Sarınca” ve 2019’de “Kulağım Karadeniz’de” isimli kitaplarının ardından 2020’de bir aşk kitabı yazdı. Kitabın baskı çalışmaları devam ediyor.