Herkesin gazete okumaya ihtiyacı olduğunu, internet gazeteciliği sisteminin bir gün çökeceğini dikkat çeken günlük 113 bin baskısı yapılan gazete yöneticisi Andrea Dernbach, "Düşüncelerimden biri de gazeteler gelecekte pahalı olacak ve gazete okumanın okuyucuya bir itibar sağlayabileceğini ümit ediyorum. Toplumun gazetecilik mesleğine ihtiyacı vardır"

 

Mustafa Kemal Bektaş (Berlin)- Konrad Adenauer Vakfı'nın Almanya'nın Berlin Kentinde düzenlediği 'Türkiye'den Gelen Genç Politikacılar ve Gazetecilerin Almanya Federal Cumhuriyeti' üçüncü gününde bölgenin güçlü gazetelerinden Der Tagesspiegel gezildi yayın evi sorumlusu Andrea Dernbach ile değerlendirmede bulunuldu. İnternet haberciliğinin gazeteleri zora düşürdüğünü hatırlatan Der Tagesspiegel Yayınevi Sorumlusu gazetecilik mesleğinin uzun yıllar toplumlara hizmet edeceğini söyledi. 
Savaşın ardından lisans yolu ile çıkarılan ilk gazetelerden biri olduğunu hatırlatan Dernbach açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

 

113 BİN TİRAJI OLAN GAZETE
İnternet gazetelerinin ister istemez sayısı yükselmektedir. İnternet haberciliğinin de artması ile gazetelerin abone sayılarında yüzde 14 oranında bir düşüş yaşanmaktadır. Gazetemizin Berlin ve çevresinde şuanda günlük 113 bin 165 tirajı bulunmaktadır bunun yüzde 70 abone yüzde 30'u ise normal satışı yapılmaktadır. Türkiye ile ilgili burada çıkan haberlerin pek sağlıklı olmadığını düşünüyorum. İstanbul'da 2 muhabirimiz var ve bu olayları takip ediyordu şuan izindeler. Çalıştığım gazete lisans yolu ile kurulan ilk gazetelerden bir tanesi. Savaşın hemen ardından başlangıç noktası olarak yer aldı. Nazi ile ilişkisi olmayan hemen hemen hiç bir gazete yoktur. Daha çok İngiliz modelini Almanya'ya aktarmaya karar verdiler. 

 

"KİRLENMEMİŞ KİŞİLERE 
LİSANS VERİLDİ"

Herhangi bir şekilde kirlenmemiş kişilere lisans dağıtımı yapıldı. Aydın veya akademisyenler tercih edildi, 1945 yılında da bu gazete kuruldu. 27 Eylül 1945 yılında ilk gazetemizi çıkardık. Gazeteciliği o dönemde çıkarmak para basma makinesi gibi idi. Çok uzun yıllar kişiler gazeteyi günlük olarak evlerine alıp takip ediyorlardı. Büyük firmaların reklam ilanlarını dahi geri çeviriyorlardı gerek yok diye. Son 10 yılda bir çok gazete karlı çalışamadığından dolayı artık kapanmak durumunda kaldı. İnternet haberi bizim can damarımıza değdi. Özeleştiri olarak söyleyeyim Almanya'daki sektör bu sinyali henüz duymuş değildir. Biz halen bu konuda çaresiz durumdayız. Biz yıllar boyu hep başarılı olduk başarısızlığın farkına varamadık. 

 

"GEREKLİ OLACAĞIZ"
Almanya'daki sistemin bir özelliği de benim hoşgördüğüm sevdiğim lisanslarla başlatılan sistem basının sadece basın ile ilgili olan girişimciliğin oturtulmasına yol açtı. Hem basın hem endüstrisi gibi çifte durum yoktur, basın ise basındır. Menfaat çekişmesi gibi durumlar kesinlikle olmadı. Tabi ki gazetelerin tirajı sürekli düşer ise bu aynı zamanda bir sorun da oluşturabilir. Toplumsal görevimiz kaynaklar bulmak başkalarının ulaşamadığı bilgi ve haberlere ulaşmaktır. Gelecekte de gerekli olacağız umut ediyoruz toplum için. Mesleğimizin geleceği mevcut kalacaktır. Benim ilgi çekici bulduğum şeyleri yayınlayan yerine çok yönlü bir gazete arzu ederim. Gazetecilik ihtiyacının ölmeyeceğini belirtiyorum.

 

KAĞITTAN OKUMAYI TERCİH EDERİM
Herkesin gazete okumaya ihtiyacı var. Ben bunu kağıttan mı okuyayım yoksa ekrandan mı okuyayım benim için farklıdır. Bildiğim kadarı ile bu sistem bir yerde çökecektir. Gazete için para veren insanların sayısı azalacaktır mutlaka bunun ile ilgili bazı modeller var bu modellerden birisi ise gazeteler pahalı olacak. Düşüncelerimden bir tanesi de gazetenin bir statik sembolü haline gelmesi, gazete okumanın da bir itibar sağlayabileceğini ümit ediyorum. Para ödüyorum pahalı birşey o da bir piyasa staretjisi. 

 

GAZETECİLER İÇİN 
ÖNEMLİ SİGORTALAR VAR

Ben 1987 yılında gazetecilik ile ilgili okulumu bitirdiğimde nereye gideceğim açıktı yani fırsatım çoktu benden 15 yıl sonra gazetecilik mesleğinden mezun olanlar genellikle sözleşmeli olabiliyordu son yıllardaki durumu bilemiyorum ama bence daha da kötüye gitmiştir. Savaş muhabirliği yapan gazeteciler için önemli sigortaları var kadrolu gazeteciler emekliliklerinde herşeyi düzenlidir, geliri yüksektir. 

 

"GEZİ OLAYLARI SONRASI 
SAVUNMUYORUM"

Türk hükümetini uzun süre savundum. Son zamanda Erdoğan'ı savunmak gerçekten de bana zor geliyor özellikle bu Gezi parkı olaylarındaki konuşmaları ve konuşmalarının içeriği konusunda. Bizim muhabirlerimiz sürekli olarak bunun vurgusunu da yaptılar. Gezi olayları öncesi Erdoğan'ın yükselişini ve AKP'nin gelişimi savunuldu. 
Ancak Gezi parkı olayları ile süreç farklı bir noktaya geldi. Erdoğan'ın yüzde 50 beni seçti her dediğimi yaparım deniliyor bu anlayışı savunmuyorum. 
Başbakan Erdoğan, belediye başkanlığı yaptığı dönemden itibaren de önemli işler yapmıştır. Biber gazından ziyade onunu tutumu ile ilgili bu haklı bir eleştiridir de. Türkiye vurmak ve kötülemek gibi bir amacım da asla yok.