B.E.Ü. Devlet Konservatuvarında çalışan kızını ziyarete gelen TRT emeklisi, Şair, Yazar Ergun Evren aniden gelişen rahatsızlığı nedeniyle B.E.Ü. Tıp Fakültesinde tedavi altına alındı.

Fakültede aynı odayı paylaşmakta olan

Gazetemizin Zonguldak temsilcisi Ahmet Öztürk de tedavi gördüğü aynı fakültede birlikte aynı odayı paylaştığı Ergun Evren’le söyleşti.

 




“EĞİLMEDEN, BÜKÜLMEDEN”

Duayen gazeteci yazar Ergun Evren genç gazetecilere  şu öğütlerde bulundu:

"Gazetecilik her şeyden önce merak işidir. 1942 yılında, o zaman Türkiye'nin tek gazetesi olan Ulus'da haberim çıktığında ilkokul 4. sınıfta olduğumu söylersem bu sözlerime daha büyük anlamlar yükleyebilirsiniz. Tabii bir kişinin merak edebilmesi için de gerçekten okuyor olmasına inananlardan biriyim. Çünkü gazetecilik şimdiki gibi bilgisayar, cep telefonu, internet kolaylığından yararlanılarak, tamamen bunun üzerinden yapılacak bir meslek değildir. Bunu yaparak gazeteciyim diyen insanlar bana göre masa başı sekreteri gibi ancak başkalarının haberlerini kopyalamakla kalırlar. Biz gazeteciliğe başladığımızda Ahmet Emin Yalman, Kasım Gülek, Fahri Rıfkı Atay gibi gazete sahipleriyle çalışırken cebimizde bir defter ve bir kalemle dağ tepe aşardık. En küçük ayrıntıyı atlamadan, koşarak gazetemize en özgün haberleri ulaştırmak için çabalardık. Şimdi 80 yaşımda genç gazeteci arkadaşlara teknolojik gelişmelere karşın, eğilmeden, bükülmeden, satılmadan gerçek bir gazeteci olmalarını öğütlerim. Bunu başarırlarsa, gerçek, şerefli basın üyeleri olurlar. Biz onu yapmaya çalıştık.”

 




ERGUN EVREN KİMDİR:

Ergun Evren ilk kez 1950'lerde Varlık, Türk dili, Yeditepe gibi dergilerde şiirleriyle tanındı. Aynı yıllarda güneydeki bölgesel gazetelerde yazıları yayınlanırken, İstanbul gazetelerinin de temsilciliklerini yaptı. Daha lise öğrenimi yıllarında (1952) bir şiiri yüzünden Mersin'e gelen Nurullah Ataç'la yakınlığı, hiç ayrılmadan sürdü.  1955-56 yıllarında Ankara Radyosu Çocuk Saati'ne katılmasıyla da Tahsin Temren, Mahir Canova gibi Türkiye'nin önemli otoritelerinden oyunculuk, oyun yazarlığı, düzgün konuşma (diksiyon), yönetmenlik ve mikrofonda konuşma öğrenimi görmeye başladı. 1964-65 yıllarının başında TRT'ye girmesiyle Nurettin Sevin, Suat Taşer, Refik Ahmet Serengil, Turgut Özakman, Mahmut Tali Öngören gibi kişilerden aldığı oyun yazarlığı, toplum önünde konuşma eğitimlerinden sonra Özakman'ın görevlendirmesiyle Türkiye Radyoları için ilk “Müzikli Oyun” yazma onurunu elde etti.

Türkçe'ye gösterdiği özen ve çalışmaları sonucu tanınmış estetik profesörü Suud Kemal Yetkin ve Atatürk Devrimleri'nin ünlü hatibi Hamdullah Suphi Tanrıöver'le de tanışma ve kısa süreli birlikte çalışma olanağı oldu.  Bu dönemlerde bir süre gördüğü hukuk öğrenimi sırasında devrin bilinen hukukçularının, Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi öğrenciliği sırasında da, Prof. Suat Sinanoğlu, Prof. Samim Sinanoğlu, Prof. İrfan Şahinbaş, Prof. Bedrettin Tuncel'in öğrencileri olma onuruna erişti. Yine öğrencilik yıllarında Orhan Boran ve Halit Kıvanç gibi isimlerle önemli gecelerin ve etkinliklerin sunuculuklarını üstlenirken, bir yandan da film seslendirmeleri yaptı.

40 yıla yakın çeşitli bölümlerinde hizmet verdiği TRT'de birçok ilklerin yazarı olduğu gibi sayısız çocuk ve büyük oyunu yazan Ergun Evren, 25 yıl hiç aksatmadan “Merhaba” adlı bir söyleşi ve "Şiirimizde" adlı bir şiir programı yaparak ülkemizin bazıları aramızdan ayrılmış olan ünlülerini, yaşam öyküleriyle “TRT Diskoteği”ne armağan etti.

1997 yılında özel bir istekle zamanın kültür bakanı İstemihan Talay'ın Basın Danışmanlığı görevini üstlendi. 2001 yılında TRT'den emekli olan Ergun Evren, daha sonrasında da pek çok alanda yapıtlar vermeyi sürdürdü.

"Bir Nisan Akşamında" adlı eseri için İrfan Özbakır tarafından yapılan Türk Sanat Müziği türündeki beste 1979 da “Yılın En Sevilen Şarkısı” ödülüne layık görüldü.