Takvim Gazetesi’nde İsmail Çağlar imzasıyla yayımlanan ‘CHP Belediyeciliği Bilgimiz Gibi’ başlıklı köşe yazısında kişi haklarının saygınlığının çiğnendiğine Basın Konseyi’nin Yüksek Kurulu karar verdi. Ekrem İmamoğlu’nun başvurusu üzerine toplanan kurulun kararındaki ayrıntılar şöyle:;

Takvim Gazetesi’nde İsmail Çağlar imzasıyla yayımlanan ‘CHP Belediyeciliği Bilgimiz Gibi’ başlıklı köşe yazısında yer alan ifadelerde şikayetçinin kişilik hakları ve saygınlığının zedelendiği, Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği ileri sürülerek gereken işlemin yapılması talep edilmiştir.

ŞİKAYETÇİNİN İDDİALARI :

Şikayetçi Ekrem İmamoğlu’nun avukatları Kemal Polat, Sercan Polat ve Melike Akbaş, Basın Konseyi’ne 24.04.2019 tarihinde yaptıkları 6 sayfalık başvuruda, Şikayet edilen tarafından yazılan yazıda, gerçek olmayan iddialara yer verildiğini; kullanılan ifadelerde şikayetçinin kişilik hakları ve saygınlığının zedelendiğini; Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiğini savunmuştur. Bu iddialarına örnek olarak:

“İmamoğlu bizi kandırmak için bir video çekti… İmamoğlu’na ‘size antrikot pişirdik’ muamelesi yapan personelin Beylikdüzü Belediyesi’nden beri yanından ayırmadığı özel çaycısı olduğu ortaya çıktı…

Belki de belediyenin kritik öneme sahip birçok bilgisi şu an PKK’lı ve FETÖ’cü teröristlerin eline geçti.

Şimdi gelelim İmamoğlu’nun ilk üç icraatının değerlendirmesine;
Yalan, dolan, sahtekarlık, şov…”

İfadelerine yer verildiği ve bunların gerçek olmadığı,

Köşe yazısında, bahsi geçen videodaki eskiden beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görevli personelin, Beylikdüzü Belediyesi’ndengetirilen özel çaycı gibigösterildiği,

Şikayetçinin FETÖ ve PKK ile ilişkilendirilip, terör örgütlerine belediyenin kritik bilgilerinin verilmiş olabileceğinin söylendiği,

Sahtekarlık yapmakla suçlanan Şikayetçinin yalancı olduğu ve şov yaptığı, toplum önünde ‘suçlu’ olarak algılanmasının hedeflendiği,

Böylece şikayet konusu yazıdaki bu ifadelerle eleştiri sınırlarının aşıldığı, Şikayetçiye yalancılık ve sahtekarlık ithamında bulunularak toplum önünde ‘suçlu’ algısı oluşturulmasının hedeflendiği,

Söz konusu yazının ifade ve basın özgürlüğü kapsamında kabul edilemeyeceği ileri sürülen başvuruda, yazar İsmail Çağlar hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin ilgili maddelerine göre işlem yapılması talep edilmiştir.

UZLAŞMA ÖNERİSİ :

Şikayet başvurusu Takvim Gazetesi yazarı İsmail Çağlar’a ulaştırılmış, posta ‘alındı’ belgesi gelmiştir. Şikayet edilen süresinde herhangi bir yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.

DEĞERLENDİRME :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, Genel Sekreterlik önerisini dinledikten sonra konuyu tartışmaya açarak görüşmüş ve aşağıdaki karara varmıştır.

Şikayet konusu yazı, 22.04.2017 tarihinde Takvim Gazetesi’nin 7’nci sayfasında yayımlanmıştır. Şikayetçi Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını alıp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmasının üzerinden bir hafta geçtiği belirtilen yazıda, bu sürede yaptığı ilk icraatları konu edilmiştir.

Gazetecinin görevi, gerçeği bulup ortaya çıkarmak; halkı bilgilendirmek ve kamuoyunun sağlıklı oluşmasına katkıda bulunmaktır. Şikayet edilen köşe yazarı, şikayetçinin “İstanbul’un kaybedecek bir günü bile yok” diyerek mazbatasının bir an önce verilmesini istediği ve göreve başladığını belirterek, bir haftalık sürede yaptığı icraatı eleştirel bakışla ele almıştır. Nitekim yazıda şikayetçinin ilk icraatlarının mutfakta öğle yemeği mönüsü kontrolü; belediyenin veri tabanının kopyalanması talimatı, vakıf ve derneklere kaynak aktarılmasının önlenmesi olduğu ifade edilerek eleştirilmiştir.

Şikayet edilen yazarın, şikayetçinin bir hafta gibi kısa bir süre de olsa yaptığı icraatı dilediği gibi yorumlayıp değerlendirmesi; sert ve rahatsız edici üslup kullanarak eleştirmesi; gerçek olduğuna inandırıcı ve makul nedenleri ortaya koymak koşuluyla suçlamada bulunması da doğaldır. Siyasi bir kişilik olarak kamuoyunun önüne çıkan şikayetçi de bu eleştiriler kendisi açısından ne kadar ağır ve sarsıcı olsa da ifade ve basın özgürlüğü sınırlarını aşmadığı sürece katlanmak durumundadır.

Ancak şikayet edilen yazıda, ‘mutfak denetimi’ ile ilgili videoda eskiden beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan personelin Beylikdüzü’nden getirilmiş gibi gösterilmesi sorunu söz konusudur. Şikayet edilen yazar, “İmamoğlu bizi kandırmak için bir video çekti… İmamoğlu’na ‘size antrikot pişirdik’ muamelesi yapan personelin Beylikdüzü Belediyesi’nden beri yanından ayırmadığı özel çaycısı olduğu ortaya çıktı…’ ifadeleriyle, araştırılması gazetecilik olanakları içinde olan bir konuda gerçeği olduğundan farklı göstermiştir. Maddi ve görünür gerçeğe aykırı olan bu iddia ve ifadelerin, şikayetçiye iftira atılması olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yine yazıda yer alan “Belki de belediyenin kritik öneme sahip birçok bilgisi şuan PKK’lı ve FETÖ’cü teröristlerin eline geçti” ifadeleri, şikayetçinin herhangi bir kanıtı olmadan şikayetçinin silahlı terör örgütlerine yardım yaptığısuçlanmasıdır.

Açıklanan bu nedenlerle şikayet konusu yazıda Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü maddesinin;

“Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez” şeklindeki 10’uncu maddesinin ihlal edildiği kanaatindeyiz.

KARAR :

Basın Konseyi Yüksek Kurulu 22.05.2019 tarihli toplantısında, 22.04.2019 tarihli Takvim Gazetesi’nde İsmail Çağlar imzasıyla yayımlanan ‘CHP Belediyeciliği Bildiğimiz Gibi’ başlıklı yazı hakkında Ekrem İmamoğlu’nun avukatları aracılığıyla yaptığı başvuruyu görüşerek:

a) Şikayetin kabulüne,

b) ‘CHP Belediyeciliği Bildiğimiz Gibi’ başlıklı yazıda, Basın Meslek İlkelerinin 4 ve 10’uncu maddelerinin ihlali nedeniyle İsmail ÇAĞLAR’ın “UYARILMASINA”, oy çokluğuyla karar verildi.