Zonguldak Filistin Halkıyla Dayanışma Platformu üyeleri, İsrail'in Gazze'ye yönelik kara harekatıyla artan saldırılarını protesto etti. 

 

Madenci Anıtı'nda düzenlenen eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı. “Yıkılasın İsrail”, “Dünya katliama karşı sessiz ama sanmasınlar ki Gazze kimsesiz”, “İnsanlığın öldüğü yerde kimin nasıl hayatta kaldığının önemi yok” yazılı dövizler taşıyan kalabalık, sloganlarla tepkilerini gösterdi. Filistin Halkıyla Dayanışma Platformu Sözcüsü Halim Taşdelen, Siyonistlerin bölgedeki gerilimi kendileri için avantaja dönüştürmeye çabaladığını belirterek, “Terörist İsrail, işgal rejiminin en bildik taktiği, dikkatleri başka yöne çekip, olayları ‘terör’ meselesi gibi yansıtmak ve yaptığı katliamları terörle mücadele gibi göstermektir” dedi.
Yerli ve yabancı işbirlikçileri kınadığını ifade eden Taşdelen şunları söyledi:

 

FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER
“Kaçırılan İsrailli üç illegal yerleşimci gencin, faili meçhul bir cinayete kurban gitmesinin ardından, terörist İsrail işgal rejimi, boş bir alanda bulunan cesetlerin sorumluluğunu alelacele, Filistinli Hamas'a atarak, Filistin halkının üzerine bombalar yağdırmaya başladı. Hamas'ı ve İsrail'in zulmüne karşı direnen Müslümanları terörist olarak göstermeye çalışan katil İsrail devletini, yerli ve yabancı işbirlikçilerini kınıyoruz. Hamas yönetimi bu olayla hiçbir şekilde alakalarının olmadığını ifade etmesine ve hiçbir Filistinli grubun bu saldırıyı üstlenmemesine rağmen, katil İsrail işgal rejimi olayları saptırarak bildik katliam politikasına başladı. Yahudi yerleşimcilerin 17 yaşındaki Muhammed Ebu Hudyar'ı kaçırıp benzin içirdikten sonra diri diri yakmasını unutturmak isteyen Siyonistler, bölgedeki gerilimi kendileri için avantaja dönüştürmeye çabalıyor. Terörist İsrail işgal rejiminin en bildik taktiği, dikkatleri başka yöne çekip, olayları ‘terör’ meselesi gibi yansıtmak ve yaptığı katliamları terörle mücadele gibi göstermektir. Askeri yerleri vurduğunu iddia eden terörist İsrail devleti son birkaç gündür sivil hedefleri, evleri ve camileri de vurmaya başladı. Yapılan bombalamalarda onlarca kişi hayatını kaybetti, yüzlerce de yaralı var. Kadın çocuk demeden sivilleri öldürüyor, Han Yunus’ta iftar yapan ailelerin ve sivillerin üzerine bomba yağdırdılar. Sahilde oyun oynayan masum çocukları tüm dünyanın gözü önünde şehit ettiler.”

 

Gazze’nin Ramazan ayı içinde daha da zor şartlara sevk edildiğini ifade eden Taşdelen şöyle konuştu:

 

YİYECEK BULMANIN DERDİ
“Gazze, hali hazırda uzun zamandır dünyanın en büyük açık hava hapishanesi konumundadır. Son zamanlarda ise Mısır'da meydana gelen askeri darbenin ardından, Gazze'nin dünyaya açılan kapısı olan tünellerin büyük bir kısmı kapatıldı. Gazze iyice bir çıkmazın içerisine girdi. Bunun üzerine bir de terörist İsrail işgal rejiminin Gazze'ye yönelik askeri operasyona başlaması, zaten büyük bir dramın yaşandığı Gazze'yi, Ramazan ayı içerisinde daha da zor şartlara sevk etti. Tüm bunlar yaşanırken ambargo altındaki Gazze'de, sadece zorunlu insani ihtiyaç maddeleri değil, aynı zamanda ilaç sıkıntısı da tekrardan baş gösterdi. İnsanlar açlık ile mücadele etmeye çalışıyor. Gazze halkı iftar ve sahurda yiyecek yemek bulmanın derdine düşmüş durumda. Kendisine hiçbir yaptırım uygulanamayan, Amerika'nın şımarık çocuğu Siyonist İsrail, dünyanın bu sessizliğinden de güç alarak mübarek Ramazan ayı içerisinde bir yanda Gazze halkına bombalar yağdırıyor, öbür yanda Kudüs'teki imha operasyonlarına devam ediyor.”

 

“MÜSLÜMANLARIN YAPILAN ZULÜMLERE VE ZALİMLERE KARŞI SESSİZ KALMAMALARI GERÇEĞİNİ HATIRLATIYORUZ”
“Gazze'deki saldırılar nedeniyle ağır yaralılar var. Bu yaralılar, tedavi için Gazze'den dışarı çıkmak zorunda. Gazze'de ameliyat malzemeleri bitmek üzere, ayrıca ilaç ihtiyacı var. Bir an önce Sınır Kapılarının insani yardımlara açılması için elden gelen bütün çabaların gösterilmesi gerekiyor. Filistin'i ve Gazze'yi yalnız bırakamayız, çünkü Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimiz gösterdikleri direniş ve şahitlik bilinci ile tüm Müslümanların ayaklar altına alınmış onurunu koruyor; tüm Müslümanların kendi menfaatlerini değil, Ümmetin menfaatlerini gözeterek hareket etmeleri gerektiğini bizlere göstermektedirler. Tüm Müslümanlara; Filistin’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Irak’ta ve dünyanın her yerinde Müslümanlara yapılan zulümlere ve zalimlere karşı sesiz kalmamaları ve duyarlı olmaları gerçeğini hatırlatıyoruz. Müslümanlar olarak bizler Avrupa, İngiltere ve ABD'nin gayrimeşru çocuğu İsrail'in katil ve terörist ve işgalci olduğunu ve Müslümanlar üzerinde bir otorite olmadığını bu meydandan haykırıyor ve Ali İmran suresi 12’nci ayette Rabbimizin uyarısını hatırlatıyoruz: Küfredenlere deki: ‘Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz.’ Ne kötü bir meskendir orası."        
 

 

(Haber Merkezi)