Kdz.Ereğli Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Abdurrahman Şentürk, Erdemir’in özelleştirilmesi yaşanan ekonomik krizlerin Ereğli’nin hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya kalmasına neden olduğuna dikkati çekerek, “Boşa geçirecek vaktimiz yok, eski ticari ağlılarımızı gözden geçirerek yeni bir Ereğli vizyonu ortaya koymamız gerek” dedi.

 

Yıllarca gelir düzeyi yüksek bir şehir olan Ereğli’nin üst üste gelen olumsuzluklarla şehrin üzerine çöktüğünü belirten Kdz.Ereğli Sanayici ve İşadamları Derneği (ERİD) Başkanı Abdurrahman Şentürk, “Bunlar bizi asla yıldırmamalı” dedi.
Şentürk, ERİD tarafından çıkarılan dergide yaptığı açıklamasında ilçenin ekonomik durumuna ilişkin de teşhisler koydu.  2006 Yılında özelleşme yolu ile rotası değişen demir çelik fabrikasının küresel kriz ve çelik sektörünün etkilenmesi üzerine ilçenin hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya kaldığını bu durumdan çıkmasının hiç de kolay olmayacağını söyleyen Şentürk’ün açıklamaları şu şekilde:

 

“BOŞA GEÇİRECEK VAKTİMİZ YOK”
“Artık geriye değil ileriye bakmak, mevcut duruma takılmamak Erdemir’e bakışımızı yeniden gözden geçirerek Erdemir’den nasıl yararlanırız, şehrimizin kalkınmasına nasıl katkı sağlarız anlayışıyla hareket etmemiz gerektiğine inanmalıyız. Genç müteşebbis bir nesil oluşturup bu insanları şehrimizin inşasında harekete geçmemiz, tecrübeli insanların bu insanlara yardımcı olması halinde şehrimizin eskisinden daha iyi duruma en kısa zamanda gelmesi içten için bile değildir. Bunları Ereğli’de doğmuş büyümüş birisi olarak söylüyorum suçlu arama derdinde değilim boşa geçirecek vaktimiz yok eski ticari algılarımızı gözden geçirerek yeni bir vizyonu ortaya koymamız gerekir. 

 

“HAKETTİĞİ DURUM BU OLMASA GEREK”
Samimiyetle, yapıcı akılcı ve ekonomik ve iktisadi hayatın temel unsurların göz önüne alarak değişen ve gelişen dünya şartlarına göre kendimizi ayarlamamız gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. 
Özel sektör anlayışını şehrimizde hakim kılmaya çalışmalıyız. Devletçi anlayıştan hızla uzaklaşıp rekabetçi risk alabilen bir kuşak yetiştirmek olmazsa olmazımızdır. Rekabetin hızla arttığı karlılığın hızlı bir şekilde azaldığı bir dünyada doğru hızlı bir şekilde ilerlemekteyiz. 
Ümitsizliğe düşmeden ama çok çalışarak bu olumsuzlukların üstesinden geleceğimize inancım tamdır. Geçmişe değil geleceğe odaklanırsak Ereğlimiz en kısa zamanda yine cazibe merkezi haline getirebiliriz. Siyahi mülahazalarla girmeden insan odaklı sevgi merkezli olursak başaramayacağımız hiçbir mesele yoktur. Coğrafi anlamda birçok üstünlüğü bulunan şehrimizin hak ettiği durum bu olmasa gerek. 

 

“FİİLİ OLARAK BU 
MÜMKÜN OLMAMAKTA”

İktisadi hayat günü koşullarına göre değişen bir faktördür. Uzun yıllar yüksek enflasyonla yaşamaya alışmış toplumların temel sıkıntıları düşük enflasyona ayak uydurmakta zorlanmalarıdır. Bu da şehrin ekonomik yapısını son derece derinden etkilemektedir. Şehrimizin çok kısa zaman diliminde bu kadar önemli değişimler yaşaması toplumsal manada derin yaraların açılmasına sebep olmuştur. Gönül isterdi ki bu gelişmeleri önceden tespit edip ona göre önlem alabilmeyi ne yazık ki fiili olarak bu mümkün olmamaktadır. Bu süreçte en büyük etken ülkeyi yönetenler aittir. Dedik ya suçlu aramıyoruz. Sadece durum tespiti yapıp önümüze bakmayı, ekonominin değişkenlerini anlamaya, reel ekonominin acımasızlığını bu ekonomik koşullarında para yönetiminin kolay olmadığı gelir gider maliyet hesaplarının çok iyi yapılmasının olmazsa olmaz olduğunu, günümüz dünyasında daha yenilikçi yeni tabiriyle inovatif ürünlere yoğunlaşma, emek yoğun değil katma değeri yüksek ürünler üzerinde çalışan, onları üreten işletmelerin şehrimizde gelişmesini sağlamalıyız. Kısacası değişen ve gelişen dünyada iyi eğitimli pazarlama kabiliyeti yüksek yurt içi ve yurt dışı pazarlarına açabilecek nitelikli insana ihtiyacımız her geçen daha fazla artmaktadır.