Kısa adı ZAYBİR olan Zonguldak İli Arı Yetişticileri Birliği’nin Başkanı Abdurahman Canlı’ya , Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şifa niyetine her akşam yatarken manda yoğurdu, medine hurması, kestane balı ve yulaf karışımı yerim” açıklamasının ardından Kestane Balı’na ilgi arttı mı? Diye sorduk. Şanlı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce de kestane balından söz ettiğini belirtirken, kestane balının tıbbı içeriklerinin öneminden söz etti ve şeker pancarından üretilen şeker sağlandığında, bir çok çeşit bal üretilebileceğini ifade etti.

Canlı’ya  “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kestane balından söz etti. Kestane balı gündemde. Gökçebeyli birisi de daha önce biliyorsunuz ‘Kestane Balının Memleketinden’  diye Türkiye’de gündem olmuştu. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın kestane balını söylemesi tabi ki siz üreticiler için çok önemli. Bu ifadeden sonra sizin satışlarda bir değişme oldu mu? Var mı bir şey?” diye sorduk ve şu yanıtı aldık.

“Satış konusunda henüz bir yansıma olmadı ama Sayın Cumhurbaşkanımız ilk defa söylemiyor kestane balını daha önce de söylemişti. O zaman bir popülaritesi olmuştu.  Fakat bu arada kestane balının niteliği esas kalitesinin ben biraz araya karıştığı düşüncesindeyim. Evet reklamın iyisi kötüsü olmaz ama şundan dolayı 2016-2017-2018 yıllarında Türkiye’de ticari potansiyeli olan monofloral balların parmak iziyle ilgili bir çalışma yapıldı. Yani yaptık Merkez Birliğimizle. Bunun sonucuna göre kestane balı içerikleri açısından özellikle tıbbi içerikleri açısından aktiviteleri açısından gıda olmanın ötesinde bir özelliğe sahip. Yani kahvaltıda yenecek bir balın ötesinde B vitamini içeriği ağrı kesici özelliği olarak antioksidan olarak kullanılabilen bir ürün. Yıllardır insanlar bunu kullanıyor bilerek ya da bilmeyerek. Aslında bulunun ön plana çıkarılması ve ülkemizde üretilen doğal balların aslına uygun üretilmiş balların asıl kendi güçleriyle kendi kimlikleriyle nitelikleriyle anlatılması çok daha kıymetli olurdu. Bu anlamda korunması gerekirdi.

Elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın söyledikleri kıymetlidir ama birebir satışla bunun ölçülmesi şuanda öyle bir yansıması yok.

Belki bu konunun hayat şartlarıyla da değişim çünkü geçen Ağustos ayın da Dolar 8,5 Lira falandı şuanda geldiği yer belli. Yine Ağustos aylarında arıcılıkta zorunlu olarak kullanılan bir çuval şeker 212 liraydı, şuanda 700 Lira falan piyasada satılıyor az önce aldığımız bir fiyat güncellemesi adını verdikleri Türk Şeker’in çuval 550 Lira olmuş. 550 liraya arıcılar alacaklar arıcılık yapacaklar, bal üretecekler. Bir de zaten fiyat yüksek şuanda arıcının elinde şeker çoktan olmalıydı ve arılarını bakıma başlamalıydı. Nisan ayı geldi daha insanlar market köşelerinden aldıkları bir kilo iki kilo şekerle arılarını öldürmemeye çalışıyor ölmeyenler açısından söylüyorum.

İşte bu konuda daha planlı bir yöntem izlenebilirse ülkede şeker pancarı üretilebiliyor ülkemizde üretilen şeker pancarlarından üretilen şekerler yine üreticilere verilebilirse birbirini tamamlayan bir süreç olur. O zaman kestane balı da üretilir biz kestane balı üretiyoruz, Ayçiçek balı da üretilebilir geven balı da üretilebilir narenciye balı, pamuk balı bunlar hepsi kıymetli ballar doğru üretimle doğru destekle ve doğru paketlemeyle bu ürünlerin yurtdışına da satılabileceğini gıda olmanın ötesinde insan sağlığında da kullanılabilmesi mümkün olacaktır diye düşünüyorum.”