Genel Maden İşçileri Sendikası’nda (GMİS) örgütlenen ve işçisi oldukları İzmir Ege Doğaltaş ve Mermer Sanayi Limited Şirketi tarafından sendikalı oldukları için işten atılan 48 mermer işçisi eylemlerine devam ediyor.

 

İzmir Fuar alanında Marble 2014 Uluslararası Mermer Sanayicileri Fuarı’nın 26 Mart 2014 tarihinde yapılan açılışında fuar girişinde, eşleri, çocukları ile ellerinde dövizleri ve pankartları ile toplanan işçiler Ege Doğaltaş İşverenini protesto ettiler.

 

Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS MTA Şube Başkanı Sadi Deynez ve GMİS Şube Yöneticileri de eyleme destek verdiler.

 

GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ’ın bir basın açıklaması yaptığı eyleme Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç, Türkiye Maden Mühendisleri  Odası eski Başkanı Mehmet Torun, Çimse-İş Şube Başkanı Sali Özgür, Tes-İş 1 No’lu Şube Başkanı Seydi Önder, Tezkoop-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Caner Fırat, Tek Gıda-İş 7 No’lu Şube Başkanı İbrahim Bircan, TGS İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Hüner, Hava-İş Şube Başkanı Hatem Ertosun, Deri Teks Şube Başkanı Makum Alagöz, Demiryol-İş Şube Yöneticisi Hamdullah Giral, Teksif Sendikası İl Temsilcisi Faruk Aksoy da katılarak eyleme destek verdiler.

 

İşçiler “İşçiyiz haklıyız, kazanacağız”, “Mücadele yeni başlıyor”, “Gemileri yaktık geri dönüş yok”, “İş ekmek yoksa barış da yok”, “İşveren şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Sendikalıyız, haklıyız, kazanacağız”, “İşte işçi, işte sendika” sloganları attılar.

 

GMİS Genel Başkan Yardımcısı Uludağ yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi;

 

“İzmir Kemalpaşa’da kurulu bulunan Ege Doğaltaş ve Mermer Sanayi Şirketi’nde çalışan 35 arkadaşımız Sendika üyesi oldukları için işten attılar. 35 arkadaşımız, eşleri, çocukları ve dostlarıyla buradalar. Bu arkadaşlarımız, hukuki bir gerekçe gösterilmeden, kıdem tazminatları verilerek işten çıkartıldı.

Burada 8-9 yıldır asgari ücretle çalışan arkadaşlarımız var. Hiçkimse bu arkadaşlarımızın işlerini yapmadıklarını, işverene zarar verdiklerini, işyerine sahip çıkmadıklarını söylemedi, söyleyemez.

Burası İzmir, burası Türkiye. Türkiye bir hukuk devleti.

Çalışanların Anayasa’dan ve yasalardan kaynaklanan hakları var. Bu 35 arkadaşımız, en temel haklarını, sendikalı olma haklarını kullandılar. Yaklaşık 10 yıldır köle gibi çalışan arkadaşlarımız, Ege Doğaltaş ve Mermer Sanayi Şirketi’nin emek sömürüsüne karşı çıktıkları ve alınterlerinin hakkını almak istedikleri için işten atıldılar.

Bu arkadaşlarımızı işsiz bırakarak, açlığa mahkum ederek, diğer arkadaşlarımızın gözlerini korkutarak onların örgütlenmesini engellemek istiyorlar. Onları köle gibi çalıştırmaya devam etmek istiyorlar. Bir yandan da el altında haber gönderip, bazı arkadaşlarımıza daha yüksek ücret teklif ederek, örgütlenme mücadelemizi kırmaya çalışıyorlar.

 

100 YILDIR HAK MÜCADELESİ VERİYORUZ

Biz işçiler, emekçiler olarak dünyada 200 yılı aşkın zamandır, ülkemizde 100 yılı aşkın zamandır, hak mücadelesi veriyoruz.

Örgütlenme mücadelesi veriyoruz, demokrasi mücadelesi veriyoruz.

Öyle anlaşılıyor ki, Ege Doğaltaş ve Mermer Sanayi işvereni bu konulara hiç kafa yormamış, işçi sınıfından, onun mücadele tarihinden ve Genel Maden İşçileri Sendikamızın şanlı mücadele tarihinden haberleri yok.

Biz işçiler ve emekçiler olarak ağır bedeller ödeyip bu hakları kazandık.

Ege Doğaltaş ve Mermer Sanayi Şirketi işvereni, bu şekilde davranmaya devam ederse ve işçi arkadaşlarımızı en kısa zamanda geri çağırmazsa, ağır bedeller ödeyecektir.

Türkiye Cumhuriyeti, demokratik bir hukuk devletidir.

Kimse bize köle muamelesi yapamaz.

Biz her şart altında hukuki ve demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz.

 

GMİS, TÜRKİYE’NİN İLK SENDİKALARINDAN BİRİ

Biz Genel Maden işçileri Sendikası olarak 1946 yılında kurulan Türkiye’nin ilk sendikalarından biriyiz.

Bizim Zonguldak Kömür Havzası’ndaki hak mücadelemiz, örgütlenmemiz Osmanlı İmparatorluğu zamanına, 1848 yılına kadar uzanır.

Biz kömürü kazmayı, İngilizler’den, Fransızlar’dan, Almanlar’dan öğrenmişiz.

Osmanlı’nın zayıf zamanlarında yurdumuza gelip, bizi köle gibi açlık, yoksulluk ve sefalet içinde çalıştırarak kömürümüzü alıp götürmüşler.

Koskoca Osmanlı İmparatorluğu’nu batırmışlar.

Bizim atalarımız, onlara karşı hak mücadelesi veren, örgütlenme mücadelesi veren madencilerdir.

Bu sendikanın mayasında onların alın teri vardır.

 

FATURASI PAHALI VE AĞIR OLUR

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Kurtuluş Savaşı ile birlikte o sömürücü emperyalistleri ülkemizden kovdular.

Son olarak siz İzmirliler, burada onları denize döktünüz.

Biz Cumhuriyetle birlikte, memleketin herşeyden önce emekçilere, işçilere ihtiyacı olduğunu öğrendik. Ve bu memleketi, milleti bugünlere birlikte taşıdık.

Ege Doğaltaş ve Mermer Sanayi işvereni bu gerçekleri ne kadar çabuk öğrenirse o kadar karlı çıkacaktır. Eğer bu dersi biz vereceksek, vermeye devam edeceksek, bunun faturası daha pahalı ve ağır olur.

Biz kimsenin zarar görmesini istemiyoruz.

Sendikalı olmak, işyerinde sosyal barışın sağlanması demektir, işçinin huzurlu çalışması demektir.

Sendikalı olmak, işçinin, işini ve işyerini sahiplenmesi, verimliliğin artması demektir.

Bizim amacımız işverenleri batırmak değildir.

 

MÜCADELE SONUNA KADAR DEVAM EDECEK

Hiç şüpheniz olmasın ki, sizlerin bu birlik, beraberlik ve kararlılık içinde sürdürdüğünüz örgütlenme mücadelesi başarıyla sonuçlanacak.

Sizin öncülüğünüzde başlayan bu süreç; Ege Bölgemizdeki mermer ocaklarında çalışan tüm işçi kardeşlerimiz Genel Maden İşçileri Sendikamızın çatısı altında örgütleninceye kadar devam edecek.

İzmir gibi demokrasinin kalesi olan bir ilimizde, bu emek sömürüsüne kimse sessiz kalmayacaktır.

Başta Türk-İş ve bağlı sendikalar olmak üzere, tüm emek örgütlerimizle, emek dostlarıyla ve demokrasi güçleriyle bu mücadele devam edecek.

 

BROŞÜR DAĞITARAK MESAJ VERDİLER

 Uludağ’ın yaptığı basın açıklamasının ardından fuar alanına giren Egetaş işçileri mermer şirketlerinin hazırlamış oldukları stantlara broşür dağıtarak, taleplerini anlattılar.

Ege Doğaltaş işçileri, işverenin olumsuz tutumuna devam ettirmesi halinde eylemlerin artarak devam edeceğini vurguladılar.