“Barışta savaştan çok şehit veren”, 5000’i aşkın maden işçisini yerin yüzlerce metre altında iş kazalarında, grizularda şehit veren, madencisiyle, demir – çelik işçisiyle, SEKA ve diğer sanayi iş kollarındaki emekçileriyle emeğin Başkenti olmanın HAKLI onurunu taşıyan Zonguldak’IMIZ için, bu kutlamalar, tabi ki, daha da büyük BİR anlam ifade etmektedir…”   

 

 

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Tüm emekçilerimizin “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü”nü yürekten kutluyoruz. “Emek ve Dayanışma Günü”nün, anlamına uygun bir şekilde, ülkemizin her yanında, barış - kardeşlik ve dayanışma içinde, türkülerle kutlanmasını diliyoruz" dedi.

 

Köktürk açıklamasına şöyle devam etti:

"Hepimizin bildiği gibi, 1 Mayıs 1886 yılında, sekiz saatlik iş günü mücadelesine önderlik eden Amerika Birleşik Devletlerindeki işçi önderlerinin başlattıkları mücadele, daha sonraki yıllarda 1 Mayıs tarihinin emekçilerin günü, işçilerin bayramı olarak kutlandığı süreci beraberinde getirmiştir.  

Türkiye’de 1 Mayıs bundan yüz yıl önce Selanik’te kutlanmıştır. Özellikle 1975’den sonra yapılan kutlamalar işçilerimizin, köylülerimizin, memurlarımızın ve halkımızın büyük katılımıyla gerçekleştirilmiş, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sömürüye karşı emek mücadelesinin bayrağının yükseldiği anlamlı bir gün haline dönüşmüş, gerçek niteliğine bürünmüştür.    

Ancak; Osmanlı devletinde bile yüz yıl önce kutlanan emekçilerimizin bu anlamlı günü, ne yazık ki, son otuz yıldır, tam anlamıyla ve özgürce kutlanamamıştır!  

Daha da önemlisi, 1 Mayıs 1977’de Taksim’de yapılan kutlamalar sırasında yaşanmış olan büyük katliamın sorumluları geçen bunca yıla karşın ortaya çıkarılamamıştır.

Bugün yeniden haykırıyoruz ki; bu olayın arkasındaki karanlık güçler, sorumlular mutlaka ortaya çıkartılarak yargı karşısında hesap vermeleri sağlanmalıdır. Bu olay aydınlatılmadığı sürece hukuk devleti normlarının somutlaştığından söz etmek olanaklı değildir.

                                     …  

Hepimiz biliyoruz ki; son yıllarda, ülkemizde, işçilerimizin, emekçilerimizin karşı karşıya kaldığı en büyük saldırı, özelleştirmeler – yabancılaştırmalardır. AKP İktidarı 2002’den bu yana uyguladığı politikalarla özelleştirmelere, yabancılaştırmalara olabildiğince hız vermiştir. Kamunun elinde bulunan değerli işletmeler, kıyılar, limanlar, ormanlar, madenler ve elde avuçta ne varsa satılmıştır. Satacak bir şey kalmayınca artık sıra ülke topraklarına gelmiştir.  

Özelleştirmeler yapılırken hukuk dışılık, kamu yararının çiğnenmesi, büyük işsizliğe yol açılması, adeta bir yağmaya dönüşmesi, vergi kaybına yol açılması gibi ve benzeri birçok olumsuzluk halkımızın gözü önünde gerçekleşmiştir, yaşanmıştır…   

AKP’nin 7 yıllık iktidarı döneminde ve özellikle içinden geçtiğimiz süreçte, işsizlik, düşük ücret, günde 12–13 saat çalışma doğal görülmeye başlanmış, çalışanlar için güvenceden yoksun, yılın belirli aylarında maaş alamadıkları ne olduğu belirsiz statüler yaratılmış, emek kesimleri acımasız piyasa koşullarının ve küresel sermayenin her türlü baskısına açık bir noktaya taşınmıştır.

            Bugün, tüm emek kesimlerinin kararlı mücadeleleri sonucunda, siyasal iktidar, 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesini kabul ederken tüm emekçilere Taksim Meydanını geniş katılımlı bir kutlamaya kapatarak, bu anlamlı güne gölge düşürmüştür.  

Tüm dünya emekçilerinin barış içinde kutladığı 1 Mayıs’ı; işçilerimiz, emekçilerimiz de, başta Taksim olmak üzere ülkemizin tüm meydanlarında barış içinde kutlayacaklardır. Ayrıca “Barışta savaştan çok şehit veren”, 5000’i aşkın maden işçisini yerin yüzlerce metre altında iş kazalarında, grizularda şehit veren, madencisiyle, demir – çelik işçisiyle, SEKA ve diğer sanayi iş kollarındaki emekçileriyle emeğin Başkenti olma onurunu taşıyan Zonguldak için, bu kutlamalar tabi ki daha da büyük bir anlam ifade etmektedir. 

         Bu ve duygu ve düşüncelerle; başta ölüm pahasına kömür çıkartmaya çalışan maden işçilerimiz olmak üzere, yeraltı ve yerüstünde alın terini ülkemizin kalkınması, gelişmesi ve zenginleşmesi için akıtan işçilerimizin, emekçilerimizin Bayramını – Emek ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyor, 1977 yılında Taksim’de yitirdiğimiz emekçilerimizle, aramızdan ayrılan emek mücadelesinin önderlerini saygıyla anıyorum…"