Dönem Başkanlığını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yürüttüğü Gazetecilere Özgürlük Platformu temsilcileri 2. Ergenekon soruşturması kapsamında 1044 gündür tutuklu yargılanan gazeteci Mustafa Balbay ile 4 yıldır  tutuklu olan gazeteci Tuncay Özkan'ın Silivri Ceza İnfaz Kurumu'nda devam eden duruşmalarını izliyor.

93 gazetecilik meslek örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) yargılanan gazetecilerin davalarını izlemeyi sürdürüyor. GÖP temsilcileri bugün de 2. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu olan gazeteci Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan'ın duruşmalarını izliyor.
Duruşma öncesinde GÖP Dönem Başkanı Orhan Erinç adına bir açıklama yapan TGC Yönetim Kurulu Üyesi Gülseren Ergezer Güver İleri demokrasiden söz edilen Türkiye'de basın ağır baskı altında. 67 gazeteci tutuklu, binlercesi hakkında soruşturma var, Balbay 1044 gündür, Özkan ise 4 yıldır tutuklu. Gazeteciler ya özgürlükleri ellerinden alınarak ya da işsiz bırakılarak susturuluyor. TBMM artık basın özgürlüğünü engelleyen yasa maddelerini düzeltmelidir dedi. Gülseren Ergezer Güver tarafından okunan GÖP açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
Türkiye basın özgürlüğü açısından ülkeler sıralamasında son sıralarda yer alıyor. Bu tablonun nedeni, başta Terörle Mücadele Yasası ve Ceza Yasası olmak üzere basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyen bazı yasa maddeleridir. 1982 Anayasası'nda 70'e yakın maddede değişiklik yapılmış ama bu değişikliklerde ifade, basın ve vicdan özgürlüğü konuları yer almamıştır.
Sonuçta bugün 67 gazeteci cezaevindedir.
Hapis cezası istemiyle yargılanan gazeteci sayısı 100'ü geçmiştir.
Binlerce meslektaşımız, hakkında dava açıldığı için soruşturma ve dava baskısı altındadır.
Yargılanan gazeteciler yazdıkları yazılar, yaptıkları haberler, yayınladıkları fotoğraflar, telefon görüşmeleri ya da telefon rehberlerindeki numaralarla ilgili sorgulandıkları halde terörist olmakla suçlanmaktadır. Oysa gazeteci terörist değildir.
Gazetecilerin susturulması sadece basın özgürlüğünün engellenmesi değil, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkının engellenmesidir. Özgür basının olmadığı bir ülkede özgür bir toplumdan, ileri demokrasiden söz edilemez.
Çok sayıda yayın organının toplatılması, kapatılması, karikatür ve mizah dergilerinin poşete koyulması, internet sitelerine erişimin engellenmesi, radyo ve televizyon kuruluşlarına çeşitli yaptırımlar uygulanması, gazetecilerin iş güvencesinden yoksun bırakılması basının önündeki ciddi sorunlardandır. GÖP olarak TBMM'ye çağrımız şudur:
• Biz artık gazetecilik faaliyetinin suç sayılmadığı bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bunun için gerekli yasal düzenlemeler yapılsın.
• Gazeteciler tutuksuz yargılansın, aylardır, yıllardır ellerinden alınan özgürlükleri geri verilsin.
• Editoryal bağımsızlığı ortadan kaldıran, basını oto sansüre yönelten baskılar kaldırılsın.
• Olağanüstü dönemlerin ürünü olan Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılsın.