“Eğitimin paralı hale getirilerek çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim hakkının elinden alınmasına, okul ve üniversite kapılarının emekçi ailelerin çocuklarına kapatılmasına karşı sessiz ve tepkisiz kalmadığımızı göstermek için 24 Eylül’de ülke çapında GREV’e çıkıyoruz. Eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler olarak herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanması için, demokratik, bilimsel laik ve anadilinde eğitim için birlikte mücadele etmek, okulların işletme, halkın müşteri olmasına izin vermemek için herkesi GREV’imize destek olmaya çağırıyoruz”

 

Eğitim-Sen; öğrenci, veli ve eğitim emekçilerini mağdur eden eğitim sorunlarına karşı 24 Eylül’de ülke genelinde greve gidiyor. Eğitim Sen üyeleri 24 Eylül Çarşamba günü saat 12.00’de Çaycuma Atatürk Anıtında toplanacaklar. Eğitimde 4+4+4 dayatmasıyla daha da derinleşen eğitim sorunlarının, öğrencileri, velileri ve eğitim emekçilerini olumsuz etkilemeyi sürdürdüğünü belirten Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği velileri ve eğitim emekçilerini 24 Eylül’de yapılacak greve destek vermeye çağırdı. 
Konuya ilişkin Çaycuma Eğitim-Sen’den gönderilen yazılı açıklama şu şekilde: “Herkese eşit ve parasız eğitim hakkı için, mesleğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için 24 Eylül’de grevde olacağız” diyen Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan açıklamasında şöyle dedi. “Eğitimde 4+4+4 dayatmasıyla daha da derinleşen eğitim sorunları, öğrencileri, velileri ve eğitim emekçilerini olumsuz etkilemeyi sürdürüyor. Siyasi iktidar eğitim alanında bugüne kadar yaptığı düzenlemeler ve hayata geçirdiği uygulamalar ile eğitim sistemini değil, çocuklarımızın ve halkın geleceğini de ipotek altına almaya çalışıyor. 

 

ÇAYCUMA’DAKİ OKUL DÖNÜŞÜMLERİ ÖĞRENCİ VE VELİLERİ MAĞDUR ETTİ 

4+4+4 dayatmasıyla Çaycuma ilçe merkezi ve köylerde okullar ilk ve ortaokul olarak dönüştürüldü. Bu dönüşüm sonucunda Çaycuma'nın köylerindeki okullarımız, ilk ve ortaokul diye dönüştürüldü. Muhtarların ve velilerin bilgisi dışında yapılan bu dönüşüm, okulların açılmasıyla  birlikte ciddi sıkıntıları da beraberinde getirdi. Köylerde öğrencinin taşındığı okul ile evi arasındaki mesafenin 8 ile 13 kilometre olan yerler var. Bu köyler arasında herhangi bir yolcu taşıma araçları yoktur. Örneğin okulda yapılacak olan veli toplantılarına öğrenci velileri nasıl katılacak? Çocuk okulda hastalansa eve kim getirecektir? Özellikle ilkokul öğrencileri bu durumdan olumsuz etkilenecektir.

 

SERVİS PARASI VEREMEYEN 
ÖĞRENCİ VELİLERİ VAR

Çaycuma ilçe merkezindeki okullarımız da ilk ve ortaokul olarak dönüştürüldü.   İlkokullar: Atatürk İlkokulu, 75. Yıl İlkokulu, İsmail Hakkı Tonguç İlkokulu, Şehit Hasan Yağlı ve Velioğlu İlkokulu olarak; Ortaokullar: Barbaros Kutlutaş Ortaokulu, Mimar Sinan Ortaokulu ve Gemiciler Ortaokulu olarak dönüştürüldü. 
Çaycuma İlçe merkezinde dönüştürülen ilk ve ortaokullar öğrencilerin mahallelerine uzak. Öyle ki 3 kilometre uzaklıkta olan yerleşim yerleri var. Çaycuma ilçe merkezi taşıma kapsamında olmadığından öğrenci velileri özel servis tutmak zorunda kaldılar. Veliler servis ücretlerini ödemekte bir hayli zorlanmaktadır. Servisle gidecek maddi olanağı bulunmayan öğrencilerimiz uzak mesafedeki okullarına yaya olarak gittiklerinde can güvenliği ve trafik sorunuyla karışılacaklardır. 

 

ZORUNLU ROTASYONLA ÖĞRETMENLERİMİZ OKUTTUĞU ÖĞRENCİSİNDEN KOPARILACAK

Geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilen torba yasa ile öğretmenlere zorunlu rotasyon önü açıldı. Önümüzdeki yılda uygulanması beklenen zorunlu rotasyonla öğretmenlerimiz okuttuğu öğrencisinden, ailesinden, oturduğu mahallesinden koparılarak zorla başka bir işyerine sürgün gönderilecek. Türkiye çapında görev yapan yüz binlerce öğretmeni kendi istekleri dışında zorla rotasyona tabi tutarak tarihin en büyük ve en kitlesel sürgününü gerçekleştirecekler. Zorunlu rotasyon dayatmasına ve aday öğretmenlere sözlü sınav ile iş güvencemizi kaldırmak isteyenlere cevabımızı 24 Eylül’de alanlarda vereceğiz. 

 

ÇAYCUMA’DA ÖZVERİYLE 
GÖREV YAPAN ÇOK SAYIDA OKUL MÜDÜRÜ GÖREVDEN ALINDI

Geçtiğimiz ay içinde ülke genelinde 7 bin okul müdürünün büyük bölümü siyasi gerekçelerle resmen tasfiye edildi. Yılladır laik, bilimsel, demokratik eğitimi savunan Eğitim Sen üyesi okul müdürleri tek tek tespit edilerek görevden alındı. Çaycuma’da ise özveriyle görev yapan çok sayıda okul müdürü görevden alındı. MEB, okul müdürlerin değerlendirilmesi ve belirlenmesi sürecinde çok sayıda okulda “adrese teslim” görevlendirmeler yapıldı. Türkiye’nin pek çok ilinde AKP’nin il ve ilçe başkanlıklarından gelen listeler okul müdürlerinin belirlenmesinde belirleyici olmuştur.  Siyasi iktidar eğitim sistemini bir taraftan sadece kendi dünya görüşüne göre biçimlendirmeye çalışırken, eğitimin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek yerine, attığı her adımda baskıcı, dışlayıcı ve dayatmacı bir tutum izliyor. Eğitim sisteminin acil çözüm bekleyen o kadar sorunu varken, MEB’in yaşanan sorunları çözmek bir yana daha da derinleştiren adımlar atması, eğitimin temel bileşenleri olan öğrenciler, veliler ve öğretmenler arasında yeni ayrışmalar ve kutuplaşmalar yaratıyor. Veliler bir taraftan her geçen yıl artan eğitim harcamalarını nasıl karşılayacağını düşünürken, bu ilk kez yapılan TOEG sınavı ve yerleştirmelerinde çoğu yoksul emekçi ailelerin çocukları olan 94 bin öğrenci meslek lisesine, 40 bin öğrenci imam hatip liselerine yerleştirildi. Bazı illerde öğrenciler evlerinden 100-150 km uzaktaki bir okula yerleştirilerek resmen cezalandırıldı. Çocuğunu başka okullara nakletmek isteyen velilere bürokratik engeller çıkarılıyor. Kontenjan olan okullara çocuğunu kaydetmek isteyen velilerden yüksek miktarlarda “zorunlu bağış” talep ediliyor. 

 

DEVLET OKULLARI EN TEMEL İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAMAZ 
DURUMDAYKEN ÖZEL OKULLARA PARA AKTARILIYOR

Devlet okulları en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdayken, velileri özel okula yönlendirmek için devlet bütçesinden öğrenci başına 2.500 TL ile 5.500 TL arasında değişen miktarlarda para özel okullara aktarıldı.  Öğretmen ve derslik açıkları, kalabalık sınıflar ve okulların eksikleri eğitimin yakıcı sorunları olarak varlığını sürdürüyor. Mevcut okulları İmam Hatip’e dönüştürme, hatta okul içinde İmam Hatip sınıfları açma gibi uygulamalarla okullar eğitim yapılamaz hale getirildi. Çocuklarımızı ve gençlerimizi imam hatip ve meslek liselerine mahkum edenler, on binlerce gencimizin okul sıralarında olması gerekirken sanayi sitelerinde, fabrikalarda çalışmak zorunda bırakılmasının sorumluları halk karşıtı politikalarda ısrar eden ve eğitimi paralı hale getirerek bir hak olmaktan çıkaranlardır. Anneler babalar olarak mevcut eğitim sisteminin çocuklarımız ve gençlerimiz için sağlıklı bir ortam sunmadığını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla her yıl önceki yıllardan birikmiş sorunlarla başlayan yeni eğitim yılında ne velilerin, ne öğrencilerin ne de eğitimcilerin mutlu olduğunu söylemek mümkün değildir.  Eğitimin paralı hale getirilerek çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim hakkının elinden alınmasına, okul ve üniversite kapılarının emekçi ailelerin çocuklarına kapatılmasına karşı sessiz ve tepkisiz kalmadığımızı göstermek için 24 Eylül’de ülke çapında GREV’e çıkıyoruz. Eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler olarak herkesin eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanması için, demokratik, bilimsel laik ve anadilinde eğitim için birlikte mücadele etmek, okulların işletme, halkın müşteri olmasına izin vermemek için herkesi GREV’imize destek olmaya çağırıyoruz” (Haber Merkezi)