17 Mayıs 2010 tarihinde otuz madencinin yaşamını yitirdiği dava ertelenirken, ölen madencilerin yakınları duruşma sonrasında mahkemede ifade veren bir sanığa tepki gösterdi.

Zonguldak Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya olay anında kurtulan işçilerinde aralarında bulunduğu 9 kişi mağdur sıfatı ile ölen kişilerin yakınlarının arasında bulunduğu 52 kişi müşteki sıfatıyla, olay anında kurtulan işçilerinde arasında olan 4 kişi mağdur ve sanık sıfatıyla olmak üzere toplam 85 kişi mahkemeye davet edildi. Mağdur ve müştekiler davaya yoğun ilgi gösterirken, davaya sadece bir sanığın katılması dikkat çekti.
Sanıklardan Elektrik Teknikeri Hasan Karakaş, mahkemeye katılırken, verdiği ifadesinde ocak içerisindeki gaz tespiti yapılan sensorlarda arıza olmadığı ve ihmalin bulunmadığını ifade etti.
İfadenin ardından ara veren mahkeme heyeti, devam eden duruşmayı sanıkların katılmaması ve avukatların talebi gibi nedenlerden ileri tarihe erteledi.
Mahkeme salonundan çıkan madencilerin yakınları ise mahkemede ifade veren Elektrik Teknikeri Hasan Karakaş'a tepki gösterdi. Grizu faciasında ölen maden işçisi Recep Akkaya ve Maden Mühendisi Ramazan Yavuz'un aileleri, adliye önünde Elektrik Teknikeri Hasan Karakaş'ın üzerine yürüdü. Bağırıp çağıran madenci yakınları, diğer aileler tarafından güçlükle zapt edildi. Ramazan Yavuz'un annesi 48 yaşındaki Hatice Yavuz, "Oğlum öldüğünde nişanlıydı. Oğlumun damatlığı ve kızımın gelinliği duvarda asılı kaldı. Allah bunların belasını versin" diye bağırdı.
Ramazan Akkaya'nın eşi Yeter Akkaya, 1 yaşındaki çocukları Ecrin Akaya ile duruşmaya katılırken, dava sonunda gözyaşlarına boğuldu. Akkaya'nın annesi Pakize ve babası Ramazan Akkaya ise, "Sensörler bozukmuş, doğru söylemiyorlar. Bir de gülüyorlar. Nerede bu adam ya. Elime geçirmeyeyim. ODTÜ'nün raporlarından haberleri yok galiba" diye konuştu.  Tepkilerin ardından bazı aileler, araçlarına binerek adliye önünden ayrılırken, bazıları bir süre daha adliye önünde bekledi.