- Patlamadan kurtulan Sadık Yücel:  "Öğrencilerin böyle bir şey yaptıklarını ilk duyduğumda çok mutlu oldum, gururlandım. 263 madencinin hayatını kaybettiği Zonguldak gibi madenci kentinde böyle bir projenin yapılması gurur verici"
 

- Patlamada babasını kaybeden Rıza Kılıçarslan:  "Madencilerimiz evlerine ekmek götürmek, ülke ekonomisine katkı sağlamak için yerin metrelerce altında canlarını vermiş kişiler. Bu isimlerin yaşatılması bizlere gurur verdi"

Zonguldak'ta 3 Mart 1992'de meydana gelen grizu patlamasında yaşamını yitiren madencilerin isimleriyle uzay yolculuğuna çıkan Türkiye'nin ilk cep uydusu Grizu-263A, patlamanın acısını halen yüreğinde yaşayanların gururu oldu.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi öğrencilerinden oluşan Grizu-263A Uzay Takımı tarafından tasarlanan ve ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Üssü'nden 13 Ocak'ta uzaya fırlatılan Grizu-263A'da ilk sinyallere ulaşıldı.

Önemli bir başarıya imza atan ve uyduyu hayatını kaybeden 263 madencinin isimleriyle uzaya taşıyan takım, patlamada kurtulan başmühendis Sadık Yücel ile patlamada hayatını kaybeden Yakup Kılıçarslan'ın oğlu Rıza Kılıçarslan'ı da gururlandırdı.

- "Yakınlarımızın isminin yaşatılacak olması çok farklı bir duygu"

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğünde başmühendis olarak çalışan 58 yaşındaki Sadık Yücel, o dönem yerin metrelerce altında mühendis olarak görev yaptığını ve patlamadan kurtulduğunu söyledi.

Patlama sesi duyduklarını ve patlama sonrasında yaşanan şok dalgasıyla yaklaşık 15 metre savrulduklarını anlatan Yücel, "Öyle bir ortam oluştu ki yanımızdaki arkadaşımızın elimizdeki lambayla yüzünü göremiyorduk. Öyle yoğun bir toz ortamı oluştu. Sonra toparlandık ve olayın ne olduğunu anlamaya başladık." dedi.

Yücel, o dönem yeni nişanlandığını ve nişanlısının müessesenin koridorlarındaki merdivenlerde oturup ağladığını gördüğünü aktararak, "Beni tanıyamadı. Kömür tozundan yüzüm kapkara olduğundan tanınamaz haldeydim. O dönem nişanlımla buluştuğumuzda çok mutlu bir an yaşadık. Hiç unutamam o anı. 263 kişinin öldüğünü duyunca çok kötü oldum." diye konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yetkili kurumların aldığı tedbirler ve yaptığı çalışmalarla şartların zaman içerisinde olumlu yönde geliştiğini dile getiren Yücel, "Şu anda böyle bir patlama oluşup da bu kadar yayılmasının imkanı yok. Böyle bir teknolojik gelişme oldu. Böyle büyük faciaların olması artık minimuma indirilmiş konumda gelişmeler sağlandı. Bir madencinin kılına bile zarar gelmemesi için çok ciddi denetimler, çalışmalar var. Bu hassasiyeti gözeten herkesten Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.

Yücel, hayatını kaybedenlerin hiçbir zaman unutulmadığını vurgulayarak, "Öğrencilerin böyle bir şey yaptıklarını ilk duyduğumda çok mutlu oldum, gururlandım. 263 madencinin hayatını kaybettiği Zonguldak gibi madenci kentinde böyle bir projenin yapılması gurur verici." dedi.

- "Yakınlarımızın isminin yaşatılacak olması çok farklı bir duygu"

Rıza Kılıçarslan da babasını kaybettiğinde 13 yaşında olduğunu belirterek, "Öğrenciler, 263 madencimizin ismini yaşatmaya çalışıyor, onlara teşekkür ediyorum. Yakınlarımızın isminin yaşatılacak olması çok farklı bir duygu. Şehit madencilerin aileleri olarak öğrencilerimizle gurur duyuyoruz. Madencilerimiz evlerine ekmek götürmek, ülke ekonomisine katkı sağlamak için yerin metrelerce altında canlarını vermiş kişiler. Bu isimlerin yaşatılması bizlere gurur verdi." değerlendirmesinde bulundu.