Demokrasilerde, yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin karşısında, onları gözetleyen ve kamu adına denetleyen 4. güç olarak basının olmazsa olmaz bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Zonguldak Milletvekili Turpcu şu ifadelere yer verdi:

 

“Basın özgürlüğü “insanın temel haklarından” biri olan “haber alma özgürlüğü” ile doğrudan bağlantılıdır. Ancak ne yazık ki, Türkiye’de basın özgürlüğünün sadece adı vardır, kendi yoktur. İleri demokrasi ile yönetildiği iddia edilen ülkemizin, dünya basın özgürlüğü sıralamasındaki yeri her yıl düşmektedir. Basında sansürün kaldırılışının 107. yılını kutlasak da sansür halen devam etmektedir. Medya organları ve yazarlar baskıya maruz kalmadan seslerini, düşüncelerini, bildiklerini, gördüklerini rahatlıkla söyleyememektedir.

Her yıl ülkelerin basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House son yayınladığı raporunda, Türkiye’yi son 15 yıldır ilk kez “kısmen özgür ülkeler” kategorisinden “özgür olmayan ülkeler” kategorisine düşürmüş,  rapor, medya üzerindeki siyasi baskının arttığına vurgu yapmıştır.

Raporda, Türkiye 42 ülkenin yer aldığı Avrupa’da basını özgür olmayan tek ülke olarak göze çarpmaktadır. Bu tablo ülkemize yakışmamaktadır.

Özgür tartışma ortamını kontrol altına alma yönünde harcanan çabalar, ülkemizi, dünyadan koparmaktadır. Hükümet dünya devletlerinin insana ve insan haklarına verdiği önemi, basın özgürlüğünü, demokrasisini, sosyal devletini görmezden geldiği sürece, ülkemiz ne yazık ki hak ettiği yere ulaşamayacaktır.

Kendisine muhalefet eden gazeteci ve medya kuruluşlarını cezalandırmak için devletin bütün olanaklarını kullanan anlayışın ülkedeki siyasi ve sosyal kutuplaşmayı da derinleştirmekten başka hiçbir işe yaramadığı bilinmelidir.

Topluma haber ve bilgi akışı sağlayan gazetecilerimizin, ilkeli, tarafsız, sorumlu habercilik anlayışı içerisinde hareket ederek kamusal bir görevi yerine getirmenin bilinci içerisinde, her koşulda güçlüden yana değil haklıdan ve doğrudan yana tavır almaya devam edeceklerine yürekten inanıyorum.

Demokrasinin ayrılmaz bir parçası olan basının; bağımsız, özgür, bir şekilde herhangi bir baskıya, tehdide, yönlendirmeye ve sansüre uğramadan görevini yerine getirmesini ümit ediyor, basından sansürün kaldırılışının 107. Yıldönümünde ülkemizin özgür bir basına sahip olması ve basın üzerindeki siyasi ve ekonomik her türlü baskının son bulmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum.”