TBMM Başkanlığına başvurarak “17 Ekim 2017’de Şırnak’ta göçüğün meydana geldiği ocağın kaçak olup olmadığı, bu iş kazasının meydana gelmesinde ihmali ya da kusuru olan kişi ve kurumların sorumluluklarına ilişkin ayrıntılı bir araştırmanın yapılmasını isteyen CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş önergesi AK Partinin oylarıyla ret edildi.

 

Önergesi ile ilgili konuşan Demirtaş şunları söyledi:

 

MADEN KAZALARI ARAŞTIRILSIN!

 

17 Ekim 2017 tarihinde Şırnak Kömür Ocakları Bölgesinde bulunan bir maden ocağındaki,   “şev kayması” sonucu yaşanan iş kazasında, ne yazık ki 8 maden işçimiz yaşamını feci şekilde yitirmiştir. Kömür madenciliği, dünyanın en tehlikeli ve en riskli işidir. Ak Parti hükümetleri döneminde madenlerdeki özelleştirmeler sonucu, her gün bir başka büyük maden kazasıyla sarsılıyoruz. Son 7 yılda Dursunbey’de, Kemalpaşa’da, Elbistan’da, Karadon’da, Ermenek’te, Siirt’te ve Soma’da yaşanan büyük maden kazası facialarından, maalesef ders çıkarılmadı.    İş kazaları sonucu meydana gelen işçi ölümleri durmuyor, aksine artarak devam ediyor. Daha önceki  maden ve iş kazalarında  olduğu gibi, bu feci kaza da, işverenlerin kar hırsı, taşeronlaşma ve denetimsizlik sonucu, göz göre göre meydana gelmiştir.  

   

CİDDİYETSİZ AÇIKLAMA!

 

Bu kazanın ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, kazanının meydana geldiği ocağın “kaçak ve ruhsatsız” olduğunu açıklayarak, kendi sorumluluğunu başkalarının üzerine atmaya çalışmıştır. Bakanlığın yaptığı  bu ciddiyetsiz açıklama doğru değildir.  2013 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan denetim sonucu sahadaki faaliyetler "işletme ve iş güvenliği riski" barındırdığı gerekçeleriyle durdurulmuştur.

 

KAÇAK OCAĞA İHALE

 

Maden ocağına dair bu durdurma kağıt üzerinde kalmış, fiilen  ocak işletilmeye devam etmiştir. Bu durdurma kararına rağmen, maden ocağında 2013 yılından günümüze kadar üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları sürdürülmüş ve  kaza da  bu işler yürütülürken meydana gelmiştir. Enerji Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı, maden ocağının kaçak olarak çalıştırılmasına göz yummuşlardır. Daha ötesi, Bakanlıkça kaçak ve ruhsatsız olduğu açıklanan maden ocağı ne gariptir ki,  Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu tarafından bu yılın mart ayında ihaleye çıkarılmıştır. Bu rödovans ihalesini de, üç firmadan oluşan bir iş ortaklığı kazanmıştır. Kaçak olan bir maden ocağını,  hiç kimse ihaleye çıkartamaz. Ya  maden ocağı kaçak değil, ya da TKİ yani devletin resmi kurumu kaçak olan maden ocağını ihaleye çıkartmıştır. Bunlardan   hangisi doğrudur?  Bu maden ocağının 1 kilometre ötesinde de bir karakol vardır.        Bu karakol niçin vardır? Terör örgütü tarafından, bu ocağın basılmasını engellemek için vardır. Peki güvenlik güçlerinin gözü önünde, bu maden ocağı kaçak olarak çalıştırılabilir mi? Böyle bir şey mümkün müdür? Elbette mümkün değildir.

          

 

KÂR HIRSI!    

 

Bu ocaktan çıkarılan kömürlerin, TKİ`nin kantarından geçirildiği, çevrede bulunan işyerlerine satıldığı ve  hatta bu kömürlerin kamu kurumlarına satıldığı, bilinmektedir. Bu durumda, Enerji Bakanlığı’nın ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetim görevlerini yerine getirmedikleri, kaçak çalıştırmaya göz yumdukları ortaya çıkmaktadır.        Bu bakanların görevlerini ihmal ettikleri çok net bir şekilde  ortaya çıkmaktadır. Aynı maden ocağında 3 yıl önce, aynı şekilde meydana gelen iş cinayetinde de,  5 işçimiz hayatını kaybetmiştir. Bu kaza, 3 yıl önceki kazanın bir tekrarıdır.  Şırnak’taki ocaklarda son 4 yıl içerisinde meydana gelen iş kazalarında toplamda 19 işçimiz hayatını kaybetmiştir. Sadece Şırnak’taki maden ocaklarında yaşananlar bile, AKP’nin işçi sağlığı ve iş güvenliğine hiçbir önem vermediğini ortaya koymaktadır. Bu nedenlerle AKP İktidarı’nda Türkiye İş Kazalarında dünya rekorları kırmıştır. Şırnak’taki kaza sonrası  bir kez daha ortaya çıkmıştır ki, aşırı kar hırsı, taşeronlaşma ve denetimsizlik, daha çok işçimizin yaşamını yitirmesine yol açacaktır.