CHP Zonguldak birinci sıra Milletvekili Adayı, Başkent Hastanesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın kardeşi Osman Haberal, 4’ncü sıra Milletvekili Adayı Erol Sarıal, Merkez ilçe Başkanı Tarık Coşkun ve partililerle birlikte Uzungüney ve Kargalar köylerinde halkla sohbet edip destek istediler.
12 Haziran’daki seçimlerde CHP’nin iktidara gelmesi halinde, Aile Sigortası ve İntibak Yasası başta olmak üzere, vaat edilen 41 maddenin yerine getirileceğini taahhüdünde bulunuldu.Uzungüney köyünde konuşan CHP 4’ncü sıra Milletvekili Adayı Erol Sarıal,  TTK’ya bugün 250 milyon dolarlık yatırım yapılıp işçi alınması halinde en az 5 bin kişinin istihdam edilebileceğini söyledi.
Filyos projesinin maliyetinin 20 milyar dolar olduğunu, bugüne kadar 1 milyon dolar kaynak bile aktarılmadığını ifade eden Sarıal şunları söyledi.“Çok önemli bir seçime giriyoruz. Seçim nedeniyle köyleri geziyoruz ve birçok köyde genç yok. Köylerimizde çocuk göremiyoruz. Çocuk görmemek demek göçün kesin bir kanıtı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Zonguldak’a geldi miting yaptı. Bende televizyonlardan izliyorum. Başbakanımızın ağzında işçi yok, memur yok, emekli yok. O çocuklarına aşını ekmeğini hazırlayan ev hanımları yok Başbakanımız açılış yapıyor. Bazı işadamlarımız büro açıyorlar, küçük işyerleri açıyor. Başbakanımızın ağzında Zonguldak’ta ayağımızın altında yatan 1 milyar 300 milyon ton taşkömürüne ilişkin bir proje yok. Yani var olan yaklaşık 170 yıldır sizlerin dedelerinin, dedelerinin emekli olduğu, bugün burada gördüğüm birçok arkadaşın o ocaklardan emekli olduğu madenlerle ilgili bir vaat yok. Ne var? 30 yıldır hep Filyos projesi var. Filyos projesinin 20 milyar dolarlık kaynağının çıkarılması gerekiyor. AKP iki dönemdir Zonguldak’tan 3 Milletvekili çıkarıyor. Bu dönemde de çok deneyimli siyasetçimiz Köksal Toptan yeniden birinci sıra adayı olarak oy isteyecek. Yine Filyos projesi ile geldi. Bakınca ben çok üzüldüm. 20 milyar dolarlık projeye bir milyar dolar değil, sadece ‘1 milyon dolar kaynak getirdim, ödenek ayırdım da geldim’ deseydi memnun olacaktım.  Ekonomimiz çok kötü bir durumda. Ülkemizde bugün kişi başına 200 Kg. ekmek tüketiyoruz, bu dünya ortalamasının iki katı. Ekmekle besleniyoruz. Bu bizim tercihimiz değil. Bu köylerde kentlerde yoksulluğun getirdiği bir sonuç. Çocuklarımızın boyu Avrupa’daki çocuklardan daha kısa. Bu bir dengesiz beslenme sonucu. Bizim çocuklarımız Avrupa’daki çocuklardan daha şişman ekmek yediği için. Bir insanın günde 70 gram et yemesi lazım dengeli beslenmesi için, sağlıklı yaşayabilmesi için. Süt içmesi lazım ama köylerimizde şu anda süt yok yumurtayı çarşıdan alıyorsunuz” dedi.