1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nda  Çaycuma'da  davul zurna eşliğinde halaylar çekildi. Eğitim Sen üyeleri ve emekçiler Çaycuma’da 1 Mayıs’ı kutladıktan sonra otobüslerle Zonguldak'a hareket ederek Zonguldak Madenci Anıtındaki kutlamaya katıldılar. 

Çaycuma'daki 1 Mayıs kutlamasına  CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, ADD Çaycuma Şube Başkanı Şeref Köktürk, İşçi Emeklileri Derneği  Başkanı Nizamettin Eyidoğan, Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol, Eğitim Sen üyeleri, KESK'e bağlı sendikaların üyeleri,  emekliler, gençler, CHP Kadın Kolları üyeleri ve Kadın Kolları Başkanı Güniz Aktaş katıldı.

1 Mayıs kutlamasında konuşan  Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan şunları söyledi; “Gün gelecek insanları köleliğe mahkum eden taşeron sistemi yaratanlar, Soma’da, Ermenek’te ve bir çok alanda insanları ölüme mahkum edenler, emekçiye ve emekliye gelince kapıları kapatıp kaçak saraylarında sefa sürenler tüm bu zulümlerinin hesabını yine emekçiye vermek zorunda kalacaklar. 1 Mayıs, yıllardır tüm dünyada ve Türkiye’de işçi sınıfının ve ezilen halkların eşitlik-özgürlük-kardeşlik ve insanca bir yaşam talepleriyle harekete geçtiği, mücadele kararlılığını alanlara yansıttığı bir gün olarak kutlanıyor.

Siyasi iktidar, işçiler, kamu emekçileri, emekliler, toplumun ezilen, dışlanan, yok sayılan, ötekileştirilen tüm kesimlerinin giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunlarını geri plana iterken, karşısına çıkan her fırsatta toplumu ayrıştırma ve kutuplaştırma politikasını sürdürüyor. İşçi ve emekçiler yapay ayrımlar üzerinden birbirine karşı kışkırtılıp düzen güçlerinin etkisine girmeleri hedeflenirken, onların kendi sınıf çıkarları etrafında birleşmeleri ve birlikte mücadele etmeleri fiilen engelleniyor.

Siyasi iktidar, son dönemde giderek arttırdığı baskı ve şiddet politikalarını güvence altına almak, kendisini korumak için iç güvenlik yasası çıkardı. Zaten sınırlı olan özgürlükleri kısıtlamayı hedefleyen iç güvenlik yasası ile devlet şiddetine yasal kılıf hazırlamayı, sıkıyönetim uygulamalarını olağan hale getirmeyi hedeflediler.  Bir taraftan kamuda esnek çalışma, angarya, taşeronlaştırma uygulamaları ile güvencesiz istihdam uygulamaları artarken, diğer taraftan eğitim, sağlık gibi en temel kamu hizmetleri hızla piyasa ilişkileri içine çekildi.

 

Kamuda esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma uygulamalarının yaygınlaşması, iş güvencemiz başta olmak üzere, en temel özlük haklarımızın elimizden alınmak istenmesi, zorunlu rotasyon başta olmak üzere çalışma ve yaşam koşullarımızı zorlaştıran uygulamalar karşısında susmamız, geleceğimizi ipotek altına alan yasal düzenlemelere ve fiili uygulamalara daha fazla seyirci kalmamız mümkün değildir.

Kamu emekçilerine yönelik olarak başlatılan soruşturma, sürgün ve performans değerlendirme uygulamaları ile angaryaya ve köleci çalışma koşullarına karşı tüm eğitim ve bilim emekçileri olarak ortak talepler etrafında birleşmek ve hak gasplarına karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız.

Bugüne kadar attığı her adımda, sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, en demokratik talepleri bile baskı ve şiddet uygulayarak bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat, sahte özgürlükçü yüzü toplumun geniş kesimleri tarafından görülmeye başlandığı bir dönemde 1 Mayıs’ın güçlü bir şekilde kutlanması önemlidir.

Bugün işçi ve emekçilerin yaşadığı sorunlar ile yıllardır ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen halkların sorunları, demokrasi, barış ve özgürlük talepleri iç içe geçmiştir. Bu nedenle bu yıl 1 Mayıs, Türkiye’nin temel sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi talebinin öne çıktığı bir mücadele günü olarak görülmelidir”.