Ereğli’de çeşitli sendikalar iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Anıt önünde yapılan eylemde Gezi Parkı eylemcilerine destek verildi iktidara tepki gösterildi.

 

Türkiye genelinde başlatılan iş bırakma eylemine Ereğli’de çeşitli sendikalar da katıldı. Eğitim Sen, Eğitim-İş, Büro Emekçileri, SES Sendikaları Ereğli Atatürk Anıtı önünde toplanarak AKP hükümetine tepki gösterdi, istifaya davet etti.

 

EĞİTİM-İŞ’DE KATILDI

Eğitim-İş Sendikası’nın İş Bankası yanında basın açıklaması yapacağını bildirirken yapılan görüşmede diğer sendikalar ile ortak hareket etme kararı alındı ve kalabalık grup Atatürk Anıtı önüne geldi. Anıt önünde bekleyen kalabalık ise Eğitim-İş Sendikasını alkışladı.

 

EĞİTİM-SEN AÇIKLAMASI

Eğitim-Sen Ereğli Şube Örgütlenme Sekreteri Sercan Uzunel, Taksim gezi parkında yaşanan olaylara değindi, AKP iktidarının tüm dikta rejimlerinin baş belası en sağlam kayaya, halka tosladığını söyledi. Gezi parkındaki doğa katliamına karşı demokratik haklarını kullanarak tamamen barışçıl eylemler gerçekleştirenlerin canına kast eden boyutlara ulaşan devlet terörü ile karşılaşması yıllardır haksızlık ve hukuksuzlukla kuşatılanlar için bardağı taşıran son damla olduğunu söyleyen Uzunel konuşmasında şunları belirtti: Baskı ve zulüm düzenine karşı ülkenin dört bir tarafında milyonların sahiplendiği, omuz verdiği Gezi Parkı direnişi bir halk hareketine dönüşmüştür. KESK olarak; tüm baskıların, devlet terörünün üzerine direniş kararlılığıyla yürüyerek ülkesine ve geleceğine sahip çıkan başta gençlerimiz olmak üzere tüm halkımızı selamlıyoruz. Türkiye`nin aydınlık geleceği için yürütülen bu onurlu mücadelede hayatını kaybedenlerin ailelerine, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

 

DİRENİŞ ÜLKEYE YAYILDI

Gezi parkı direnişi halkı kul olarak gören, marjinal, çapulcu olarak nitelendirecek kadar pervasızlaşanların gaz bombalarının dumanı, sisi ile perdelemeye çalıştığı emek ve demokrasi düşmanlığını tüm çıplaklığıyla ortaya sermiştir. Sokak sokak, mahalle mahalle tüm ülkeye yayılan direniş sadece Gezi Parkı’nı değil, bütün bir ülkeyi sermayenin talanına açan, yıllardır emek ve demokrasi düşmanlığının bayraktarlığını yapanlara karşı halkın yükselen tepkisinin ifadesidir. Tüm acılara, kayıplara rağmen zulme karşı kenetlenen milyonların mücadelesini hala anlamak istemeyen AKP iktidarı ve iflah olmaz yandaşları on yılı aşkın bir süredir katmerleşerek artan yağma ve sömürü düzeninin ülkemizde yarattığı tahribatı, halkta, emekçilerde biriktirdiği öfkeyi görmezden gelmektedir.

 

HALK AYAKTADIR

Bugün ülkemizin içine her geçen gün daha fazla içine çekildiği emperyalist savaşa, halkın üzerine yağan bombalara, inançlara ve kimliklere yönelik ötekileştirmeye, emeğin haklarını yok etmeye yönelik saldırılara, üniversiteleri sermayenin hükümranlığına açan uygulamalara, yaşamlarına neoliberalizmin dini tevekkülcüğüyle yön verecek daraltmalara, kısacası baskı ve zulüm düzenine karşı artık sabrı tükenen halk ayaktadır.

 

“GÖREVDEN ALMALIDIR”

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yapması gereken tek şey, günlerdir polis şiddetiyle engelleyemediği bu halk iradesi önünde boyun eğmek ve bunun gereklerini yerine getirmektir. İstanbul’u gaza boğan, halka saldırı emri veren İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü görevden alınmalıdır.

 

“SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEKTİR”

Yoksulluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, emeğin hakkının yok sayıldığı bir ülkede yaşayan tüm kesimler gibi biz kamu emekçileri de geleceğe güvenle bakamıyoruz. Özellikle son on yılda esnek, performansa dayalı, kuralsız, güvencesiz istihdam katlanarak artmıştır. Kamunun toptan tasfiyesinin hızlandırıldığı, özelleştirme ve taşeronlaştırma ile kamu yararının rafa kaldırılmak istendiği koşullar yetmiyormuş gibi her gün hayata geçirilen yeni düzenlemelerle iş ve ücret güvencemiz adım adım yok edilmek istenmektedir.  Son olarak 15 Mayıs’ta AKP iktidarı tarafından TBMM’ye sevk edilen “hükümet memurluğu” torba yasa tasarısı kamuda kariyer ve liyakat ilkelerini tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Kamu emekçileri iş güvencesi başta olmak üzere, kazanılmış haklarına nasıl sahip çıkıyorsa, halkımızla birlikte yaşam alanlarımıza da aynı kararlılıkla sahip çıkmayı sürdürecektir. Siyasi iktidarı kamu emekçilerinin ve halkın geniş kesimlerinin taleplerine kulak vermeye çağırıyoruz. 657 sayılı DMK'yı değiştirerek kadrolaşmayı artırmayı öngören hükümleri derhal geri çekin”

 

EĞİTİM-İŞ SENDİKASI

Eğitim-İş Sendikası Ereğli İlçe Temsilcisi Cengiz Başaran’da konuşmasında, AKP iktidarının 11 yıldır uyguladığı küreselleşme politikalarıyla birlikte yeraltı ve yerüstü tüm ekonomik tesislerimiz çok uluslu şirketlere ve onların işbirlikçilerine peşkeş çekildiğini söyledi. Halkın uygulanan ekonomik politikalar ile yoksullaştırıldığını şimdi de kamu çalışanları köleleştirilmeye ve tüm kamu hizmetleri özelleştirilmeye çalışıldığına dikkati çekti.  Başaran konuşmasında şunları söyledi: “Eğer bu gerçekleşir ise bundan sadece kamu emekçileri değil tüm yurttaşlarımız etkilenecektir. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye kadar her şey özelleştirilecek ve tamamen paralı hale getirilecektir. AKP, bir taraftan emekçileri işsizliğe ve yoksulluğa mahkum ederken bir taraftan da halkın özgürlük ve demokrasi taleplerine tahammül edememektedir. Son bir haftadır yaşananlar ülkemizin polis devletine dönüştürüldüğünün açık göstergesidir. Halkın can ve mal güvenliğini sağlamakla mükellef olan polis bugün halkın can ve mal güvenliğini tehdit eder boyuta gelmiştir. Cadde ve sokaklarda insanlarımız dolaşamaz olmuştur. Kentlerimiz ABD ve Brezilya patentli gaz kokularına boğulmuştur. Gece yarıları yüzlerce polis cadde ve sokaklarda dolaşıp her gördüğü vatandaşa gaz bombası atmaktadır. Medya susturulmuş zapturapt altına alınmıştır. Ülke adeta işgal günlerini yaşamaktadır.

 

“KUVA-İ MİLLİYE ŞEHİTLERİNDEN MİRASTIR”

Eğitim İş olarak siyasal iktidarın aşımızı ve işimizi elimizden almaya, ülkeyi emperyalizme talan ettirme politikalarına ve bu politikalarını uygulamak için halkımız üzerinde estirilen teröre asla boyun eğmeyeceğiz. Dün olduğu gibi aşımıza da işimize de ülkemize de sahip çıkacağız. Bu uğurda ne bedel ödenmesi gerekiyorsa o bedeli de ödemeye hazırız. Çünkü bizim bağımsızlık ve özgürlüğümüz emperyalistler ve onların mandacı-işbirlikçilerinden değil, Mustafa Kemal’den, Kuvay-ı Milliye şehitlerinden mirastır. Bu bağlamda yurtseverleri, emekçileri, tüm halkımızı tarihsel sorumluluk gereği birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

 

KALABALIK OLAYSIZ DAĞILDI

Kalabalık konuşmalar sırasında iktidara aleyhine sloganlar attı, Taksim Gezi Parkı eylemcilerine destek verdi. Açıklamaların ardından kalabalık olaysız şekilde dağıldı.