KÖYLÜLER KOOPERATİF KURARAK KÜÇÜK GÜÇLERİNİ BÜYÜTÜP RÜZGAR SANTRALLERİ İŞLETİYOR..

 

RÜZGAR SANTRALLERİNİN KANATLARINA KIRMIZI ŞERİT UÇAKLAR İÇİN ÇEKİLİYOR

 

 **MERAK ETTİĞİNİZ RÜZGAR ENERJİSİ ÜRETİMİN MERKEZİNİN VİDEOSUNU İZLEYEBİLİRSİNİZ...

RES.. Açılımı Rüzgar Enerji Santralı. Rüzgar enerji santrallerine “Rüzgar Gülü” diyen de var. Ki, halk arasında yaygın olan bu isim. Dünyada hangi santral vardır ki, adında “gül” olsun? Rüzgardan enerji üretmekte elbette “gül” adının geçmesi, temiz ve yenilenebilir enerji. Kokusuz, bacasız, yakıt tüketmeyen ve çevreye zarar vermediği gibi çok uzun ömürlü. Ayrıca tehlikesi de yok.


ÖLEN KİM?

Nükleer dediğimizde aklımıza ilk gelen ne oluyor ? Elbette radyasyon ve acılar içinde bir ölüm. Ya termik santraller. En başta kanser. Yavaş yavaş ama işkenceler çektirerek öldüren bir enerji santralıdır termik. Ki bu gerçeği görenler de bilim adamları. Tehlikelinin farkına varıldığında iş işten geçmiş ama acılar içinde ölenler sadece insan değil. Doğa da öldü. Hayvanlar da. Aslında ölen yaşamın geleceği.

Çernobil’i yaşayan ve termik santrallerin yaydığı ölüm bacalarını yakından bilen biri olarak gittik sabahın erken saatlerinde çok uzun bir yolculuğun ardından Westfalen’e.  Paderborn yakınlarında bir rüzgar santralinin önüne geldiğimizde bize bilgi sunmaya hazır olanların sıcak karşılaması ile güllendik.  Gül gibi olmuş bir heyecan ile dinlemeye başladık Kerstin Haarmann’ı.





6 BİN EVLİK ENERJİ

138 metre yükseklikte dönüyordu 82 metre çapındaki pervane. Rüzgar santralinin temel çapı ise 18 metre. Temelin derinliğini 3 metre olarak açıkladı Haarman. Bu temel derinliğinin arazinin durumuna göre artabileceğini de ifade ederken, yılda 5 milyon kw-saat enerji ürettiğini ve 6 bin evin bir yıllık enerjisini sağladığını da belirtti bilgi paylaşmanın hazzıyla. Santraller arasında enaz 400-600 metre mesafe bulunmalıymış ama bu tesbiti yaparken özellikle göçmen kuşların yön hareketleri bilimsel tespitlerle izin alınıyormuş.





ÇOCUKLAR LÖSEMİ HASTASI OLUYOR

Kerstin Haarmann “Almanya’da karbondioksit emisyonunu azaltmak istiyoruz. Rüzgar ve güneş santralleri bu nedenle de çok önemli. 2013 yılında yüzde 24 olan yenilenebilir enerjiler şimdi 30’a çıktı.

Toplum nükleer santrallerin kapatılmasını istiyor. Bu santrallerin yanında kimse oturmak istemiyor. Hastalık yayıyor. Çocukların büyük oranda lösemiye yakalandığı ortaya çıktı. Bu nedenle yenilenebilir enerji santrallerine hız verildi” dedi.




YATIRIM İÇİN KOOPERATİFLEŞME

Harita üzerinden bilgi vermesi sürdüren Haarmann, yükseklere çıkıldıkça rüzgar santrallerinden daha çok enerji üretilebildiğini ve pervane kanatlarındaki kırmızı işaretlerin ise uçakları uyarmak amaçlı olarak yönetmelik gereğince konulduğunu, bir rüzgar santrali kurmak için yatırım düşünüldüğünde yasal presüdürün iki yıl sürdüğünü” belirtti.

Rüzgar santrallerinin farklı yatırım modelleri olmasına rağmen halkın katılımı ile  kurulduğunu ve bunun ilk adımının kooperatifleşmekten  geçtiğini, küçük tasarrufların değerlendirilerek bu yatırımların gerçekleştiğini söyleyen Kerstin Haarmann açıklamalarına şöyle devam etti:


10 YIL DA AMORTİ

“Bu konuda iki model var. Birincisi köylü tarlasını vererek ortak oluyor. İkincisi ise köydeki ortaklar biraraya gelerek kooperatifleşiyor. Bunun adı da yurttaş rüzgarı oluyor. Köylü tüketimini karşılarken hem para kazanıyor. “

25 Milyon sermayeli kooperatiflerin Almanya’da sektörde yer aldığını da belirten Haarman, 3,3 milyon maliyet ile rüzgar enerjisinin kurulabildiğini ve yıllık 400 bin avroluk elektrik üretiminin gerçekleşerek 10 yılda santralin kendini amorti  ettiğini de kaydetti.

Bir santralın 20 yıl boyunca yüzde 97 oranındaki bir verimlilik ile elektrik ürettiğini ve bakım giderlerinin de olmadığını, çok nadir bir arıza durumunda da garanti kapsamında olup hizmetin bedava verildiğini de santralı tanıtan Lackman Plylmetric anlattı.





KORKUTAN SİLAH SESLERİ

Nükleer ve termik santrallere karşı mücadeleye yaşamını  adayan ve kendini “Güneş Gönüllüsü” olarak tanıtan Almanya’da yaşayan Burdurlu Doktor Alper Öktem de  Bielefeld’den gelerek aramıza katıldı. Öktem’in tercümanlık ve bilgi paylaşımıyla  katkı verdiği Rüzgar Gülleri programında dikkat çeken ise hiçbir çevrede gürültünün olmamasıydı. Ancak az sonra çevreden silah sesleri geldiğinde herkes merak etti. Açıklaması ise yakınlarda bir atış poligonunun bulunmasıymış.

Rüzgar güllerinin ilk kez içine girmenin heyecanıyla  deklanşörlere peşpeşe  bastık değişiklik  açılardan. Fotoğraf makineleri ve kameralar şakır şakır çalışırken heyecanımızı aldığımız bilgilerle yatıştırdık.


İKİ KARDEŞ. RANT İLE SİYASET

RES’in kapısından dışarı çıkıp derin derin nefes aldığımda,  rant dünyasının vahşi patronlarının insanlığı zehirlemekte ısrarına takıldım. Hiçbir rant siyasi destek olmadığı takdirde beslenemez. Her rant olayında siyasi korumanın olduğunu dünya gerçekleri bize acı biçimde anlatıyor. Almanya demokrasisi demokratik kuralları ödünsüz uygulayarak rantçılara karşı  durmayı zaman zaman esnese de öğrenerek vatandaşlarını korumaktan yana olmuş ve yenilenebilir enerjinin önünü açmayı başarmış.

Ya biz de? Ya güzel ülkemizde? Halen daha nükleer santral ve termik santral diyenlere söylenecek tek söz şu olmalı:

“Siz kimin uşağısınız?”

                                                                            YARIN: FOSİL YAKITLAR AZALIYOR

İLGİLİ HABER LİNKLERİ

1. BÖLÜM   www.ereglionder.com.tr/guncel/almanyadan-devrim-gibi-karar-nukleer-ile-termik-santraller-kapatiliyor-h62018.html

2. BÖLÜM   www.ereglionder.com.tr/guncel/nasil-yasayacaginiza-karar-vermelisiniz-h62031.html