**KESK Kandilli Temsilcisi Abdurahman Canlı, 630 işçiyi işten çıkaran Hema’nın gerçeğini anlattı.

**Canlı; HEMA’nın üretim yerine tesislerin sökümüne başladığını ve TTK’nın gönderdiği uyarıyı da tüm çalışanlarına dağıtıp okutturarak, ocakları TTK’nın kapattığına inandırmaya çalıştığına dikkat çekti.

 Kısa adı TTK olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’na  ait Armutçuk Müessesesi’nin Alacaağzı kömür ocağına rödövans sistemiyle çalıştırmaya alan ve son olarak da bu işletmeyi kapatma kararı alıp işten çıkarmalara hız veren Hattat Holding’e bağlı Hema A.Ş’yi eleştiren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun Kandilli Temsilcisi Abdurahman Canlı, olayın arka yüzünü Gazeteniz Önder’e anlattı.

Canlı’nın yazılı açıklaması şöyle:

Tüm karşı çıkışlara karşın TTK tarafından “personel yetersizliği” gerekçesiyle üretim dışı bırakılan ve 2005 yılında HEMA şirketine “rödövans” karşılı işletime verilen “Alacaağzı” bölgesinde sıra dışı gelişmeler yaşanmaktadır.

CAN KAYIPLARI HAMLE YAPTIRDI

Özellikle 2014 yılında ülke genelinde ve madencilik sektöründe kitlesel can kayıplarıyla sonuçlanan iş kazaları-cinayetleri, yıl biterken, yaşananlarda sorumluluğu bulunan bütün çevrelerin çeşitli hamleler yapmasına neden oldu.

SEFALET ÜCRETİYLE ÇALIŞTIRIYORLAR

Bütün varlıklarını devletten ihale almak üzerine kuran, kullandıkları devlet olanakları ile siyasal iktidarları finanse eden, iş çevreleri, sefalet ücreti ile çalıştırdıkları işçileri rehin olarak kullanarak başka ve daha kârlı ihale alma yollarını deniyorlar.

TTK’YI HEDEF ALAN PROPAGANDALAR

2015 haziranında yapılacak milletvekili genel seçimleri öncesi Kandilli gibi bir yerde 500 ün üzerinde çalışan kapının önüne koyulurken, şirket patronları en üst devlet yetkilileriyle yurtiçi-yurt dışı iş gezilerine gidebiliyor. TTK Genel Müdürlüğüne yazdığı yazılarda ve yapılan yüz yüze görüşmelerde “asıl işverene” ve giderek devlete-hükümete dair olumsuz bir dil kullanılmamakla birlikte, son 6 aydır TTK’yı hedef alan propaganda çalışması yürütülmektedir. HEMA nın kurumsal olarak, herbiri “kamu çalışanı” olan, aldıkları kararları kişisel çıkarları için değil “kamu yararı” duyarlılığı ile alan TTK yönetimini bütün olumsuzluğun nedeni olarak ilan etmesi kabul edilemez.

OLUMSUZLUĞUN SORUMLUSU TTK MI?

TTK Armutçuk Müessese Müdürlüğü’nün 05.06.2014 tarihli yazısı bütün HEMA çalışanlarının eline verilmiş ve okumaları sağlanmış, böylelikle de işten çıkarmalar dahil her olumsuzluğun sorumlusu olarak Armutçuk Müessesesi ve TTK hedef gösterilmiştir.

530 KİŞİYİ ATTILAR

HEMA Kandilli işletmesinde 15 Ocak 2015 tarihine kadar iş akdi sona erdirilen işçi sayısı yaklaşık 530 kişidir. Bu işçilerinin işten çıkartılması ve işten çıkarılma gerekçesi olarak sunulan argümanların neler olduğunu anlamak için Özellikle son altı ay içinde hangi aşamalardan geçildiğine bakılmalıdır.

ATILAN İŞÇİLERE YAZI

2014 yılı Kasım-Aralık aylarında iş akitleri sona erdirilen işçilere verilen yazılarda;

1-2005 yılında yapılan rödövans sözleşmesinde belirtilen 12 milyon ton rezervin olmadığı, bu nedenle çıkarılamayan kömürün rödövansının ödenmiş olduğu,

2-1950 li yıllarda açılan kuyu ve galerilerin ömrünü tamamladığı ve bundan sonra yapılacak çalışmalar için “hazırlık” süresinin verilmediği,

 

3-TTK yeni bir hazırlık süresi vereceğine 05.06.2014 tarihinde “üretimi durdurma” kararı verdiği, .....yasal haklarınız ödenerek hizmet akdinizin fesh edildiğini.... ifadeleri kullanılmaktadır.

İşçilere verilen “teşekkür” yazılarında ise;

-Mevcut rezervin bittiği, TTK tarafından “hazırlık süresi” verilmediği,

- Şirketimizce 6 aydan beri kurumla mücadele edilen konu “torba” yasa ilgili olmadığı TTK ile ilgili olduğu, denilmektedir.

HEMA adına yukarıda belirttiğim hususları kaleme alanlar öncelikle Kandilli işletmesinde yöneticilik yapan-yapmış olan teknik personelin bilgisine başvursalardı daha doğru bilgiye sahip olurlardı. Çünkü HEMA Kandilli işletmesinde görev yapan teknik personelin tamamına yakın kısmı Kurumumuzda yönetici olarak görev yapmış, HEMA işyerlerinde çalışmak için emekli olmaları dolayısı ile de bu üretim bölgesi için en doğru bilgiye sahip kişilerdir.

TTK’DAN EMEKLİ OLAN YÖNETİCİLER

Halen görev yaptıkları ve bölgede “Alacaağzı” olarak bilinen yerde emekli olmazdan önce teknik personel-yönetici olarak çalıştıkları, bazılarının ise HEMA ya referans olduğu bir gerçektir.

Hal böyleyken Alacaağzında “yeterli rezervin”  olmadığından söz ediliyorsa HEMA da görev yapan teknik personeller geçmişteki ve bu günkü bilgilerini sorgulamalılar.

Üretimin durdurulması ve çalışanların iş akitlerinin sona erdirilmesi konusundaki TTK ya atfedilen “hazırlık süresi” vermediği ve 05.06.2014 tarihli “üretimi durdurma” kararı verdiği ifadesi hiç bir şekilde gerçeği yansıtmıyor.

DURDURMA İSTEMİNE İTİRAZ YOLU AÇIK

Belirtilen tarihli yazıda;

14 Mart 2005 tarih ve 6013 sayılı sözleşmenin 15. maddesi kapsamında yapılan 30.05.2014 tarihli denetimin sonucunda tespit edilen ‘eksiklikler giderilinceye’  kadar üretimin durdurulması, tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için yeraltı çalışmalarının devam etmesi’ içeriklidir.

Yazıda belirtilen hususlara ve durdurma istemine itiraz yolları açıkken bu yapılmamıştır.

Çünkü bu yazıda belirtilenlerin daha fazlası üstelik daha bu yazı yazılmamışken HEMA tarafından 04.06.2014 tarihinde TTK genel müdürlüğüne yazılmıştır.

Yazının konusu ‘Ülkemizdeki benzer işletmelerde yaşanan üzücü iş kazası sonrası yeraltı üretim faaliyetlerinin geçici olarak durdurularak yeni rezerv arama ve ocak alt yapı tesislerinin tamamlanmasına fırsat verilmesi’ olarak belirtilmiştir.

Yazı içeriğinde ‘işyeri koşullarına, jeolojik yapıya ve rezervlere’ ilişkin tespitler yapılmaktadır.

Son yaşanan maden kazasına atıf yapılarak ‘ocağın bağımsız giriş-çıkışları olacak şekilde projelendirilmesi” büyük damarın ulaştığı en derin kota kadar yeni kuyu ve desendre tesisi için 4 yıl (48 ay) üretim yapılmayan süre istenmektedir.

TAHAMMÜL SINIRI AŞILDI

Kendilerinin 04.06.2014 tarihli yazıları ve TTK Armutçuk Müessese Müdürlüğünün 05.06.2014 tarihli yazısını ilgi tutarak TTK İşletmeler Daire Başkanlığına yazdıkları 06.06.2014 tarihli yazılarında;

- “…Yazınız tek bir çalışma ünitesini kapsamakta olup”.... düzenli bir program doğrultusunda 06.06.2014 tarihinden itibaren uygulanacaktır.

- “...İşin ilmi ve fenni gereklere uygun sürekliliğini sağlamak bakımından Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesine”... rapor talep edilmiştir. (29.05.2014 tarihli ve rapor istemli Maden Mühendisliği Bölümünce  “rezerv, jeolojik arızalar ve damar yapısında oluşan değişikliklerin TTK ile aramızdaki sözleşme gereğince üstlenmiş olduğumuz yükümlülükler ve zaman-iş termin planlamalarımız açısından değerlendirilerek, iş güvenliğini riske atmadan yapılabilecek üretim yöntemi konusunda “.....yazınızda belirtilen hususların çok daha ötesinde sıkıntılar bulunmaktadır...”

- “...yönetim kurulu başkanımızın 23.05.2014 cuma günü Genel Müdürünüzü ziyaretinde de mevcut tek kuyulu üretim yapma mecburiyetimizden duyulan endişeler dile getirilmiş olup...... maddi yönden tahammül etme sınırı aşılmıştır...”

- “...05.06.2014 tarihli üretim faaliyetini “kısmi” durdurma yazınızda mevcut işletmenin bütünündeki sorunlar düşünüldüğünde, sorunun çözümüne yönelik bir yaklaşım değildir....”

denerek işyerinin kendi özgül koşulları ile açmaza girdiği anlatılmaktadır.

9 YILDA 39 AY SÜRE VERİLDİ

HEMA’nın çalışmaya başladığı 2005 yılından bu tarafa ve özellikle rödövansa ilişkin yaşananlar (farklı zamanlarda verilen süre uzatımı dahil) TTK Sosyal ve İdari İşler Daire Başkanlığının 19 Aralık 2014 tarihli basın açıklamasında ayrıntılı olarak anlatılmıştır.

Basın açıklamasında belirtildiği gibi 2006 yılı ila 2014 yılı arasındaki 9 yıllık süre içinde çeşitli gerekçelerle 39 ay hazırlık süresi verilmiştir. Bu süre içinde bir milyon kırk bin (1.040.000)ton üretim yapılmış buna karşın bir milyon yüz bin (1.100.000)ton rödövans ödemiştir.

500 kişinin üzerinde çalışanın kapı önüne konulmasının nedeni olarak TTK yönetimi hedef alınmasına karşın son süreç aşağıdaki gibi işlemiştir.

HEMA İŞÇİLERİ TTK’NIN  KAPATTIĞINI DÜŞÜNÜYOR

17-A panosu diye bilinen üretim yerinde “eksikliklerin giderilmesi” konulu ve 05.06.2014 tarihli TTK yazısından sonra 17-20 haziran 2014 tarihleri arasında çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerinin teftişiyle 10 Temmuz 2014 tarihinden itibaren belirtilen işyerinde üretime izin verilmiştir. HEMA üretime yeniden başlayacağı yerde bir taraftan ocakta söküm çalışmalarına başlamış, diğer taraftan TTK’nın işyerini kapattığına-çalışmaya izin vermediğine dair “kara propogandaya” devam etmiştir. İş akdi sona erdirilen işçilerin önemli bir kısmı halen HEMA işyerini TTK’nın kapattığını düşünmektedir.