Ünlü Fransız yazar Jules Werne’nin; “Denizler altında yirmi bin fersah”, “Dünyanın merkezine yolculuk”, “Seksen günde devriâlem” ve diğer kitaplarını okuyanlar çok iyi bilir ki, 19. yüzyılda bunları hayal etmek hiç de akıl işi değildir. Yazarın nasıl bir hayal dünyası varmış ki, hayallerini zenginleştirerek o kitapları yazmış yazabilmiş.
Sanırım o yıllarda Jules Werne’nin hayallerini ortaya koyduğu kitaplar fantastik olarak değerlendirildi ve belki de kimileri yazara “kafayı sıyırmış” yaftası bile yapıştırdı.
Ve bugün.
Jules Werne’nin hayalları bile yetmiyor günümüzdeki gelişmelere.
Koşuyor insanoğlu yeni bilimlere.
Nerede ise ışınlayacaklar bizi.
Yıllarca önce başladılar klonlamaya bunu biliyoruz. Dünyanın bilmediği ise kim bilir kaç lider, şöhret, kapitalistten kaçar adet klonladılar?
İşte bunu bilmiyoruz!
Neyse, karışık iş bunlar.
*
Ereğlili Haluk Hançer’in “Aslında olay şöyle oldu..” kitabını okurken daldım hayal dünyama.
Hançer’in hayalleri mest etti beni.
Çokça düşündüm.
Yüreğimden taşan coşku ile mutluluğun demini çıkardım.
Ne de güzel şeydir hayal.
Mutluluğun bir başka zenginliğidir o dünya.
Sınır yoktur.
Olumsuzluk ise asla.
*
Hançer’in kitabındaki Ereğlülülerin Mr. MJ’nı ağırlamak için yaşanan seferberliğin satırlarında müthiş bir dayanışma kültürü var. Sivas, Karabük, DDY bile var. Herkes taşın altına elini değil, gövdesini koyabilmek için çırpınıyor.
Olur mu?
Hançer’in dünyasında oldu, oldu!
Bal-kaymak gibi oldu.
Gurur/gururlar duydum sayısızca o sayfalarda.
Çokça güldüm. Gülüşüm kahkahalarımla çağlayıp gözlerimin yaşlarını özgür bırakırken, Ereğlülü olmanın doyumsuz hazzını iliklerimde hissettim.
İşte bu!
Budur benim özüm dedim.
*
Bu kitap bir sihir dünyası.
İçinden alıntılar yaparak o sihri bozmak istemiyorum.
Çünkü çok derin.
Çok anlamlı.
Çok da duygusal.
Bu nedenle diyorum ki, her Ereğlülü bu kitabı mutlaka okumalı ve gururla sallamalı!
Hayal dünyasında da olsa mutlu olmayı bilmeli.
Paylaşmalı.
*
Not-1: Ali Koç’un okullarda “İyi insan dersi” konulması isteğinin dışında, Haluk Hançer de “Hayal Dersi” önerisinde bulundu.
Not-2: Kitap ünlü sanatçı Micheal Jackson’un Kdz. Ereğli’ye gelip konser vermesi girişimi ile başlıyor. Ve bu büyük hayal gerçekleşiyor da. Konser hazırlıkları süresince Türkiye seferber oluyor. Sivas’ından Karabük’üne kadar tüm etkili ve yetkililer bu hayalin çorbasına tuz olabilmek için çırpınıyor. Hayali dernekler görevler üstleniyor. Ereğlülü meytar takımları ta Amerika’ya giderek Mr. MJ ile birlikte konsere hazırlanıyor ki, arada Kastamonulu dansözümüz de var. TED ve Anadolu lisesi öğrencileri koro yapıyor. Ve Ereğli 750 bin kişiyi konserde buluşturup ağırlıyor. Micheal Jackson Ereğli’ye yerleşmeyi bile düşünüyor Çeştepe, Kaletepe ve Göztepe’den şehrimizi hayranlıkla seyrederken.
