Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Haber-Sen Genel Merkezi, posta dağıtıcılarına “fiili hizmet zammı” verilmesi için ülke genelinde imza kampanyası düzenlendi. Zonguldak’ta da Türk Haber-Sen Zonguldak Şubesi’nin topladığı imzalar, Haber-Sen Genel Merkezi’ne PTT Şubesi’nden kargoyla gönderildi.

Türk Haber-Sen Zonguldak Şubesi Başkanı Necmettin Bebek, yıpranma payının masa başında oturanların değil, alanda bulunanların vereceği bir karar olduğunu belirterek, “Biz Türk Haber-Sen olarak ihmal edilen, yıpratılan, hakkı elinden alınıp bir köşede unutulan posta dağıtıcılarının fiili hizmet zammını alıncaya kadar her türlü mücadeleyi göstereceğiz” dedi.

Başkan Necmettin Bebek, şunları söyledi:

“İki asra yaklaşan bir süredir evlerimize, işyerlerimize misafir ettiğimiz posta dağıtıcılarının çalışma şartları gerçekten de içler acısıdır. Bizler rahat evlerimizde, işyerlerimizde bulunurken kışın dondurucu ayazında, yazın kavurucu sıcağında, yurdumuzun her köşesine mektuplarımızı, kargolarımızı ulaştıran posta dağıtıcılarımızın yaşadığı sorunlar, artık katlanılamaz boyutlara ulaşmıştır. Sırtındaki 20-30 kilogram ağırlığındaki yükle, günde 18-20 kilometre yol kat eden, ‘performansı düşük çıkmasın’ diye yemeden-içmeden 12-13 saat çalışmak zorunda kalan, belki de her gün kapımızı çalan posta dağıtıcılarının ne şartlarda bizlere ulaştığını hiç düşündünüz mü? Özellikle personel sayısının da azalmasıyla, son dönemde posta dağıtıcılarının omuzlarındaki sorumluluk ve iş yükü üç kat artmıştır. Yetersiz personelle yılbaşı, bayram, Cumartesi-Pazar tatili demeden görev yapan dağıtıcılarımız, diğer kamu görevlilerine oranla yılda en az 50-60 gün daha fazla çalışmaktadır. Bu da 25 yıl hizmet süresi sonunda ortalama 4 yıl fazla çalışma anlamına gelmektedir. Yani 25 yıl süre ile dağıtıcılık yapan bir personel, diğer kurumlarda görev yapan kamu çalışanlarından 4 yıl daha fazla çalışmış olmaktadır. Üstelik posta dağıtıcıları özellikle ağır yük taşmaları, uzun mesafe kat etmeleri ve yeterince dinlenme imkânı bulamamaları nedeniyle bel fıtığı, kemik erimesi, taban çökmesi, romatizma, siyatik ve kalp rahatsızlıklarına yakalanmaktadır. Dolayısıyla çalışma yaşamında yorgun düşen bedenleri, belirli bir süre sonunda iflas etmektedir. Bütün bu gerçeklerden yola çıkarak devlet, posta dağıtıcılarının yıprandığını kabul etmiş ve tüm kamu personeli için 65 olarak belirlenen emeklilik yaşını, posta dağıtıcıları için 55’te tutmuştur. Başka bir deyimle posta dağıtıcılarının, yaptıkları işten dolayı fiziksel olarak yıprandığı zımnen kabul edilmiş ve 55 yaşından sonra çalışamayacaklarını hükme bağlamıştır. Hal böyleyken, 55 yaşına geldiğinde yıprandığı gerekçesiyle resen emekli edilen posta dağıtıcılarına, fiili hizmet zammı reva görülmemekte, böylece çok çalışan, yıpranan ve bu gerekçeyle emekli edilen personelimiz, düşük emekli maaşına ve emekli ikramiyesine mahkûm edilmektedir. Biz, Türk Haber-Sen olarak yetkili olduğumuz dönemde yaptığımız girişimler sonucunda, 2003 yılında TBMM’de; ‘Posta dağıtıcılarına yıpranma hakkının verilmesinde toplumsal yarar görülmüştür, bu konuda yapılacak olan kanun görüşmelerinde gündeme alınacaktır’ şeklinde bir karar alınmasını sağlamıştık. Daha sonra 2004 yılında oturduğumuz toplu görüşmelerde haklı talebimiz mutabakat metninin 48’inci maddesine konulmuş ve ‘Posta dağıtıcılarına fiili hizmet süresi zammının verilmesi hususunda kanun çalışması yapılması’ kararı yer almıştı. 2005 yılında ise Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Taslağı’na bu hakkımız konuldu ve ilgili Kanun 16 Haziran 2006 tarihli, 26200 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi, Kanunun 28 maddesini Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etti. Bunun üzerine hükümet; iptal edilen 28 madde yerine Kanunun tamamı üzerinde yeni bir çalışma yaptı ve Anayasa Mahkemesi, posta dağıtıcılarının fiili hizmet zammını içeren maddeyi iptal etmediği halde, posta dağıtıcılarına verilen yıpranma hakkını daha kullanmadan, 2008 yılında geri aldı. Hatırlanacağı üzere aynı düzenleme ile basın yayın çalışanlarının fiili hizmet zammı da kaldırılmış ancak daha sonra 2014 yılında yeniden basın yayın çalışanlarına fiili hizmet zammı verilmeye başlanmıştır. Hatta aynı düzenleme ile milletvekili ve Meclis dışından atanan bakanlara da yer altında çalışanlar dışında kalanlara verilen en yüksek oran olan, yılda 90 gün fiili hizmet zammı verilmiştir. Bununla birlikte 2015 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde sağlık çalışanlarına da fiili hizmet zammı verilmesi konusunda çalışma yapılması kararlaştırılmıştır. Çalışma ortam ve şartları gereği işçi gibi beden gücü ağırlıklı çalışan posta dağıtıcılarının elinden yıpranma hakkının alınması büyük haksızlıklara sebep olmakta, 59’uncu AKP hükümeti döneminde yıllar sonra iade edilmiş bir hakkın, aynı partinin 60’ncı AKP hükümetince kullanılmadan tekrar geri alınması, bizlerde hayal kırıklığı yaratmaktadır. Milletvekillerine, basın çalışanlarına verildiği gibi, posta dağıtıcılarının ellerinden alınan fiili hizmet zammı da sağlık çalışanları ile birlikte yeniden değerlendirilmeli ve bu haksızlığa artık bir son verilmelidir.



Yaklaşık iki yüzyıldan beri süregelen bu trajediye artık ‘dur’ diyoruz. Türk Haber-Sen olarak ağır çalışma şartları altında adeta esarete ve çalışma yaşamı sonrasında yoksulluğa mahkum edilen posta dağıtıcılarının ellerinden alınan fiili hizmet zammı hakkının iade edilmesi için bir dilekçe kampanyası başlatmıştık. Bu kampanya ile üyemiz olsun-olmasın, bütün posta dağıtıcıların seslerini yetkililere duyurmayı amaçlıyoruz. Kampanya sonunda Türkiye genelinde toplamayı planladığımız 10 bin ıslak imzalı dilekçeyi Başbakanlığa iletecek ve posta dağıtıcılarının fiili hizmet zammı hakkında bir düzenleme yapılmasını talep edeceğiz. Bilinmelidir ki, yıpranma payı, siyasi ya da popülist kararlarla verilip alınacak bir unsur değil uzmanlık gerektiren ve insan hayatını doğrudan ilgilendiren önemli bir haktır. Yıpranma payı, masa başında oturanların değil alanda bulunanların vereceği bir karardır. Arazide, alanda çalışmanın ne demek olduğunu bilmeyen, makam araçları olmadan bir adım öteye gidemeyenler, her gün sırtındaki 20 kiloluk yükle, 18 kilometre yürümenin ne demek olduğunu anlamak zorundadır. Şundan emin olunsun ki, posta dağıtıcıları da en az milletvekilleri kadar yıpranmaktadır, onlar da en az milletvekilleri kadar insandır. Kim, milletvekilinin yılda 90 gün yıprandığını hesap ederek kanuna eklediyse, posta dağıtıcısının da yılda kaç gün yıprandığını hesap edip, bu mağduriyete bir son vermelidir. Biz Türk Haber-Sen olarak ihmal edilen, yıpratılan, hakkı elinden alınıp bir köşede unutulan posta dağıtıcılarının fiili hizmet zammını alıncaya kadar her türlü mücadeleyi göstereceğiz. Posta dağıtıcılarının yalnızca PTT’nin kuruluş yıldönümü olan 23 Ekimlerde çelenk koymak için hatırlayanların da bu sesimize kulak vermesini istiyoruz. Umuyoruz ki, toplayacağımız 10 bin dilekçe, yetkililerin posta dağıtıcılarının içler acısı halini anlatmaya, sessiz çığlığını ilgililere duyurmaya yeterli olacaktır. Dilekçe kampanyamızın kamuoyunda büyük ses getireceği ve posta dağıtıcılarının sorunlarını çözeceği inancımızla, topladığımız imzalı dilekçeleri Başbakanlığa iletilmek üzere Türk Haber-Sen Genel Merkezimize göndermek üzere kargoya veriyoruz. Mücadelemizin tüm PTT çalışanlarına hayırlı olmasını diliyorum.”