Eğitim-Sen Kdz.Ereğli Temsilcisi İbrahim Koç iktidarı eleştirerek, “Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet  ve talan AKP'nin siyasi felsefesi ve kıblesi olmuştur” dedi.

 

 

KESK’e bağlı Eğitim-Sen Kdz.Ereğli Temsilcisi İbrahim Koç, KESK'e bağlı bazı sendikaların üyeleri ve öğrencilerle birlikte Atatürk Anıtı önünde düzenlenen basın açıklamasında, yıl işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ın 124’ncü kez kutlandığını belirtti.

 

“TEK YÜREK ALANLARDAYIZ”

Mücadeleye devam etmek için bir başlangıç olduğunu ve 1977, 1989 ve 1996 1 Mayıs kutlamalarında yaşamını yitiren emekçileri saygıyla andığını ifade eden Koç şöyle konuştu: “Tüm mağdurlarla, yoksullarla, dışlananlarla, işsizlerle, işçilerle, kamu emekçileriyle, aydınlarla, sanatçılarla, kadınlarla, gençlerle, emeklilerle, basın emekçileriyle omuz omuzayız. Bu bilinç ve taleplerimizle, rengarenk bayraklarımızla, türkülerimizle, halaylarımızla tek yürek olarak alanlara çıkıyoruz.  Bizler insanca ve onurluca yaşamak istiyoruz.  Bu yüzden taşeron çalıştırmyala, özel istihdan bürolarıyla, esnek çalıştırmayla, sözleşmeli personel uygulamalarıyla köle olmamaya direnmek için alanlara çıkıyoruz. Kıdem tazminatımıza ve örgütlenme hakkımıza sahip çıkmak için alanlara çıkıyoruz. Grev ve toplu sözleşme ile örgütlenme ve siyaset yapma hakkımızın engellenmesine karşı çıkmak için alanlara çıkıyoruz.”

 

“SALDIRILARA UĞRUYOR”

Ak Parti faşizminin her alanda dolu dizgin devam ettiğini, siyasi iktidarın emekçileri sürgün, baskı ve şiddetle susturmaya çalıştığını ileri süren Koç, açıklamasına şöyle devam etti:

“Peş peşe çıkarılan torba yasalarla kazanılmış haklarımız elimizden alınıyor. Sendikal haklarını kullandıkları için emekçiler her gün polis ve işveren işbirliğiyle saldırılara uğruyor. Madenler ve elektrik santralleri başta olmak üzere elde kalan birkaç kurum bile özelleştirilerek sermayeye peşkeş çekiliyor. Ancak bir iç savaşta yaşanabilecek sayıda insanımızı kaza süsü verilmiş iş kazalarında kaybediyoruz. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve talan artık AKP'nin kıblesi ve siyasi felsefesi olmuş durumda ama bu böyle gitmez. Gün geldi devran dönüyor. AKP 8 Mart'tan Nevruz'a, Gazi'den 1 Mayıs'a işyerlerinde, alanlarda, sokaklarda direnen, mücadele eden emekçilere er ya da geç hesap vermekten kurtulamayacak. Çünkü bizler, sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde, okullarda, yoksul mahallelerde ayağa kalkıp yüzünü güneşe dönenleriz. Çünkü bizler artık istediğimiz ülkenin, umut ettiğimiz yaşamın hayal olmadığını biliyoruz”