Kültür Araştırmaları Derneği (KAD), Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) ve Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin (KGD) birlikte düzenlediği 5. Kültür Araştırmaları Sempozyumu’nun ikinci günü, “Yerel Medya’nın Gerekliliği- konulu toplantıyla devam etti.

 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Olcayto,“Üst düzey bir yetkili ile konuşurken ‘Valim’, ‘Garnizon Komutanım’ diyerek konuşmaya başlanıyor. Bu tip diyaloglarda aradaki resmiyet korunmalı, isimlerden önce “Sayın” sıfatını kullanmalıyız. Bunun yanı sıra gözlemlerime göre, yerel basın çalışanları, ulusal basındaki arkadaşlarına özenerek hareket ediyor. Gereksiz özentiler çalışmanızı olumsuz etkiler”

 

Toplantı; Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Başkanı Orhan Erinç’in yönetiminde, konuşmacılar TGF Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto, KGD Başkanı Atilla Öksüz, İhlas Haber Ajansı (İHA) Bölge Müdürü Osman Sav ve gazeteniz Önder’in köşe yazarı Eyüp Bektaş’ın katılımıyla yapıldı.

TGF Başkanı Orhan Erinç, ilk sözü TGF Başkan Yardımcısı Turgay Olcayto’ya verdi.

 

YEREL ULUSAL AYRIMI OLMAMALI

 

Olcayto, “Konum açısından yerel ve ulusal gazete ayrımı olmamalı, esas olan gazetecilik ilkelerine uymaktır” dedi ve şu şekilde devam etti: “Yerel gazeteciliğin sorunlarından biri, farklı bir dil oluşturması. Örneğin, üst düzey bir yetkili ile konuşurken ‘Valim’, ‘Garnizon Komutanım’ diyerek konuşmaya başlanıyor. Bu tip diyaloglarda aradaki resmiyet korunmalı, isimlerden önce “Sayın” sıfatını kullanmalıyız. Bunun yanı sıra gözlemlerime göre, yerel basın çalışanları, ulusal basındaki arkadaşlarına özenerek hareket ediyor. Gereksiz özentiler çalışmanızı olumsuz etkiler. Üzüldüğüm bir nokta daha var. Zonguldak’a çok sık gidip geliyorum. Zonguldak, sürekli kömürüyle gündeme gelen bir şehir… Ancak çok yüksek oranda kültürel gelişmenin de yaşandığı bir şehir özelliği taşıyor. Sadece kömüre bağlı olarak gösterilmesi yanlış… Ayrıca, bir ilde 10-11 adet yerel ilan gazete oluyor. Çoğu, ilan alabilmek için yayın hayatını sürdürüyor ve bu gazete sahipleri aynı zamanda yazı işleri müdürü ve gazetenin başyazarı. Gazeteler, 1-2 sayfa sıradan haberler ve geri kalanı reklam ve ilanlarla dolu oluyor. Bu da gazetecilik mesleği yapmak isteyenler için olumsuz zemin hazırlıyor.”

 

OLAĞANÜSTÜ BAŞARI

 

Ardından TGC İl Temsilcisi ve İHA Bölge Müdürü Osman Sav, şöyle konuştu: “Yerel medya, gazeteciler için okul görevi üstleniyor. Ben gazeteciliğe bir yerel gazetede başladım ve şu an İHA Bölge Müdürü’yüm. Yerel basının önemi hakkında şunları söyleyebilirim: 1991 yılında Zonguldak’ta büyük bir grev yapıldı. O dönemde ulusal yayın yapan tek kuruluş TRT’ydi. Hükümetin kanalı olduğu için de madencilerimiz seslerini ulusal yayında duyuramadı. Bu noktada devreye yerel gazeteler girdi ve olağanüstü bir başarının temellerini attılar.”

SICAK DİYALOG

 

Gazeteniz Önder’in yazarı Eyüp Bektaş ise gazetecilerin, bölgeye hizmet getirme noktasında milletvekillerine yaptırımlarından bahsettikten sonra gazeteci-polis diyaloglarından şu şekilde bahsetti: “Bazı ufak tefek olaylarda polisten bilgi almak istiyoruz. Fakat bizden devlet sırrı gibi saklama gereği hissediyorlar. Burada yapmak istedikleri tam olarak nedir bilemiyoruz, ama polislerin bilgi alma konusunda gazetecilerle sıcak diyalog içerisinde olmalı.”

 

HOŞGÖRÜ OLMALI

 

KGD Başkanı Atilla Öksüz, okur ve gazeteci arasında hoşgörü olması gerektiğine değindikten sonra şunları söyledi: “Yerel gazeteler bu kentle bağı olan vatandaşlara ulaşmayı hedefleyen araçlardır. Biz gazeteciler de ilimizin sorunlarını çözmek adına çalışan bireyleriz. Örneğin Filyos Projesi’nin üzerine gittiğimiz zaman, dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Filyos’a gelmek zorunda kalmıştı. Gerçi burada biz gazetecilere ‘boş şeyler yazıp çiziyorsunuz’ demişti. Çünkü yerel basın olarak merkezi mekanizmayı harekete geçirebilmiştik.” Soru-cevap bölümünün ardından toplantı noktalandı.