"Hayatımda belli prensiplerim vardır, bunlardan biri ahlaksızlık, ahlaksızlığı taşımam yaşantı olarak. İkincisi paraya ve pula tevessül etmem. Bu iki konu ile ilgili hiçbir muhtar arkadaşımız karşıma gelmesin. Elimden gelen ne varsa zorlarım"


"Ne yazık ki son zamanlarda gördüğüm muhtarlarda, sivil toplum kuruluşlarında, kaymakamlıkta, müdürlükte bırakma konusunda bir sıkıntı var. Adam 4-5 dönem muhtarlık yapmış. Arkadaşlar iş yorucu, bir iş dünyanın da sonu değil, belli bir süre yapın yaptıktan sonra başka birine de devir edin.  Vakti saati geldiğinde bırakmasını da bilmeniz lazım, bu da ayrı bir meziyettir"

 

 

Kdz.Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, köy ve mahalle muhtarları ile Hüseyin Tatoğlu Kültür Merkezi'nde bir araya geldi, çok önemli mesajlar verdi. Kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin de katıldığı toplantıda Kaymakam Çorumluoğlu, "hizmet üreteceğiz, çalışacağız. Aldığımız maaşın hakkını vereceğiz" vurgusu yaptı.

 

"ÖYLE HOŞGELDİN ZİYARETLERİNE AYIRACAK VAKTİM YOK"

Yaklaşık 1 saat süren toplantıda Çorumluoğlu, şu ifadelere yer verdi: "Biz buraya çalışmaya geldik, 2-3 ay öyle hoşgeldin ziyaretlere ayıracak vaktim yok. Kış var seçimler var. Benden daha fazla bu seçim muhtarları ilgilendiriyor. Süreci kısaltmamız gerekiyor, herhalde önümüzdeki 2-3 gün daha bekledikten sonra ben köy ve kurumlarımızı ziyaret etmeye başlayacağım.

 

"ÖNEMLİ SORUNLARDA ULAŞIN"

Süreci de kış gelmeden önce bütün köylerimizi, beldelerimize gitmiş olacağım. Süreçte bizim muhtar arkadaşlarımız, belediye başkanlarımızı ziyaret etmiş olacağız. Cep telefonu numaram Kaymakamlığın internet sitemizde var, bütün arkadaşlarımız kayıt etsinler. Önemli sorunlar olduğunda bana 24 saat ulaşabilirsiniz.

 

"İNSAN ÜRETTİĞİ SÜRECE MUTLUDUR"

50 yıla sığan tecrübe 30 yıllık meslek hayatımdan edindiğim tecrübemi faydalı olmak için buraya geldim. Çok lafa gerek yok icraatla konuşmak gerekir. Biz laf yapmaya değil icraat yapmaya geldik. İnsan ürettiği sürece mutlu, ürettiği sürece kendini iyi hissediyor, üretmiyorsanız gereksiz yere o muhtar mührünü taşımaya da gerek yok. Çalışmayacaksak ben kaymakamlık koltuğunu sizler de muhtarlık mührünü taşımaya da hiç gerek yok. Herşey para demek değildir. Parayı bir şekilde de kazanırsınız. Köylü size hizmet edin diye seçiyor. Muhtarlık sonuçta çok revaşda, birincisi iyi para alıyor. İşin havasına geldiği zaman da Sayın Cumhurbaşkanımız, devlet bürokrasisi muhtarlarımıza büyük bir önem veriyor.

 


"EREĞLİ İÇİN GÜZEL ŞEYLER DUYDUM"

Ereğli hakkında ne düşünüyorsunuz dediğiniz de, Ereğli kamuoyunda çok güzel anlatın bir ilçe. Bu şüphesiz ki buradaki vatandaşlarımızın, idarecilerimizin olumlu bir karşılaması ile doğan bir gelişme. Tayinim buraya çıktığında Ereğli'yi araştırmaya başladım dışarıdaki intiba bakıldığında bu bölgeyi bilen insanlar Ereğli hakkında çok güzel şeyler ifade ettiler. İnsan yapısı önemlidir. Belki çevreye, zorluklara, güzelliklere alışabilirsiniz ama insan yapısı o yere değer katar. Bu anlamda bakıldığında insanların ilişkileri, misafirperverliği konusunda kamuoyunda güzel bir intiba var Ereğli'nin. Bu açıdan teşekkür ediyorum Ereğli'ye. Geldiğim günden itibaren bu söylenenlerin aksine bir şey duymadım bazı noktalarda hatta daha iyi gördüğümü de söyleyebilirim.

 

"ÇALIŞMA PRENSİPLERİMİZ VAR"

Çalışma prensiplerimiz vardır. Her kaymakamın bir çalışma prensibi vardır. Ben burada görev yapan Kaymakam arkadaşlarımızın bir kısmını da tanıyorum. Burada başarılı kaymakamların çalıştığını da biliyorum. Herkes kendi döneminde birşeyler yapmıştır. Biz geçmişte yapılanlar için teşekkür ediyoruz. Çok fazla iyi veya kötü yorumda bulunmak istemiyorum. Bulunduğunuz yorumlar zaman zaman yanlış oluyor. Ben benden önce görev yapan Kaymakamlarımıza teşekkür ediyorum. Biz de aldığımız bu bayrağı zamanı geldiğinde başka bir meslektaşımıza devir edeceğiz. Önemli olan bu görevi devir ederken gök kubbede hoş bir seda bırakabilmektedir.

 

"AHLAKSIZLIK, PARA VE PULA TEVESSÜL ETMEM"

Mizacım sert bir mizacım yoktur. Hayatımda belli prensiplerim vardır, bunlardan biri ahlaksızlık, ahlaksızlığı taşımam yaşantı olarak. İkincisi paraya ve pula tevessül etmem. Bu iki konu ile ilgili hiçbir muhtar arkadaşımız karşıma gelmesin. Elimden gelen ne varsa zorlarım. Görev yapıyorsak, devletin halkın parasını pulunu gözetleyeceğiz.

 

"İNSAN BECERİKSİZ OLABİLİR"

Artık Türkiye'de kimsenin yanına kalmıyor ve kalmasın da. Bu herkes için geçerli. Dürüstlük ve şeffaflık ana çalışma prensibimdir. İnsan beceriksiz olabilir. Herkeste belli bir beceriyi bekleme şeyimiz yok. Kimisi üstün performanslıdır, iyi konuşur, kafası çok çalışır ama dürüstlük ve şeffaflık önemli bir meziyettir. Ben arıyorum soruyorum örneğin siz beni yanlış yönlendiriyorsunuz. 21. Yüzyıldayız, hiç bir şey gizli kalmıyor ama insanın güvenini kaybettiğiniz zaman bu ciddi bir korozyondur, şeffaf, dürüst olalım. Yapamadıklarımızı yapamadık diyelim. Ne beceriksizleri gördük hepsi de koç gibi devam ettiler. Dürüstçe söyleyelim. Hata olabilir, ilke önemlidir. Genelde muhtarlarımız köylerinde olup bitenleri jandarma ve emniyete bildirirler. Cep telefonu yaygınlaştı, önemli bir olayda ivedilikle bildirin.

 

"KÖMÜR DAĞITILMAMIŞ, BU EKSİKLİK"

Geldiğim günden beri tespit ettiğim bir kaç eksiklik var. Bunları da hızlı bir şekilde çözmemiz gerekiyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda kömür dağıtımında kötüyüz. Kış geliyor hala kömür dağıtılmamış, bu bir eksiklik, bu konuda bir çaba sarf edelim. Onlar da kendilerinden kaynaklanmadığını, idareden kaynaklandığını, gerekli kömür tesliminin yapılmadığını bahsettiler. Hayat neticeyi yazar, Kasım ayı geldi benim sobamda kömür yoksa kimden kaynaklandığında o fakirin sorunu değil arkadaşlar. O sobasının yanıp yanmadığını, kömürü tüketip tüketmediğini bilir o. İster vakıfın ister kömür ocağının beceriksizliği deyin bunun kimseye faydası yok. Geç kalmışız, ben 24 Haziran'dan önce Manisa'da 4 bin 500 ton kömür dağıttım. Bende bir kişi kalmadı. Haziran ayında dağıttık, buranın kışı Manisa'nın kışından daha erken gelir daha sıkıntılı olur. Kış memleketi burası özellikle kenarlarda sıkıntı yok ama köylere gidildiğinde burada soba yakılır. Geldiğimiz yerde de 1,5 ton kömür veriyorduk.

 

"50 YAŞINDAN SONRA BENİ Mİ DEĞİŞTİRECEKSİNİZ?"

Burada herkesi sevmek zorunda değilsiniz, ben hiçbirinizle ailece görüşmek zorunda değilim, kimse benim evime gelmek bende sizin evinize gelmek zorunda değilim. Siz beni kaymakam ben de sizi muhtar olarak tanımak ve çalışmak zorundayız. Fikrim, zikrim uymayabilir, ne yapacaksınız? 50 Yaşından sonra beni mi değiştireceksiniz? Ben sizi nasıl değiştireceğim?

 

"ZAMANI GELDİĞİNDE KOLTUĞU BIRAKIN"

Hiç kimseden takdir beklemek zorunda değilsiniz yaptığınız iş doğru ve vicdanınıza yatıyorsa o iş en önemli iştir. Sizler de yapacağınız işlerde vicdanen rahatsanız, etrafa faydanız olduysa kendinize mutlu hissedin. Bir de bırakmasını bilin arkadaşlar. Ne yazık ki son zamanlarda gördüğüm muhtarlarda, sivil toplum kuruluşlarında, kaymakamlıkta, müdürlükte bırakma konusunda bir sıkıntı var. Adam 4-5 dönem muhtarlık yapmış. Arkadaşlar iş yorucu, bir iş dünyanın da sonu değil, belli bir süre yapın yaptıktan sonra başka birine de devir edin.  Hayat devam ediyor, hiç birimiz vazgeçilmez değil. Vakti saati geldiğinde bırakmasını da bilmeniz lazım, bu da ayrı bir meziyettir. Neden koltuktan ayrılmak çok kolay bir şey değildir. Erken bırakın çocuğunuz, eşiniz ile vakit geçirin. Daha çocuğunun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmiyor illa ben orada müdürlük, sivil toplum kuruluşu temsilciliği, muhtarlık yapacam ya sen eşinle ne zaman oturdun sohbet ettin, çocuğunun ne zaman toplantısına gittin? Yapın tamam da dışarıda da bir hayat var, bu hayattan da kopuk olmayın"

 

(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)