TGC, telefon dinlemelerinin santralları bile kapsadığına dikkat çekerek ifade özgürlüğünün yok sayıldığını bildirdi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, telefon dinlemelerinin gazete santrallarını da kapsıyor biçimde uygulanıyor olmasının, basın ve ifade özgürlüğünün yok sayılması anlamına geldiğini söyledi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu adına yazılı bir açıklama yapan Başkan Orhan Erinç, telefon dinleme olaylarının gazete santralarına kadar uzandığını ve bu tür olayların ifade özgürlüğünün gaspı anlamına geldiğini bildirdi. Erinç, Türkiye'nin hukuk devleti olduğu görüşünün kağıt üzerinde kaldığına yönelik tartışmaların son uygulamalarla kanun devleti olma niteliğini de kapsar hale dönüştüğünü belirten açıklamasında şöyle dedi:
 "Herhangi bir suç soruşturması nedeniyle kişilerin telefonlarının dinlenmesi ancak hukuk yoluyla ve yasalara uygunluk halinde mümkün olabilir. Dinlemenin nasıl yapılacağı yasalarda yazılıdır. Tüm Türkiye'nin dinlenmesi veya insanların telefonlarının dinlenmesi nedeniyle endişeye kapılmaları, tedirgin olmaları ve güvensizlik ortamına itilmeleri temel insan haklarına aykırıdır. Bu aykırılığı Türkiye'de olağanlaştıran ve normal sayan sistem açıkça insan haklarının ihlalidir. Bu ihlal hukuk yoluyla açıklanamaz. 
Herkesin gerçekleri öğrenme hakkı ve bilgi edinme hakkını ihlal eden "gazete dinlenmesi" aslında Türkiye'de yaşayan herkesin ifade özgürlüğü hakkının gaspıdır. Müdahaledir. Hiç kimsenin bu tür bir hukuka aykırılığı hukuk yoluyla veya suç soruşturması bahanesiyle açıklaması beklenemez. Özgürlüklerin hiçe sayıldığı son nokta; basın özgürlüğünün yok edildiği ve hiçe sayıldığı noktadır.  Basın özgürlüğü ve herkesin ifade özgürlüğü hukuk yoluyla korunur. Bu yüzden  basın özgürlüğünü gizli dinleme ile ortadan kaldıran zihniyetin hakim olduğu bir toplumda hiç kimse güvende sayılamaz."