Yaşamın her alanında yer alan itfaiye ekipleri, olası yangın ve kurtarma olaylarına anında müdahale ediyor. Ev, işyeri, orman yangınları ve trafik kazalarında en fazla 10 dakika içerisinde olay yerine gelen itfaiye ekipleri, bu arada asılsız ihbarlarla uğraşıyor.

Zonguldak Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'nün santral telefonları asılsız ihbarlarla meşgul ediliyor. Asılsız ihbarların 10 yıl öncesine göre büyük azalma gösterdiğini ifade eden İtfaiye Müdürü İsmail Sarıaydın, en çok yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. İtfaiye bünyesinde 49 personelin 6 araçla görev yaptığını anlatan Sarıaydın, yangınların itfaiyeye geç bildirilmesi nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Sarıaydın, genellikle numaraları belirlenen bazı bayanların ahlaksız söylemlerde bulunduğunu ifade etti. En çok yaşadıkları sıkıntıları sıralayan İsmail Sarıaydın, bazı araç sürücülerinin itfaiyeye yol vermediğini söyledi. Ara sokaklarda park yapan araçlar nedeniyle yangına müdahalede sorunlar yaşadıklarını dile getiren Sarıaydın, şöyle konuştu: "En çok sıkıntıyı trafikte yaşıyoruz. İtfaiye sireni çaldığı halde yolda ilerleyemiyoruz. Önümüzde ilerleyen bir araç bize yol verirken araya dolmuş giriyor. Ara sokaklarda araçlar park ediyor. Ara sokaklardaki yangınlara müdahale etmede sorun yaşıyoruz. Bir ihbar geldiğinde önce o ihbarı teyit ettiriyoruz. En uzak vardığımız noktada 10 dakika ama yangınlar bize geç bildiriliyor. Bazı yollar dar olduğu için araçları park ediyorlar. Site semti olsun, Uzunmehmet Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne giden yol olsun sorun yaşıyoruz. Eskiden araçlar tek bir tarafa park ediyordu. Günümüzde  vatandaşlar araçlarını sağlı sollu park ediyor."
  ASILSIZ İHBARLAR 
Genellikle okul dönemleri öğrencilerin en çok aradığı numaralardan birisinin 110 olduğunu ifade eden Sarıaydın, bu konuda okul yöneticilerine uyarılarda bulunduklarını dile getirdi. Sarıaydın, öğrencilerin bilinçliliğini artırmak için okullarda eğitici tatbikatlar yaptıklarını ifade etti. Zonguldak Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'nde 19 yıldan bu yana santral memurluğu yapan Lütfü Öztürk yaşadığı ilginç anıları şöyle anlattı: "Çocuk Yuvası kapatılmadan önce yuvada kalan çocuklar ankesörlü telefondan arıyordu. Bazı çocuklar şehir merkezindeki ankesörlü telefonlardan arayıp asılsız ihbar yapıyordu. Şehir merkezindeki tüm ankesörlü telefonları tespit edip listesini çıkarttım. Hangi numaradan aranırsa buradaki işimi diğer arkadaşıma devir edip ankesörlü telefonun bulunduğu yere gidiyordum. Çoğu kez bunu yaparak çocukları yakalayıp polise teslim ediyordum. Artık günde ortalama 1-2 asılsız ihbar oluyor. Bazen hiç ihbar olmuyor." 
Asılsız ihbarların ilginç olduğuna dikkat çeken Öztürk, yaşadığı bir başka anısını şöyle anlattı: "Sabah işime yeni başlamıştım. Bir ara telefon çaldı. Karşı taraftaki 20 yaşlarında bir erkekti. Bana 'Babam öldü' dedi. Sesi de çok hüzünlüydü. Ben de biran şaşırdım. Mesai saati dolması nedeniyle Mezarlıklar Müdürlüğü'ne ulaşamadığını düşünüp yardım isteyeceğini sandım. Sonra 'Başın sağ olsun' deyip gelen cevabı bekledim. Bana, 'Annemin içi yanıyor. Lütfen ona bir itfaiye gönderin' dedi. Sesi çok hüzünlüydü. Ama sonradan gerçek olmadığını anladım. Bazen insanlar arıyor. Gerçek olmayan ihbarları çok gerçekçi bir şekilde anlatıp bizleri yanıltıyorlar." 
Zonguldak Belediyesi İtfaiye Müdürü İsmail Sarıaydın, asılsız ihbarları tespit ettiklerini ve savcılığa başvuracaklarını sözlerine ekledi.