Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Güneydoğu Avrupa İklim Değişikliği Ağı (SEE Change Network) ve Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN-Europe) ortaklığında sürdürülmekte olan; Türkiye-AB sivil toplum diyaloğu kapsamında uluslararası işbirliği ve bilgi/deneyim artırımını sağlamak amacıyla düzenlenen, enerji-çevre-ekonomi alanlarında faaliyet gösteren Türkiye’den (Akademisyenler, proje ortakları ve sivil toplum kuruluşları) ve AB ülkelerinden paydaş grupların da yer aldığı Türkiye 2050 Hesaplayıcısı: İklim Politikası Diyaloğunun Desteklenmesi” projesinin çalıştayına Bülent Ecevit Üniversitemiz de (BEÜ) katıldığını gönderdiği açıklama ile şöyle bildirdi:

17-20 Şubat tarihleri arasında Brüksel’de düzenlenen çalıştayda Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’ni Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Rıfat Hacıoğlu temsil etti. Hacıoğlu, çalıştaya ilişkin yaptığı açıklamada, enerji ihtiyacının her geçen gün arttığı ülkemizde ve dünyada enerji kaynaklarının verimli kullanılmasının önemli yer tuttuğunu, enerji üretiminde kullanılan yaklaşımların iklim değişikliği, yaşam kalitesi, sera gazı etkisi gibi sorunları da beraberinde getirdiğini belirterek bu durumun dünyada olduğu kadar ülkemizde de farklı enerji kaynaklarının kullanımını ön plana çıkarmakta olduğunu ve özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz gerektiğini söyledi. Enerji politikası ile iklim politikasının birlikte değerlendirilmesinin doğal sonucu olarak geleceğimizi hesaplayacağımız modellere, araçlara ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hacıoğlu, İklim-Enerji politikasını destekleyen 2050 Hesaplayıcısının veriye dayalı oluşturulan modeli ile “hangi kaynakları ne kadar kullanırsak bu gezegende güvenli ve güzel bir hayat sürmeye devam edebiliriz?” sorusuna yanıt aradığını belirterek, "Enerji üretimindeki dönüşüm politikaları, temiz enerji kaynaklarının kullanımı, yenilenebilir endüstriyel üretim, enerji verimli binaların yapılması, ulaşımda yenilenebilir kaynakların kullanımının teşvik edilmesi, kırılgan eko sistemimizi koruyucu önlemlerin alınması, beslenme alışkanlıklarımızın gözden geçirilmesi ile birlikte hızlı ve etkili bir şekilde kirliliği azaltacak önlemlerin alınması konularının önerildiği 2050 Hesaplayıcıda göz önünde bulundurulmaktadır.” diye konuştu.

2050 yılına kadar dünyada vatandaşların ve işletmelerinin sürdürülebilir yeşil geçişten yararlanmasını sağlayacak en iddialı önlem paketi olan ve doğal çevremizin korunmasında önemli bir yeri olan “Yeşil Anlaşma” ile ilgili de bilgiler veren Hacıoğlu, yeşil teknolojilere, sürdürülebilir çözümlere ve yeni işletmelere yapılan yatırımlarla desteklenen Yeşil Anlaşma için tüm paydaşların katılımının ve bağlılığının başarı için çok önemli olduğunu kaydetti. Eğitim sistemimizde Yeşil Anlaşmanın yer almasının önemini vurgulayan Doç. Dr. Rıfat Hacıoğlu, “Her şeyden önce, adil ve sosyal olarak adil bir geçiş için bir yol belirlenmesi, büyük dönüşümde hiçbir bireyi veya bölgeyi geride bırakmayacak şekilde tasarlanması konusunda gençlerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Her geçen gün enerji ihtiyacımız artsa da enerji kaynaklarının verimli kullanımıyla geri-dönüşüm politikalarında olduğu gibi alınacak önlemler ile 2050 yılına kadar küresel ısınmayı yavaşlatmak ve etkilerini azaltmak için iklim-nötr yol haritamızı oluşturabiliriz. Bu bizim ve bir sonraki neslin görevi ancak değişim hemen başlamalı ve biliyoruz ki bunu başarabiliriz. Ülkemizde genç, yaşlı herkes artık yaşam tarzlarını değiştiriyorlar: bisiklet ya da toplu taşımayla işine gelip gidenleri, tek kullanımlık plastikleri bırakan ve pazara sürdürülebilir alternatifler sunan firmalar bulunmaktadır. Üretim, tüketim yaşama ve çalışma biçimlerimizde dönüşümü desteklerken bu tür bir değişimden en çok etkilenecek olanları da korumalı ve onların yanında olunmalıdır” dedi.

Doç. Dr. Rıfat Hacıoğlu, ulaştırmadan vergilendirmeye, gıdadan tarıma, sanayiden altyapıya tüm politikalarımıza yeşil bakış açısının yansıtılacağı temiz enerjiye yatırım yapmak ve döngüsel ekonomiyi hızlandıracak biyo-çeşitliliği korumaya yönelik konuların değerlendirildiği çalıştayın sonunda, katılımcı ülke temsilcileri tarafından Türkiye’nin geleceğe yönelik enerji politikalarını belirlemede göz önüne alınması gereken unsurların yer aldığı önerilerin tartışıldığını ifade etti.