İktidar ile muhalefetin birlikte oy kaybı yaşadığı Türkiye’de, yeni oluşumlar gündemde. Başlattığı Türkiye Değişim Hareketi’ni (TDH) Cumhuriyet Halk Parti’nde 2010 yılında Deniz Baykal hakkında çıkan kasetin ardından bir günde Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirilmesinin moralini bozmamak için erteleyen Mustafa Sarıgül yeniden siyasi örgütlenmeye ağırlık verdi.

18 Kasım tarihinde partinin kuruluş belgeleri İçişleri Bakanlığı’na vereceği öğrenilen Mustafa Sarıgül, Zonguldak il Başkanlığına Çetin Uzun’u atadı. TDH Zonguldak il Başkanı Çetin Uzun da. Hemen kolları sıvayıp temaslarını sıklaştırarak Kilimli’de Sevgi Çelik ile Alaplı’da da İlyas Türkoğlu’nun ilçe başkanı olmaları yönünde tekliflerinin kabul edildiğini bildirdi. Uzun, şimdi sırada Çaycuma ve Devrek’in olduğunu belirtirken, bu oluşumları da tamamlayınca, en başta Merkez  ilçe ile Ereğli ilçe başkanlıklarının oluşturulacağını belirtti.

Daha önce DSP Kozlu İlçe Başkanlığı görevinde de bulunan Çetin Uzun görüşlerini şöyle ifade etti:

“TDH Kurucu Genel Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül ve ekibi halkımız için yola çıkmıştır. Bizlerde bu yolda sayın Sarıgül'e yol arkadaşı olduk. Güzel ülkemiz, bir çok alanda can çekişiyor. İşçi, memur, çiftçi, esnaf, öğrenci, doktor, mühendis ve özellikle işsiz yurttaşlarımız yarınlardan umutlu değiller. Umudun bittiği yerde hayat biter. Maalesef bugün ülkemizin üzerinde bir umutsuzluk hakim. İktidar tarafından yaratılan korku imparatorluğu halkımızı sindirmeye çalışmaktadır. Ülkede haksızlık, kayırmacılık, adaletsizlik, baskı ve dayatmacılık zirve yapmıştır. İlim, bilim, sevgi ve barış yoksa tehlike çanları çalıyor demektir. İş, emek, özgürlük, hak, hukuk, adalet yoksa umut da yoktur. Bizler ise bu ülkedeki yurttaşlarımızın bu olumsuzluklarını yok etmek için yola çıktık. Ülkedeki her düşünceden yurttaşımızın sesiyiz. Hiçbir şekilde alt kimlik, üst kimlik ayrıştırmamız olmayacaktır. Hiçbir şekilde din, dil, ırk ayrımımız olmayacaktır. Bizim siyasetimiz kavga değil, barış. Bölünme değil, birleşme. Nefret değil, sevgi. Yasak değil, özgürlük. Korku değil, umut olacaktır. Tüketen değil üreten bir ülke için, Atatürk'ümüzün ilkelerini güçlendirecek, evrensel hukuk değerlerine uyacak, cumhuriyetimiz, bayrağımız ve toprağımızdan ayrılmayacak, demokratik kitle partisi çizgimizde tüm yurttaşlarımızı kucaklayacak bir yapının temellerini attık. Artık umut var, artık çare var, artık Türkiye'de değişim var. Bu değişim uyumdur, ahenktir huzurdur ve milli değerlerimizin ortak noktasıdır. Bu noktada tüm halkımızın yanımızda olacağından eminiz. Ülkemize ve halkımıza hayırlı uğurlu olsun.”