Doğa nasılda usulca düzenini sürdürüyor.
Harika yeşil doğa nasılda dönüştü.
Muhteşem sarı kahverengiye.
 Gündönümü çoktan geçti.
Yaz nasılda sonbahara evrildi.
Akşam saatlerinde  esen rüzgar titretiyor yavaştan.
ince kazaklar, şallar omuzları sarıyor.
Tezgahlarda süt mısırlar yerini fındığa bıraktı.
Taze ceviz bile kalmadı.
Ya o Dinlediğimiz  şarkılar.
Hazan mevsimiyle birlikte hüzzama sardı.
Artık mevsimlerden sonbahardı.
Okullar açıldı.
Cadde ve sokaklar öğrenci sesleriyle doldu.
Tatiller bitti anlaşılan.
Yazlıkçılar döndü çoktan.
Hayat ırmağı akıyor.
İçinde hep birlikteyiz.
Akıyoruz.
 
**
 
Farkına varmak lazım.
Neyin mi?
Durağanlığın.
Irmağın suyu durdu gibi..
Nefesler dinlendiriliyor sanki...
Güçler toparlanıyor ..
Geri de kalanlar bekleniyor sanki..
Yeni bir gelişim hamlesi öncesi gibi...
Atalet yıllarının dinamizme evrilmesi öncesi gibi..
İki ileri, bir geri gibi...
İleri hamleleri tamamlayıp geri hareketle dinlenir gibi..
Gibi gibi...
***
İki ileri, bir geride neler oluyor  bura gibi oralarda?
Siyaset yorgun;  iktidar ve muhalefet cephesinde..
Yeniden delege seçimleri. yeniden kongre hazırlıkları.
Yeniden aynı isimler  arasından yeniymiş gibi seçme hazırlıkları...
Sivil Toplum kuruluşlarında tat-tuz yok.
Demokratik toplum kuruluşları ise maalesef yok denecek kadar az.
İnsanımızın, yerel yönetimlere katılımı çok zayıf.
Beceri kurslarına katılım bıkkınlık boyutunda.
Kişisel gelişim çabaları azaldı.
Yerel gelenek ve görenekler parlatılamadı..
***
Atalet sürüyor..
 
Bezgin, bıkkın insanlar içlerindeki fırtınaları bastırıp dışlarındaki sükünetteler.
Sonbahar böyle geldi.
Biraz kızıl.. Biraz mavi..
Yalnızlığın asil renkleriyle..
Sarı, kahverenginde.
Hafiften üşüterek.
Balık tezgahların bolluğunda gülümseyerek.
Mutluluğun resmini yakalamaya çalışarak.
Ereğlililer.
Asil renkler arasında..
Usul usul.
İki ileri bir gerimisiniz sizde.
Yoksa ileri  yürümek için sabırla bekliyormusunuz?