Ankara'da meydana gelen terör saldırısı tüm Türkiye'de olduğu gibi Zonguldak il genelinde de lanetlendi.

 Karadeniz Ereğli'de CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, milletvekili adayı Buket Müftüoğlu'nun da aralarında bulunduğu siyasi parti temsilcileri, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve sendikalar kent merkezinde bulunan Atatürk anıtında bir araya geldi. Grup adına açıklama yapan Eğitim-Sen Ereğli Şube Teşkilatlandırma Sekreteri Sercan Uzunel, 10 Ekim'de Ankara'da emek, barış ve demokrasi mitingi için toplandıklarını, kamu emekçilerinin, işçilerin, halkların özlemlerini haykırmak, umutlarını yaşatmak için kandan ve savaştan beslenenlere karşı "savaşa inat barış, hemen şimdi" demek için bir araya geldiklerini söyledi. Uzunel yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

"ÖFKELİYİZ"

"10 Ekim kara Ankara günü sonrası üzüntülüyüz ve öfkeliyiz. Evet gün üzüntüyü de, öfkeyi de paylaşma günü olmalıdır. Gün muktedirlere karşı birlikte olma günüdür. Gün birlikte direnme birlikte mücadele etme günü olmalıdır. Bizlerle dayanışma içerisinde olan dostlara teşekkür ediyoruz. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen barış mitingi öncesinde kalabalık içinde peş peşe patlatılan bombalar sonucunda onlarca kişi hayatını kaybetmiş, Yüzlerce insanımız yaralanmıştır. Barış talebinden rahatsız olan malum güçler yine harekete geçmiş, tek hedefi barış taleplerini haykırmak olan ve binlerce insanın içinde bomba patlatarak savaş ve kandan beslendiklerini bir kez daha göstermişlerdir.

 "SAVAŞA İNAT BARIŞ HEMEN ŞİMDİ"

Türkiye’nin dört bir yanından gelerek, iktidarın savaş politikalarına karşı,”Savaşa inat, Barış hemen şimdi !” diyerek barış talebiyle başlayan, yürüyüş sırasında peş peşe iki bomba patlatılmıştır, Patlamanın hemen ardından Polis’in gaz bombalı saldırısı nedeniyle yaralılara zamanında müdahale edilememiştir. Polisin bu tutumu, katliamı gerçekleştirenlerin amacına ulaşmasına güvenlik güçlerince nasıl göz yumulduğunu açıkça göstermektedir. Cumhuriyet tarihi’nin en büyük katliamı, Başkent’in göbeğinde yapıldıktan sonra,telaş içerisinde,savunmaya geçen sarayın Başbakanı ve Yardımcıları  tarafından güvenlik zafiyetinin olmadığı ile ilgili art arda, insanların gözünün içine bakılarak,tutarsız ve yalan açıklamalarda bulunmuşlardır.Evet, bu  katliamın baş sorumlusu,almadığınız önlemlerle sizsiniz,Bu ülkede Çete başı,Mafya Babası Sedat Peker,sarayı destekleme adına her türlü güvenliği alınarak Miting yaparken,Ankara’ya savaşa karşı inatla barış demek için gelenlerin eyleminde ise güvenlik önlemlerinin  alınmaması sonucu, bombalar patlatılmış ve büyük bir katliam gerçekleştirilmiştir.Bu kandan, bu savaş’tan kazanarak çıkacaklarını düşünenler şunu iyi bilmelidir ki kaybedeceksiniz,

 

"İKTİDAR HIRSI YÜZÜNDEN"

10 Ekim’de Ankara’da yaşanan vahşi katliamın sorumlularını uzaklarda aramaya gerek yoktur. 7 Haziran seçimleri sonrasında kışkırtıcı ve saldırgan politikalarını sürdüren, her ağızlarını açtıklarında akan kan ve ölümler üzerinden siyaset yaparak "oy avcılığı" yapanlar, katliamın asıl sorumlusudur. Terör, farklı inanç ve kültürlere sahip yurttaşlarımızın bir arada barış içinde yaşamasına kasteder duruma gelmiştir. Terör maalesef ne ayrım yapıyor ne de hedef gözetiyor. Terör saldırılarında katledilen askerler de katledilen vatandaşlar da katledilen emekçiler de bizim insanımızdır. Birileri bu ölümler üzerinden iktidarlarını sürdürmek isterken, bizler birilerinin iktidar hırsı yüzünden bir bir öldürülmeye devam ediyoruz. İktidarı elinde tutmak için her yola başvuranlar bilmelidir ki; kanla beslenen, terörden nemalanan her eyleminizin karşısında barış nidaları atarak dimdik duracağız. Ankara’da yaşanan saldırı, emekçilerin barış, demokrasi ve özgürlük taleplerini hedef almıştır. Kendi siyasi ikballeri için yıllardır şiddet ve nefret dilini kullananlar, bugün Türkiye’nin katliamlar tarihine yeni bir katliam daha eklenmesine neden olmuştur. Bizler her fırsatta savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı, "İnadına barış" diyen barış savunucularını göz göre göre katledenleri ve bu katliamın gerçekleşmesine neden olanları lanetliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun"

 Yaklaşık 300'e yakın kişinin katıldığı etkinlik saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından sona erdi. Kalabalık olaysız bir şekilde dağılırken polisin çevrede güvenlik önlemleri aldığı gözlendi.

 SES'DEN TEPKİ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Zonguldak Şube Sekreteri Cemal Kocamanoğlu da Ereğli Devlet Hastanesi önünde düzenlenen basın açıklamasında yaptığı konuşmasında Ankara'daki terör saldırısına tepki gösterdi. Türkiye’nin dört bir yanından 'Emek, Barış, Demokrasi' diye haykırmak için, işçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, ezilenlerin, sömürülenlerin sesinin duyurmak için, yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini yükseltmek için, her türlü baskı, şiddet ve zorbalığa karşı özgürlükleri ve demokrasiyi savunmak, çatışmadan, ölümden medet umanlara, ülkeyi kan gölüne çevirenlere dur demek için yola çıkarak Ankara Garı önünde buluştuğunu belirten Kocamanoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

"BİR SANİYEDE KANA BULANDI"

Mitingin Ankara Valiliğine bildirimi yapılmıştı. Mitingimiz barışçıldı, ortada türkülerimiz, halaylarımız, simidimiz, çayımız, balonlarımız, rengârenk flamalarımız, coşkumuz, çocuklarımız, dedelerimiz vardı. Bir saniye içinde kana buladılar bu tabloyu. Yüzü aşkın canımız gitti. 400’ yakın canımız yaralandı. Kahrolduk. Üzgünüz, Öfkeliyiz, Yastayız ve İsyandayız. ‘Emek değerini bulsun, ülkede huzur olsun, zorbalığa son olsun’ demek üzere bir araya gelmiş olan yitirdiğimiz arkadaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Yaralı arkadaşlarımıza bir an önce sağlık diliyoruz.

 

"KORKUTARAK, YILDIRARAK..."

Ankara’da patlayan bombaların sorumluları bellidir. O sorumlular diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır. O sorumlular 400 vekil hevesi duvara toslayanlardır, O sorumlular katillere silah ve mühimmat gönderenlerdir, O sorumlular koltuk sevdasına düşüp ülkeyi kana boğanlardır. Bizi korkutarak, yıldırarak, sindirerek, yani terörle durdurmayı umuyorlar. Yılmayız, sinmeyiz. Ey bombacılar, koltuk hırsından gözü dönmüşler! Size sesleniyoruz: Bütün vahşetinize karşın biz eşit, özgür, laik, demokratik bir ülkede, bir arada, barış içinde, emeğimizin karşılığını alarak yaşamanın mücadelesini sürdürmeye kararlıyız. Bu yolda canını veren arkadaşlarımızı da sizin yaptıklarınızı da unutmayacağız. 11, 12, 13 Ekim günleri hep birlikte yasımızı tutuyoruz. Bugün ve yarın bütün Türkiye’de iş bırakıyoruz"