Eğitim-Sen Zonguldak  Şube Başkanı Orhan Yılmaz, yazılı açıklamasında  “İçinde yaşadığımız toplum, yaşadığımız coğrafyada her türlü kültürel ,etnik ve dinsel yapıdan etkilenerek  bugünlere gelmiştir. İnsan yaşamı devam ettiğince devam edecek bu süreç toplumsal değişimi ve gelişimin de tanığı olmaya devam edecektir. Bizler asla engel olamayacağımız bu gelişim sürecinde ancak hızına katkıda bulunabileceğimiz  yaşam içinde gelişime aydınlanmacı, barışsever ve üretken  çabalarımızla bir şeyler sunabiliriz.” Dedi.

 

Yılmaz açıklamasına şöyle devam etti:

 

“İnsanın ayağa kalktığı, düşünmeye başladığı çağlardan bu yana gelişimden yana olanlarla, gelişime engel olanlar arasında sürekli bir çatışma olmuştur. Bu çatışmalar en çok bilimsel gelişime yaramış ve dünyanın sınırlarının ufuk çizgisinde bittiğini ve oradan aşağıya düşüleceğine inanan insanların yerine bugün dünyanın yuvarlak olduğuna ve güneşin çevresinde döndüğüne inananlar geçmiştir.

Ancak dogmatik ve gelişime engel olmayı varlık sebebi sayan anlayış bugün inançları  kullanarak din tacirliği yapmakta, kendilerince yarattıkları bir inanç temeli üzerinden toplumu sorgulamayan, koşulsuz biat eden bir şekle zorlamaktadır. Tam da bu noktada birkaç güne başlayacağımız yeni yıla ait söylemlerle insanların kafasını bulandırmaya çalışan bu  din tacirleri noel üzerinden yılbaşını karalamaya çalışmaktalar.

Noel her yıl 25 Aralık tarihinde kutlanan ve Hz İsa' nın doğumunun kutlandığı bir Hristiyan bayramıdır. 24 Aralık'ta Noel arifesiyle başlayan kutlamalar, bazı ülkelerde 26 Aralık akşamına kadar devam etmektedir. Bazı ülkeler Jülyen takviminde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak tarihini Noel olarak kutlamakta ve bazıları ise  Noel tatilini yılbaşı tatiliyle birleştirmektedirler. Tıpkı bazı dini bayramlarımızı hafta sonu tatili ile birleştirdiğimiz gibi… Ülkemizde  ise 31 Aralık'ta yeni yıl kutlamaları yapılır ve 1 Ocak tarihi resmi olarak "Yeni Yıl Tatili" ilan edilmiştir. Aslında tüm bunları bilen din taciri yobazlar  yine de bir  portakal ve iki tabak  mısır patlağı ile televizyon karşısında mutlu olmaya çalışan insanın  tebessümüne bile katlanamazken kendisi imam nikahı adı altında kapattığı diğer hatunu ile  günah saydığı çamın büyüğünü dikmektedir.

Günümüzde  sömürünün bir başka söylemi “zengine han hamam, yoksula din imandır”.. Yoksul insanların tevekkül içinde  şükrederek yaşamasını söyleyenler kendileri gırtlaklarına kadar her tür pisliğin içindedirler.Onların istediği düzen budur.Yılın 364 günü her türlü melaneti yiyenler  yılın bir günü ailesi ile birlikte geç saate kadar televizyon izlemek isteyen yoksula  “haşa, günah “ fetvası ile  bir günü de çok görürken, öğrencilerin okullarında yapacakları yeni yıl kutlamalarını yasaklamaktadırlar.Bunu yaparken de yalanın bin bir türlüsünü söyleyerek  kendilerini o koltuklara oturtanlara yaranmaya çalışırlar.

Yeni yıl, bir diğer yönüyle yeni beklentiler, yeni umutlar demektir. Yaşanılan yılda gerçekleşmeyen dileklerin  yeni yılda gerçekleşmesi dilenir.

Bu nedenle EĞİTİM SEN olarak 2018’in ve sonrasının yobazın değil, tüm insanlığın  sağlık, barış, mutluluk ve aydınlık dolu bir dünyada yaşamalarını  dilerim.