Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kdz. Ereğli Şubesi ile Cumhuriyet Kadınları Derneği (CGD) Kdz. Ereğli Şubesi'nin birlikte düzenlediği Kulluktan Yurtaşlığı paneli Erdemir Mühendisler Derneği'nde yapıldı.

Sümer, Akad, Hitit tabletlerini okuyan ve yorumlayan Sümerelog Muazzez İlmiye Çığ ile CGD Genel Başkanı Şenal Sarıhan'ın katıldığı panelin açılış konuşmasını yapan ve oturumu yöneten ADD Şube Başkanı Önder Öner, Atatürk'ün kurduğu bölgesel paktlara dikkat çekip Yurtta Sulh, Dünyada Sulh ifadesini hatırlatıp komlularınız ile barış içinde olmamız gerektiğini ifade etti.

Panelin ilk konuşmacısı Şenal Sarıhan oldu. Sarıhan, Osmanlı'nın son dönemlerinde işgalcilerin ve saltanatçıların kovulduğunu ve yeni bir düzen kurulduğunu, hilafetin kaldırılıp devrim yasalarının, eğitim ve öğretim birliğinin uygulandığını söyledi. Şenal Sarıhan, günümüzde ise itaat eden  ve sorgulamayan bir kuşak yetiştirilmek istendiğini, bu kuşağın da Suriye'ye de koşarak gideceğini ifade ederken Siz emir kulu olmaz ve sorgularsanız sizin için de cezaevi var dedi.

İrticacının suç olmaktan çıkarıldığını, daha önce irtica ile mücadele edenlerin de bu mücadelelerinden dolayı da örgüt üyesi olarak görüldüğünü, ancak bu karanlığın ise aydınlığın işareti olduğunu kaydetti.

Panelin renkli konuşmacısı ise M. İlmiye Çığ çok karanlık günlerden geçtiğimizi ama bu karanlık günleri yeneceğimizi, bu yengiyi alabilmek için oturmak yerine mücadele etmemiz gerektiğini söyledi.

Çığ, Tema Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca ile birlikte iki çılgın ihtiyar olarak toprak satışına karşı eyleme gittiklerini ve bu eylemden sonra kendisine çok iyi oldu diyenlere ise Evet ama siz ne yaptınız? dediğini belirterek tepkilerin toplu olması gerektiğini,  sesi soluğu çıkmayan toplumlara ise yönetenlerin istediklerini yapabileceklerini belirtti.

İlmiye Çığ sözlerini şöyle sürdürdü:

'12 Eylül'de asker geldi alkışladık. Ne kadar sevindik. Atatürk Cumhuriyeti askere emanet etti koruyun diye. Askerler hapiste şimdi ama kimse bir şey yapmıyor. Hadi hep birlikte mektup yazalım. Korkmayalım. Ben bir kişi olarak mektup yazdım mecliste Kürtçe konuşulduğunda. Çünkü mecliste Türkçe'den başka bir dil konuşulamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem yapın dedim.

Saadet Partili bir belediye yazmış pankarta cihat imandır diye. İmanın cihatla hiçbir ilgisi yok. Bunlar kindar gençlik diyorlar. Kindarlık birbirinizin yüzüne tükürün demektir.

Sizler Kur'an'ın Türkçesi'ni ve Atatürk'ün Nutuk'unu mutlaka okuyun ve karşınıza çıkanlara anlatın.'

Daha sonra soru yanıt bölümüne geçilen paneldeki en ilginç sorulardan biri ise M. İlmiye Çığ'a yöneltildi. Soru, Bu paneli köylerde yapmak ister miydinizdi. Çığ, bu konuda özellikle ev ev ve kahve kahve dolaşılıp ülkenin içinde bulunduğumuz karanlık dönemin anlatılması gerektiğini ve panelin de köyde yapılmasından yana olduğunu vurguladı.

Çığ'a Kars'ta yıkılan heykel ile ilgili de bir soru geldi. Çığ, devletin ve hükümetin sanata destek olma  sorumluluğu bulunduğunu belirtirken Ancak o zaman kimse sesini çıkarmadı. Yazsaydık binlerce mektup. Niye yazmadık? Siz yazdınız mı? dedi.