4 Aralık tarihinin Dünya Madenciler Günü olduğunu hatırlatan DSP Zonguldak il Başkanı Sercan Günarslan “Yeraltı kaynaklarımızı insanlığın ve ülkemizin hizmetine sunmak için dünyanın en zor ve en anlamlı mesleğini icra eden ve bunu yapabilmek için gerektiğinde yerin metrelerce altında canlarını hiçe sayarak mücadele veren, birliktelik ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergileyen bir mesleğin saygıdeğer temsilcileri olan maden emekçilerine  toplumun bir vefa borcu olduğunu öncelikle belirtmek istiyorum. “ dedi.

Günarslan açıklamasına şöyle devam etti:

Doğal kaynakların, insanların yaşamındaki önemi herkes tarafından bilinmektedir. Çağdaş bir yaşam için madencilik faaliyetleri vazgeçilmezdir. Bugün yaşamımızda kullandığımız ürünlerin hemen hemen tamamı madencilik faaliyetlerinin birer sonucudur. Madenler,  milyonlarca yılda oluşan ve tüketildiklerinde yenilenemez kaynaklardır ve bulundukları yerlerde işletilirler. Genellikle kırsal kesimde yapılan bu faaliyetler, sosyal yapıyı güçlendirir. Madencilik, emek yoğun bir sektör olması nedeniyle istihdam yaratan bir sektördür. Sektörde her çalışan, dolaylı olarak 10 kişiye de iş olanağı sağlar. Bu nedenle de sektörün işsizliği önleyen ve iç göçü azaltan bir yönü de bulunmaktadır.  Madenciliğin kritik önemi, madenleri üretip kendi ülke sanayisinde kullanıldığı ve uç ürün üretildiği ölçüde artar. Bunun için de madencilik sektörünün; sanayi, enerji, kimya, tarım ve inşaat gibi diğer sektörlerle entegrasyonu şarttır.  Madencilik sektörünün ülke kalkınmasındaki önemi, madenlerimizin fazla miktarlarda üretilip yurt dışına satılarak döviz elde edilmesinde değil, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Bu noktada yapılması gereken,  sağlıklı bir sanayileşme ve madencilik politikasının acilen oluşturulması ve uygulanmasıdır. Bilindiği üzere işçi dostu olan rahmetli ECEVİT, siyasi hayatı boyunca işçilere ve özellikle maden işçilerine gereken önemi vermiş ve hep onlarla olmuştur. Maalesef bu günkü AKP hükümeti ne iş güvenliği ile ilgili ne de sosyal haklarla ilgili bir adım atmamıştır.

Maden işletmelerinin çoğunda; gerekli olan iş güvenliği önlemlerini almak, işin özelliklerine uygun çalışma ortamı  yaratmak yerine, daha fazla kar uğruna çalışma koşulları zorlanmaktadır. Böylesi gayri insani koşullar ancak insan haklarının, hukukun ve demokrasinin yerleşmediği geri kalmış ülkelerde görülmektedir. Kar hırsının öne çıktığı, denetimlerin yeterince yapılmadığı, eğitimin önemsenmediği, teknolojinin kullanılmadığı bir ortamda kazaları önlemek mümkün değildir. Maden kazaları son yıllarda belirgin olarak artmaktadır. 2008 yılında 43 maden çalışanı yaşamını yitirmiş iken, bu sayı 2009 yılında ise 55‘e çıkmıştır. 2016 yılına kadar ise bu sayı daha da artmıştır.

Ölümlere, yaralanmalara ve maddi kayıplara neden olan kazaların önlenebilmesi için öncelikle insana ve insan emeğine değer veren politikalar temel ilke olarak hayata geçirilmelidir. Kazaların önlenebilmesi amacıyla tüm madencilik sektörü, üniversiteler, sendikalar ve Sivil Toplum Örgütlerinin birlikteliği çok önemlidir.

Bu düşüncelerle yaşamını kaybeden maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyor, hayatta olan tüm madencilere sevdikleriyle birlikte sağlıklı, mutlu bir yaşam diliyor, tüm madencilerin Dünya Madenciler Gününü kutluyorum