Odabaş: "Genel merkez de aynı şeyi düşünüyor, işçinin rızası olmadığı hiçbir toplu sözleşmeye imza atmayacağımızı işveren yetkilileri bilsin. Burada bir samimiyetsizlik var. Birisi farklı öteki farklı konuşuyor. İşçi kabul ediyorsa biz herşeye imza atarız ama kabul edilmiyor"

Ercan: "Tat Metal’deki yöneticilerin çalışanlara yönelik nasıl ‘mobbing’ uyguladıklarına dair elimizde bilgi ve belgeler mevcuttur. Bunları da 18 Haziran’da gerçekleştirilecek olan oylamadan sonraki süreçte yargıya taşıyacağız"

 

Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş, Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan ve TAT Metal'den çeşitli gerekçelerle işten çıkarıldığı iddia edilen Sendikanın İşyeri Baştemsilcisi Kuntay Baykal ile 303 işçiyi kapsayan TAT Metal'daki toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

AÇIKLAMALARA TEPKİ

Gülüç Beldesi'nde bulunan Büyük Ereğli Anadolu Hotel'de gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Şube Başkanı Ercan, TAT Metal Mali ve İdari İşler Direktörü Sedat Çiftçioğlu'nun toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu, sert tepki gösterdi. Türk Metal Sendikası'nın, 2016’da örgütlenme çalışmalarını tamamlayarak yetki aldığı Tat Metal AŞ’de, 1. Dönem Toplu İş Sözleşmesini, sendika-işveren tarafları olarak karşılıklı diyaloglarla, iş ve işçi yaşamını koruyacak şekilde tamamlandığını belirterek sözlerine başlayan Ercan, şu ifadelere yer verdi:

 

"ARABULUCUYA GİDİLDİ"

"2. Dönem Toplu İş Sözleşme Görüşmelerine başladığımız Ocak 2018 tarihinden itibaren, yasal süreçte  gelinen noktada ise taraflar olarak özellikle ücretler ve ücretlere dayalı sosyal haklarda anlaşma zemini sağlanamadığından, ‘uyuşmazlık Zabtı’ tutularak ‘Arabulucu’ya gidildi. Ancak, arabulucu sürecinde de sonuç alınamayan görüşmelerde sendikamız, yine yasalar çerçevesinde grev kararı almış, alınan kararı da 20 Haziran’da uygulayacağını duyurmuştu. Aynı zamanda, şirkette çalışan üyelerimizle sürekli diyalog halinde olan sendika şube yöneticilerimiz, moral motivasyonlarının üst seviyede tutulmasını, çalışma yaşamlarında olumsuz etkilenecek duruma gelmemeleri ve sürecin iyi yürütülmesini sağlamıştır.

 

"KABUL ETMEDİKLERİ ŞEKLİNDEDİR"

Ancak, muhatabımız işveren kanadının basına yansıyan açıklamaların, yaptığımız ve yürüttüğümüz çalışmaları ‘tamamen’ yanlış, yanlı ve ‘hedef gösterici’ şekilde olduğunu gördük. Yapılan açıklamada; şirketin basına yansıttığı şekliyle; şirketimizin talep ettiği ücret artış oranlarını kabul ettikleri şeklindedir. Gerçeği ise; sendikamızın yıllık olarak talep ettiği artışları, ne yazık ki Tat Metal sözleşmenin yürürlük tarihini üç yıl olarak kabul edip, karşı çıkmaktadır.  Kaldı ki, “eğer sözleşmenin yürürlük tarihini 3 yıl yapmazsak teklifimizi de geri çekeriz” tehdidinde bulunan Tat Metal yöneticileridir. Dolayısıyla burada kamuoyunu ve üyelerimizi yanıltan sendikamız değil, Tat Metal’in ta kendisidir.

 

"YAKIŞMAMAKTADIR"

Yine şirket yetkilisinin açıklamasında yer bulan; sözleşme sürecinde üyelerimizin doğru bilgilendirilmediği söylemi, ne yazık ki Tat Metal gibi bir kuruluşa yakışmamaktadır.  Görünen o ki, Toplu Sözleşme sürecini yönetin yetkili ile şirket yönetiminin kendilerinden ‘Bihaber’ oldukları da anlaşılmaktadır. Bu da aralarında diyalog eksikliğinin bir göstergesidir. Sürecin en başından beri üyelerimizle yaptığımız toplantılarda yaşadıklarımız tüm açıklığı ile konuşulmuş; şirket ile oturumlarımızda görüşülen maddeler ve sonuçlar hem üyelerimizle, hem de basın yoluyla kamuoyuyla gününde paylaşılmıştır.

 

"ÜYELERİMİZİN TAVRI ÖNEMLİDİR"

Dolayısıyla ilgili şirket yöneticisinin “verdiğimiz hakların sendika tarafından işçilere doğru aktarılmadığını öğrendik” ifadesi olaya ve gelişmelere ne kadar ‘samimiyetsiz’ bakıldığını net göstergesidir. Sendikamızın aldığı grev kararı, her ne kadar ‘sendikalar yasası’ kapsamındaysa da, böyle önemli bir kararı almamızda elbette üyelerimizin tavrı önemlidir.  En başından itibaren üyesinin görüş ve önerileriyle sözleşme sürecini yürüten sendikamızın, işveren kanadının “işçilere baskı uygulanıyor” söylemini de boşa çıkarmaktadır.

 

"ÖNEMSER VE DESTEKLER"

Hele ki, iftar gibi manevi etkinlikleri öne sürerek emekçi üzerinde psikolojik baskı yaratmaya çalışmak Tat Metal gibi toplum gözünde ciddi yer bulan bir şirkete yakışmamaktadır. Kaldı ki Türk Metal, yetkili olduğu her kuruluşta bu tür organizasyonları önemser ve destekler. Sendika tarafından işçiye, ‘işten atılırsınız’ tehdidinde bulunduğuna yönelik İFTİRA ise son derece acı, bir o kadar da komiktir. Zira üyemize sözleşme sürecinde baskı uygulayan kanadın Tat Metal yöneticilerinin olduğu aşikardır.

 

"BASKI UYGULAMAKTIR"

Kaldı ki, bu süreçte; iş veren kanadınca; sözde ‘işveren temsilcisi ile tartıştığı gerekçesiyle’ sendikamızca ‘Baştemsilci’ olarak atanan bir üyemizin iş aktinin fesh edilmesi, asıl emekçi üzerinde baskı uygulamaktır.  Türk Metal Sendikası olarak haksız yapıldığını bildiğimiz ve inandığımız bu uygulamayı da yakından takip ederek üyemizin her türlü hakkını aramayı sürdürüyoruz. Asıl biz, üyelerimizle birlikte verdiğimiz karar doğrultusunda; 18 Haziran Pazartesi günü Tat Metal’deki iş yerlerinde “grev kararının uygulanmasına yönelik ”işçimize yapacağımız kapalı zarf usulü uygulamada, işveren kanadının ne kadar ‘baskıcı’ tavır tutum içinde olup olmayacağını daha iyi göreceğiz.

 

"HUKUKA AYKIRI DAVRANIŞLAR"

Elbette burada işçinin ne kadar kararlı olduğunu işveren ve sendika da görecektir. Bu da bunun kanıtı olacaktır. Söz konusu işveren temsilcisinin beyanları arasında; sözde yaptıklarımıza ‘Hukuka aykırı davranışlar’ gerekçesiyle şirket avukatlarının yasal süreç başlattığı da yer almaktadır. Bu tavırları sendikamız tarafından ‘esefle karşılanmaktadır. Elinde bu tür bir belge varsa adres Cumhuriyet Savcılıklarıdır.

 

"YARGIYA TAŞIYACAĞIZ"

Şunu açık ve net söylüyorum ki; böyle bir kuruluşta, bu düşünce ve uygulamalarda kalan yöneticilerin nasıl görev yaptığını anlamakta güçlük çekiyoruz.  Ayrıca, Tat Metal’deki yöneticilerin çalışanlara yönelik nasıl ‘mobbing’ uyguladıklarına dair elimizde bilgi ve belgeler mevcuttur. Bunları da 18 Haziran’da gerçekleştirilecek olan oylamadan sonraki süreçte yargıya taşıyacağız.

 

"200 BİN ÜYEYİ BULUNDURAN"

İşçi haklarının savunulmasında Dünyaya örnek Türk Metal Sendikası’nın hiç tanımadıkları gibi araştırma gereği bile duymamış bu tür şahsiyetlerin ne kadar aciz duruma düştükleri açıkça görülmektedir. Bünyesinde 200 bin üyeyi bulunduran Türk Metal, her bir üyesinin hakkını olduğu gibi, Tat Metal çalışanlarımızın da menfaatlerini korumak için, gereken her türlü kararı alacağımız gibi, gerekli her türlü yasal eylemi de yaptığımızdan/yapacağımızdan kimsenin endişesi olmasın.

 

"PSİKOLOJİK BASKIDAN KAYNAKLANMAKTADIR"

Yetkili olduğumuz her iş yerinde olduğu gibi, Tat Metal’de de üyelerimizin geçtiğimiz dönem nasıl ki emeğinin karşılığını aldıysak, bu dönem de alacağımızın iyi bilinmesini istiyoruz.  Şirket yöneticilerinin kamuoyunu yanıltıcı bu tür çıkışlarının sebebi de, bu tavrımızın verdiği ürküntü ve üyelerimiz üzerinde yaratmak istedikleri psikolojik baskıdan kaynaklanmaktadır. Bu tür çıkışlara ne Türk Metal, ne de bünyesindeki tek bir üyesi bile prim yaptırmadı, yaptırmayacaktır"

 

ODABAŞ'IN AÇIKLAMALARI

Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş da Ramazan bayramı nedeniyle geldiği ilçede toplantıya katıldığını belirterek, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Odabaş, konuşmasında şunları söyledi.

 

"YETKİLİ AMİRLERİ AYAĞA KALDIRARAK..."

"Uyuşmazlık zaptı tutuldu tutulalı ne şirket yönetiminden bir görüşme talebi ne de gelin bunları revize edeli diye birşey söylemediler. Genel merkez de aynı şeyi düşünüyor, işçinin rızası olmadığı hiçbir toplu sözleşmeye imza atmayacağımızı işveren yetkilileri bilsin. Burada bir samimiyetsizlik var. Birisi farklı öteki farklı konuşuyor. İşçi kabul ediyorsa biz herşeye imza atarız ama kabul edilmiyor. Biz bu işe girdik yasal haklarımızın ne olduğunu bilen bir sendikayız eylemler yapmak istedik ama Zonguldak bölgesinin yetkili amirlerini ayağa kaldırarak bize böyle bir eylem yapılmaması ricasında bulundular. Bize de nasıl bir baskı yapıldığını görün diye söylüyorum. Biz kanunsuz bir eylem yapmayız. En son işveren vekilleri çalışan işçi arkadaşlarımızın evlerine mektup göndermeye çalışıyor. Ailelerin bayram öncesi motivasyonunu bozmak gibi nasıl bir çalışması olabilir.

 

"SENDİKAYA ÜYE OLANLARIN İŞTEN ÇIKARILMASI"

Şirket yönetimi bize genel merkezine ihtar mektubu gönderiyor. Anlayamadığımız bir nokta. Altındaki amaç nedir, herhalde bizi çalıştırdığı işçi zannediyor. Bizi ürkecek falan sanıyorlar. Tam amatörce, Türkiye'nin sayılı kuruluşuna yakışmayan davranış. Akıl hocaları kimdir, bilmiyorum. Şu oylamadan sonra hukuksal olarak da Türk Metal Sendikası, şirket yöneticilerinin yaptıkları ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Ortam gerilmesin diye yapmadık ama yapacağız. Bizi bir öcü gibi gösterip, bizi emniyet güçleri ile hiçbir Allah'ın kulu karşıya getiremez. Biz hukuk çerçevesinde eylemlerimizi yaparız, bize müdahale edebilirler, elimiz kalkmaz, devletin yetkilileri ile karşı karşıya gelmez. Sükunetle gidiyoruz, masaya çağırırlarsa masadan kaçmıyoruz. Biz bekledik çağırsınlar bir daha konuşalım diye ama öyle bir samimiyet görmedik. Yasal olarak süreci devam ettireceğiz."

 

(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)