Türkiye Komünist Partisi (TKP) Zonguldak İl Başkanlığı, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Maden Tetkik Arama (MTA) işyerlerinde grev kararı alan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) üyelerine Zonguldak halkının destek vermesini istedi.
TKP İl Başkanı Sami Baykut, AKP hükümetinin toplu sözleşme sürecindeki tavrını eleştiren açıklamasında şu görüşlere yer verdi;
"ALAY EDER GİBİ ZAM VERİYORLAR"
"Genel Maden İşçileri Sendikası, TTK ve MTA'da grev kararı aldı. Tam da kriz bahane edilerek, sermaye sınıfının emekçilere baskı ve dayatmalarının tavan yaptığı; TTK'nın özelleştirilme kapsamında liste başı yapıldığı bir dönemde. Sendikanın yüzde 20 zam talebine hükümetin yanıtı alay eder gibi; yüzde 4 bile değil. 12 Eylül'den bu yana, bilinçli olarak uygulanan politikalar sonucu, Zonguldak'ta maden işçi sayısı 50 binlerden, 10 bin düzeyine düşürüldü. Bu sayede hem işçinin gücü azaldı, hem de Zonguldak esnafının kazancı; eskisi gibi güçleri yok diye düşünüyor olsalar gerek. Şimdi birileri çıkıp, Türkiye işçi sınıfı tarihinde çok önemli bir yeri olan '91 kalkışması' olmasaydı, 'bunlar olmazdı' demekten bile utanmayabilir. Kimileri de çıkıp, Erdemir'i örnek göstererek, TTK işçisinden fedakarlık beklediklerini, utanmadan dillendirebiliyor, ne yazık ki. Öncelikle, maden işçisinden fedakarlık bekleyenlerin aynada kendilerine bakmaları gerekmiyor mu? Efendim, kriz varmış, krizin çaresi de Türkiye Kamu-Sen, TOBB, TUSİAD, MUSİAD, Türk-İş, Hak-İş, TESK, TİSK ve TİM'in başlattıkları kampanyadaymış. İşveren sendikalarını anladık da kriz karşısında birincil görevleri, mağdur durumunda olan emekçileri temsil etme iddiasındaki sendikalar ne yapmak istiyor, anlamak güç. Emekçilerin, kriz karşısında üretecekleri çarenin, kendi güçlerine güvenerek, örgütlü mücadelede daha ileri adım atmaları gerektiğini unutmuş gibiler. Hükümetin, krize çare, teşvik paketi diye böbürlendiği paketten ne çıktığını Zonguldak Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Muharrem Coşkun açıkladı. '...AB uyum yasaları çerçevesinde atılan imzalar nedeniyle Zonguldak'ta bulunan üç ana sektörde teşvik alınamadığını, mevcut yatırımcıların unutulduğunu…', '...demir çelik, seramik, tersanecilik ve kömür madenciliğinde Zonguldak'ın önemli bir üs olmasın akarsın teşvikten yararlanamamasının…' şaşkınlığını yaşadıklarını belirtti. Peki, bu paketin bu halde çıkmasında, acaba; TTK işçisi greve çıkmasın diye mi, ne dersiniz?"
"TABANIN SESİ'NHE VERİLEN SÖZLER…"
"GMİS'in olağanüstü genel kuruluna damgasını vuran Tabanın Sesi Hareketi Sözcüsü Ahmet Öztürk, genel kurulda yaptığı, konuşmanın bir bölümünde, 'Tabanın Sesi, 70'li yıllarda 'Zonguldak'ta 50 bin koyunum var' diyen zihniyete karşı çıkan onurlu başkaldırının adıydı. Tarih, Tabanın Sesi'ni tekrar göreve davet ediyor' diyordu. Genel Maden-İş Sendikası'nı Türkiye işçi sınıfının onurlu, öncü örgütü haline dönüştürmeyi amaçlayan bu çabalarında, tüm maden işçilerini, sağduyu sahibi tüm insanları kendilerine destek vermeye çağırıyordu. Başardılar. Yönetime talip, Genel Başkan Adayı Ramis Muslu da, Tabanın Sesi hareketinin üyelerin sendikasına sahip çıkmasının bir göstergesi olduğunu söyleyerek, 'Kongreden başarıyla çıktığı takdirde talepleriniz dikkate alınacaktır... Amacımız GMİS'i 70'li, 80'li, 90'lı yıllardaki güçlü örgüt haline getirmek tek hedefimiz' diye konuşma yapmıştı. Seçildiler. Şimdi sınav zamanı…"
"YA ZAFER, YA AÇLIK, YOKSULLUK…"
"Evet, Zonguldak maden işçisi şanlı bir tarihe sahiptir. Ve şimdi görev yeni sendika yönetiminin ve her zaman emekçisine-velinimetine sahip çıkmış Zonguldak halkınındır. Tek vücut olarak sermayeye, sermaye sözcüsü-emek düşmanı AKP hükümetine 'dur' demenin; emeğin gücünü dosta düşmana gösterme zamanı gelmiş, çatmıştır. Emeğin üzerindeki ölü toprağını kaldırıp atmak için daha fazla zaman yitirilmemeli. Geç kalmanın, tamamen, emperyalizme teslim olma, yok olma anlamına geldiğini anlamak-anlatmak zorundayız. Zonguldak, geçmişte olduğu gibi, tek yumruk olmalı ve GMİS yönetimi de bu yürekliliği gösterme zorunda. 'Anlaşmaya varırsak sözleşmelerimizi masa başında imzalayacağız' açıklamasını yapan sendika yönetimi, hükümetin, 'kriz var-benden bu kadar; işinize gelirse' dayatmasına boyun eğmemeli.Unutulmasın ki, maden işçisi ve tüm Zonguldak halkı ya bu haklı mücadeleyi emeğin zaferiyle sonlandıracak ya da, giderek hızlandırılan özelleştirme furyalarına-emperyalist güçlere teslim olarak, işsizliğe, açlığa-yoksulluğa mahkum olacak. Türkiye Komünist Partisi, tüm gücüyle ve her zaman olduğu gibi, işçi sınıfının yanında olmayı-birlikte mücadele etmeyi sürdürecek. Zafer mutlaka emeğin olacak."