Şok Gazetesi’nde 11.03.2018 günü yayımlanan Çapkınlıkta Enselendi’ başlıklı haberle ilgili şikayet.

KARAR

Basın Konseyi Yüksek Kurulu 6 Haziran 2018 günü 19 üyenin katılımıyla yaptığı toplantıda Şok Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kaan Özbek hakkındaki şikayeti görüştü. Yüksek Kurul, 4 üye ‘ihlal olmadığı’ yönünde oy kullanırken, 16 üyenin oyu ile Kaan Özbek için oy çokluğu ile ‘uyarı’ kararı aldı.

ŞİKAYETÇİ: Murat DALKILIÇ vekili Av. Y. Nail GÖNENLİ

ŞİKAYET EDİLEN: Şok Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kaan ÖZBEK

ŞİKAYET KONUSU:
Şok Gazetesi’nin 11.03.2018 tarihinde yayımlanan ‘Çapkınlıkta Enselendi’ ana başlığı, ‘Murat Dalkılıç, Hande Erçel olmadan eğlenince dedikodu kazanı kaynadı’ spotunun yer alan haberde, sanatçının saygınlığına gölge düşüren ifadeler kullanıldığı; kişilik haklarına ve onuruna saldırıldığı savunuldu.

Söz konusu haber, Murat Dalkılıç’ın Hande Erçel ile aşk yaşadığı, ancak yanında o olmadan Bebek’te özel bir partiye katıldığı belirtildi. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“Mekana giriş yapacağı sırada gazetecileri fark eden Murat dalkılıç, yanındaki iki kadın arkadaşını önden yolladı. Objektiflere tek başına görüntü veren popçu, ‘Sürekli stüdyodayım Yıldız Tilbe ile albüm çalışmaları var. Bugün Hande yanımda yok’ dedi. Mekana önden giriş yapan iki güzel hakkındaki soruları yanıtsız bırakan Dalkılıç’ın tedirgin hali dikkatlerden kaçmadı.”
Haberde popçu Murat Dalkılıç’ın fotoğrafı yer almazken, Hande Yener ile eğlence yerine girdiği ileri sürülen bir kadının fotoğrafı da yer aldı.

Şikayetçi Murat Dalkılıç’ın avukatı Y. Nail Gönenli yaptığı başvuruda, haberin gerek başlığının, gerekse kullanılan ifadelerin okuyucuyu yanlış yönlendirdiğini, ileri sürerek müvekkilinin onur, şeref ve saygınlığının zedelenmesine neden olduğunu savundu. Haberde, sevgilisi varken başka kadınlarla birlikte olan ‘çapkınlık yapan’ ve ‘güvenilmez’ bir kişi olarak gösterildiğini kaydeden şikayetçi, başvurusunda şu ifadelere yer verdi:

“Bu suretle müvekkilimin toplum nezdinde oluşmuş olumlu itibarı zedelenmiştir… Haberdeki ifadeler tamamen asılsız ve kamuoyunu yanıltıcıdır… Bu haber müvekkilimin kişiliğine saldırıdır.”

Murat Dalkılıç’ın 2008 yılından bu yana müzik çalışmalarını sürdürdüğü ve Türkiye’de tanınan bir kişi olduğu belirtilen başvuruda, “Müvekkilim kamuya mal olmuş bir kişi olsa da yapılan haber müvekkilin özel yaşamına ilişkindir. Ancak müvekkilin özel yaşamının kamu ile paylaşılmasında hiçbir kamu yararı bulunmamaktadır… Haber müvekkile danışılmadan, bilgisine başvurulmadan yapılmıştır” denildi.

Başvuruda, Murat Dalkılıç’ın su haberle küçük düşürüldüğü, Basın meslek İlkeleri’nin zedelendiği ve ‘kınama’ kararı verilmesi istendi.



UZLAŞMA VE DİĞER KONULAR

Şikayet başvurusu Şok Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kaan Özbek’e, hem e-mail hem postayla iletildi. Bildirimin yapıldığına ilişkin ‘alındı’ belgesi geldi. Ancak muhatap, süresinde herhangi bir yanıt vermedi, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadı.



DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Şikayete konu haber, şarkıcı Murat Dalkılıç’ın kadınlarla eğlenceye gitmesiyle ilgilidir. Haberde, şikayetçi Murat Dalkılıç’ın, gazetecileri görünce de kadınları önden gönderip, albüm çalışmalarıyla ilgili açıklama yaptığı ve halinden tedirgin olduğunun anlaşıldığı yazılmaktadır. Şikayetçinin ‘tedirgin hali’ vurgulanarak, haberi ‘Çapkınlıkta Enselendi’ başlığı kullanılmıştır.

Haber somut bir olaya dayanmaktadır, günceldir. Şikayetçi her şeyden önce ünlü bir magazin figürüdür. Habere konu olay, eğlence yerinde; yani kamusal bir alanda geçmiştir.
Şikayetçi kamuoyunda yakından bilinen popçudur, yaşadığı aşklar, birlikte olduğu kişiler, nerede eğlendiği, ne tür eğlenceye gittiği merak edilir. Bunların basında yer alması, özel yaşam ihlali sayılmamalıdır.

Kamuya mal olmuş kişilerin özel yaşamıyla ilgili kıstasla, sıradan kişilerin özel yaşamının kıstası bir değildir. Ünlülerin, kitleler tarafından tanınan ve takip edilen sanatçıların özel yaşamının çok daha sınırlı olması gerekir. Zaten magazin sayfalarında ve programlarında boy gösteren, bu camiada ünlenen kişiler de genelde özel yaşamlarının hayranları ve takipçileri tarafından bilinmesini ister.

Şikayet konusu haberin metninde her ne kadar abartılı bir üslup kullanılmış olsa da haber günceldir, gerçektir. Şikayetçinin açıklamalarına da haberde yer verilmiş, albüm çalışmaları için sürekli stüdyoda olduğu, söz konusu eğlence yerine birlikte olduğu Hande Erçel olmadan geldiğini belirttiği yazılmıştır. Ardından da magazin üslubuyla ‘Hande Erçel olmadan eğlenince dedikodu kazanı kaynadı’ ifadelerine yer verilmiştir.

Ancak şikayet konusu haberin metninde etik açıdan sorun olmamakla birlikte, atılan ‘Çapkınlıkta Enselendi’ başlığı tartışmaya muhtaçtır. Bu tür ifade, gerçek anlamının ötesinde kullanılmış olsa bile, magazin haberlerinde yer alan ‘jargon’ olarak değerlendirmenin olanağı yoktur. Zira ‘enselendi’ ifadesinin mutlak suçu çağrıştırdığı gerçeği, kullanımda hedeflenen amaç ne olursa olsun göz ardı edilemez. Bu ifadeyle şikayetçi eleştiri sınırlarının ötesinde açıkça suçlanmıştır.

Netice olarak şikayet edilen haberde, Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez’ şeklindeki 4’üncü maddesinin ihlali söz konusudur.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu 19 üyenin katılımıyla yaptığı toplantıda, 4 üyenin ‘etik ihlal olmadığı’ yönündeki görüşüne karşı 16 oyla Şok Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kaan Özbek hakkında oy çokluğu ile ‘uyarı’ kararı aldı.